Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en renkli siyasi siması hiç şüphesiz rahmetli Necmettin Erbakan’dı. Onun seçim mitingleri her zaman capcanlı ve dinamikti. Daha bıyığı terlememiş 15 yaşındaki gençle, 80 yaşındaki beli bükülmüş aksakallı dede aynı coşkunluk ve heyecanla haykırırdı miting meydanlarında… En meşhur slogan ve milli görüş liderini karşılama tezahüratı “Mücahit Erbakan” idi. Mücahit Erbakan, Mücahit Erbakan! diye diye yeri göğü inletirdi katılımcılar. Mücahit; Allah yolunda, din, namus ve vatan uğrunda canı pahasına savaşan, gözünü budaktan esirgemeyen kişi demekti.
Erbakan’ın en büyük emeli “faizsiz, hakça bir düzen” kurmaktı. Emeği, alın terini esas alan adil bir sistemi, tüm Türkiye ve dünya saadeti için hayata geçirebilmekti. En büyük hasmı Allah’a ve Resulüne harp açmak olarak addedilen ‘faiz ve faizci’ sistemdi. Ömrü bu mücadele ve mücahede içinde geçti. Son nefesine değin hak-batıl mücadelesinde hakkı tutup kaldırmayı hayat gayesi olarak gördü ve uyguladı.
Onun kitabında ümitsizliğe, ye’se, karamsarlığa ve tembelliğe asla yer yoktu… Uğradığı haksızlık ve zulümler için yas tutup sızlanmak yerine her defasında bir çıkış yolu arayışına gitmiştir. Ve akamete uğratılan her girişimin ardından ‘Bismillah’ diyerek, bir yenisine ‘nerede kalmıştık?’ der gibi, yine aynı aşk ve şevkle girişmiştir. Onun kitabında “İnanıyorsanız üstünsünüz!” yazıyordu. Ve onda, sarsılmaz bir iman ve sonsuz bir tevekkül vardı…
“Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş.” 28 Şubat post modern darbesinin sene-i devriyesinde Necmettin Erbakan Hocayı rahmet ve şükranla anıyoruz. Onu, o meşum MGK toplantısında boncuk boncuk terletenler en Yüce Divanda bunun hesabını vereceklerdir. Davası ‘Hak’ olan asla kaybetmez.
Milyonlarca sevenin dualarında andığı büyük dava adamı Mücahit Erbakan ruhun şad, mekânın cennet olsun. Yüce Allah seni Peygamberimize komşu eylesin… “Tohum saç, bitmezse toprak utansın!” “Yarın elbet bizim elbet bizimdir, gün doğmuş gün batmış ebet bizimdir.”