Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Adem Yavuz Irgatoğlu

Sabır ve şükür gerek bize

Toprağın mis kokusu eşliğinde, rüzgârın yanaklarımızı okşadığı bir köy akşamında, bol oksijenle gün tamamlanınca tabiat “sessizliğe” büründü.

Uyuyup, sabaha sağlıkla uyandığım güne “Bismillah” dediğimde, gök gürlemese de kafamda şimşekler çaktı sanki!

Etrafımızdaki sokaklarda vızır vızır geçen araçları, bahçemizin önünde ahenkle salınıp mis kokusu yayan ağaçları, hanelerden yankılanan çocuk seslerini hissettikçe, bugüne kadar sıradan gelen nimetler zincirini bir kez daha tefekkür edip, art arda sıralamaya başladım. Sonra Rabbimizin şu mesajını hatırladım “Ne kadar da az şükrediyorsunuz!”

Düşündüm; koku alıyor, görebiliyor, dokunabiliyor, ayakta durabiliyor, hissedebiliyor, okuyabiliyor, yazabiliyor, anlayabiliyorum…

Çeşmelerinden su akan, elektriği, doğalgazı, ihtiyacı karşılayan eşyası, okuyup yazabileceğim yüzlerce kitap, huzur kokulu evim, muhabbet edebileceğim eşim, gülüp oynayabileceğim çocuklarım, şükredeceğim sayısız nimet var. Kimsesiz ve yalnız değiliz çünkü bizi yaradan Allah var!

Ayrıca bizim sağlığımızı, güvenliğimizi, hakkımızı, hukukumuzu koruyan/koruyabilecek sosyal bir devletimiz; esaret altında olmadığımız, öz yurdunda garip kalmadığımız/kalmayacağımız bir vatanımız, hürriyetimizi temsil eden şanlı bayrağımız var.

Tüm bunları düşünebilecek aklımız, düşündüklerimizi yazabilecek, konuşabilecek kabiliyetimiz, inancımız, sağlığımız ve moralimiz var.

Her birimizin elinde cep telefonu, evinde bilgisayarı, interneti, selam verebileceği hakiki dostu, çoğumuzun duasını alabileceği ana babası ve sayamayacağımız birçok nimeti var.

Belki layık olmadığımız, saymaktan aciz kaldığımız, israfla tükettiğimiz nice nimet karşısında şükrümüz az. Zorluklarımızda, üzüntülerimizde, hastalıklarımızda, yoksulluğumuzda, zenginliğimizde bir nimet gizli; şükür ve sabır.

Acaba yukarıda bir kısmını zikrettiğimiz nimetlerden yoksun kalıp, şükür ve sabır arasındaki nimeti fark edemeyip, her şey daha kötü olsaydı?

Aslında hayat öyle bir imtihan ki içinde insana acı veren birçok şey arasında bile kardelen çiçeği gibi açan güzellikler var! Eğer görebilirsek…

Bizim medeniyet değerlerimiz dünya nimetlerinde bizden “aşağıda” olanlara, ibadetlerde ise takvaca “yukarıda” olanlara bakmamızı tavsiye ediyor. Bunun hikmeti de şükrümüzün ve sabrımızın ziyade olmasıdır.

Haydi, umutsuzluğumuzu, mutsuzluğumuzu bir kenara bırakıp, kötü insanlardan ziyade iyilerin olduğunu, her gecenin ardından bir sabahın geldiğini düşünüp, iki cihan saadetini arayalım.

Rahmet ve merhameti sonsuz olan Rabbimiz, bizleri azamet ve kudretine şahit olan, nimetlerini görebilen, onlara şükredebilen, lütfunu, hidayetini, yardım ve inayetiyle rızıklanan kullarından eylesin. Günahlarımızı, nankörlüğümüzü, şükürsüzlüğümüzü, sabırsızlığımızı affedip, ihsan sahibi kılsın..

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER