Sevgili okurlarım sizlerle tekrar buluşmanın mutluluğu içindeyim . Anacığım erkek kardeşimi doğurduktan sonra 3 gün dinlenemedi. Nasıl dinlensin bizler kücüğüz, ahırda inekler, koyunlar, at var. Onlara bakmak lazım. Sabah benim önüme katıp bahçelere yayılmaya göndermesi lazım .Ben her gün hava yagmur kar olmasa hayvanlarımla çentimde mısır ekmeği,peynir süzme bahçelerde akşamı ediyorum. Akşam olunca ahıra getiriyorum onları.Kışları sübyan mektebi açılıyor köyümüzde . Bizler kız erk gidiyoruz mektebe , elif badan başlayarak kuran öğreniyoruz , sonra hatime başlıyoruz , dinimizi öğreniyoruz hocalarımızdan. İslam’ın imanın şartlarını peygamberimizin hayatını ilk sübyan mekteplerinde öğrendik.O zamanlar kar çok yağıyor bizler kayak yerleri yapıyoruz , naylonla kızlı erkekli kayıyoruz. Sırılsıklam ıslanıyoruz ayaklarımız soğuktan kıpkırmızı oluyor. Hemde ayağımda anacığımın ördüğü yün çorabı olmasına rağmen buz gibi oluyor. Bu şekilde eve geldiğimde anacığım kızıyor bana ama bir şey de demiyor ana yüreği ne etsin. Bende o aralar kurana geçtim artık su gibi okuyorum kuranı , yakında ilk hatimi edeceğim. Babam bana mukafat olarak bir pantolon alacaktı, derken bir ay sonra ilk hatimim bitmişti . Bende pantolonumu almıştım Kışlar çok çetin geciyor. Herkes mektebe giderken bir dal odun götürüyor, o zaman hocalar para almıyor, sadece fitireler onlara veriliyordu. Dindarlık çok fazlaydı saygı sevgi örf aded cok fazlaydı. şimdiki gibi deyildi.Aylar geçiyor yavaş yavaş bahar geliyor , sahilden yükseklere doğru yemyeşil bir hali gibi doğa uyanıyor , binbir çiçekler açıyor , kuşlar bütün canlılar bambaşka bir şekle giriyor, her canlı kendi dalında mutlu oluyordu.Derken Mayıs ayı geliyor. Bizde Mayıs yedisi derler 4 gün kutlama yapılır Aksu deresi ağzında tüm Giresun halkı yayan, azda olsa arabayla oraya gider eğlenir bizde cok eglenirdik. Mayıs 7 sinden sonrasında yaylaya göç başlar her yıl olduğu gibi . Hayvanlarımızla yük yumak sabah namazla çıkıyoruz yola akşama yaylaya varıyoruz . Babam beni ve bacımı baba anneme dedeme bırakıyor yaylada, kendisi anamın yanina dönüyor .Bende bacımla baba annemin artık dizinin dibindeyiz . Rahmetli babaannem bizi cok seviyor bizi peynirle sütle besliyordu . Rahmetli dedem 5 km ilerdeki su degirmenlerine giderken bende götürüyor, orda kır pazarı var bacıma bana hediyeler alıyor bizi sevindiriyor. Ne de olsa torunuyduk . Mekani cennet olsun .Anam yeni doğan kardeşim babam köyde bağ bahçe, ormandan kömür işleriyle uğraşıyorlar , bizde yaylada bacımla dedemin baba annemin yanında mutluyuz.Sevgili okurlarım bir dahaki sayımızda kaldığımız yerden devam etmek umuduyla şimdilik Allaha amanet olun.
YAZARLAR
TÜMÜ
YORUMLAR