Konya’nın isim kökeni araştırıldığında Bizans kaynaklarında ilk olarak "Tokonion" daha sonraki zaman dilimlerinde birbirinin uzantısı farklı isimlere dönüşerek "Ycconium, Conium, Stancona, Conia, Cogne, Cogna, Konien, Konia..." halini almıştır. En son hali ‘Konia’, ‘Kuniya’ ve nihayetinde Konya ismine kavuşarak hiç değişmeden Selçuklu ve Osmanlı’dan günümüze kadar gelmiştir.
Konya’yı Selçuklu Devleti hükümdarı Süleyman Şah fethetmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti kurulduktan sonra (1074) başkent İznik kaybedilince Konya başkent olur. Fatih Sultan Mehmet (1470) Karaman’ı 4’üncü eyalet ilan etmiş ve merkezini de Konya yapmıştır.
Konya zamanla da sınırları genişlemiş ve Konya Eyaleti olmuştur. Öncesinde eyalet olan Konya 1923 yılında il/vilayet olmuştur. Konya genel nüfusunun yüzde 90’ı Türk olarak Yörük ve Türkmenlerden oluşuyor.
Konya, nüfusu ve yüzölçümü ile Türkiye’nin en büyük illerinden birisidir. 31 İlçesi vardır. Tarihi ve kültürel değerleriyle 4 büyük medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Selçuklu’ya başkentlik yaptığı için ‘Dar-Ül Mülk’ unvanını alır.
Medeniyetler şehri, İlim-İrfan yuvası, medreseler diyarı Konya… Alimler, evliyalar, veliler şehri Konya… Mevlana, Şems-i Tebrizi, Sadreddin Konevi, Ebu Said Muhammed Hadimi, Hacı Veyiszade, Ladikli Ahmet Efendi ve daha nice alim, evliya ve erenler şehri Konya…
Konya, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olarak da bilinir. Medeniyetlere ev sahipliği yapmış doğal güzelliği ve tarihi zenginliği ile tanınan güzel Konya’mız Selçuklu ve Karamanoğlu Devletlerine Başkentlik yapmış bir şehrimizdir.
Tunç çağı ve Roma dönemi tarihi araştırıldığında dünyanın en eski yerleşim merkezi olduğuna dair bulgulara rastlanır. Hatta Çatalhöyük ayrı bir tarihi/görsel delildir. Çünkü Çatalhöyük dünyanın en eski yerleşim yeri olarak 2012 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi içine alınmıştır.
Konya'nın, Selçuklu, Karamanoğlu, Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine uzanan tarihi bir derinliği vardır. Geleneği, kültürü ve tarihi simgeleri ile hala YAŞAYAN bir KONYA var. Dünyaca tanınan Mevlana Müzesi (Kubbu-i Hadrâ) ve Çift Başlı Kartal simgesi var.
Bir zamanlar Türkiye'nin tahıl/buğday ambarı ili olarak bilinen Konya, coğrafi yönden de Türkiye’nin en büyük iliydi. Zaman içinde bazı ilçeleri il oldu. Ekonomik yönden şu anda bile Türkiye'nin en gelişmiş illeri arasındadır.
Konya ne kadar sanayi, tarım, ticaret şehri olarak bilinse de aynı zamanda turizm şehridir. Dünyaca ünlü Mevlâna, Hadim ‘Yerköprü’ Şelalesi, Beyşehir (1296-1299 yıllarında yapılmış) Ahşap Eşrefoğlu Camii ve 10 bin yıl önce Neolitik ve Kalkotilik Çağ döneminin yerleşim alanı olan Çatalhöyük ve daha sayamayacağımız kadar tarihi, görsel ve kültürel yerleri vardır.
Konya, birçok ünlü siyasetçi, bürokrat, belediye başkanı, bilim adamı, öğretim üyesi, tarihçi, yargıç (hakim ve savcı), sanatçı (şair, ressam, müzisyen, oyuncu), gazeteci, yazar, yapımcı, yönetmen, sporcu (teknik direktör, futbolcu, hakem) vs. yetiştirmiştir.
Elbet ki Konya denilince dünyaca meşhur yemeklerini de hatırlamadan geçemeyiz. Etliekmek, Fırın Kebap, Tirit… Bamya ve Arabaşı Çorbası… Bir de Konya’nın kurucusunu merak edenler var! Konya’nın meşhur KURUCUSU espritüel zenginliği ile bildiğimiz Kazım Ağa’dır!..
KONYA'nın (devletin bekası için) gizemli bir yönü daha vardır! Yani, Siber Teknoloji dahil Aksakallılar ve Aksaçlılar’ın FEYZ aldığı bir ilimizdir…