Asal Araştırma’nın gerçekleştirdiği ankette vatandaşlara “Ne sıklıkta namaz kıldıkları” sorulmuş, katılımcıların yüzde 18.8’i “Tüm vakitleri kılarım” cevabını verirken, yüzde 44.5’i ise hiç namaz kılmadığını beyan etmiş. Sadece cuma, bayram veya şükür namazlarını kılanların oranı ise yüzde 36.72 olarak belirlenmiş.
Demek ki Türkiye’de dinin direği pek de sağlam durmuyor.
Biz demiyoruz, iki cihan güneşi yegane rehberimiz, efendimiz söylüyor: “Namaz dinin direğidir”. Yàni?
Yàni bu direk olmazsa bina çöker. Binâen’aleyh bu binanın çökmesi yàni gâvurlaşma, Türkiye düşmanlarının en büyük emeli, ilk ve en önemli hedefleridir.
Yukarıda verilen yüzdeler utanç vericidir Türkiye için. Yol yaptık, köprü yaptık, binlerce gökdelen yaptık… Bunlar Türkiye’yi ayakta tutacak şeyler cümlesinden değildir. Türkiye hayırlı insànlarıyla ayakta duracaktır.
Namaz kılmayanlarda hayır yoktur! Kesin ve net…
Fakat öyle namaz kılanlar da vardır ki, namazlarını ihlasla kılmazlar, hattâ riyâ için kılanlar dahi vardır.
Hz. Ömer (radiyallahu anh), “Bir kimsenin namaz kılması ve oruç tutması sakın ola ki seni aldatmasın! Her dileyen namaz kılabilir, oruç tutabilir amma, emanete riayet etmeyen kimsenin dini yoktur.” buyurmuşlardır.
Namaz huşu ve ihlás ile eda ediliyorsa kişiyi bütün kötülüklerden korur, şeytanın iğvasını (ayartmasını, aldatıp yoldan çıkarmasını) engeller. Yok eğer riyâ ile kılınıyorsa hiçbir sevabı olmadığı gibi günahı olur.
Günde beş vakit namaz üzerlerimize farz kılınmıştır. Bu hem àyet, hem tatbikatla (sünnet) sarihtir.
Türkiye’yi istikbâlin güçlü devleti yapmak için her fikir kıymetlidir. Lâkin en evvel bu işi yapacak olanların kemiyyeti (sayısı) değil, keyfiyetleri gelir.
Allah ülke ve devletimizi namazsız, riyâkâr hainlerin eline bırakmasın. Allah yegan yegan hepimizi musalli kullarından eylesin, kıblemiz bir, imanımız bir yekpare bir millet olalım inşá’allah.29.09.2024