CJ: "KİMSENİN KURTARICISI YA DA ŞİFACISI DEĞİLSİN HEPİMİZ İLK ÖNCE KENDİMİZİ ŞEKİLLENDİRMELİYİZ"
CJ Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1982’de Balıkesir'de doğdum. Annem Yunanistan, babam da İran göçmeni. Gercek adım CJ degil ama Numerolojiye göre bir yıl daha 2 enerjisine ihtiyacım var, bu yüzden ismim sadece iki harf. Marmaris'te büyüdüm, 8 yıl İstanbul'da yaşadıktan sonra aşık oldum ve yaklaşık 15 yıl önce Hollanda’ya taşındım. Taşındıktan 2 yıl sonra evlendim, 5 yıl evli kaldıktan sonra yollarımızı ayırdık. Şu anda hem Hollanda hem de İskoçya'da yaşıyorum. Yılın belirli zamanlarında sadece yollardayım. Inisiye yolu ile yükselen, öğrenen insanlardan biriyim. Bu yüzden Ley Hatları benim icin çok önemli.
Sırasıyla sanat, makine, hemşirelik ve psikoloji konularında yüksek öğrenimler gördüm. Spirituel eğitimim 3 yaşlarımda ailemde başladı.
10 yıl Hollanda da psikiyatri de terapist olarak çalıştım şu anda uluslararası dans dersleri verip organizasyonlar yapıyorum Covid-19 sebebiyle aktif değilim. Aynı zamanda yoga ve qigong ustalık dersleri alıyorum.
Hepimizin belli travmalardan sonra iyileşmek için, yaşadıklarımızı manalandırabilmek ve kendimizi tanımak için bir yola çıkmışlığı var. Bu yollardan biri de astroloji.Sizin astrolojiyle tanışma yolculuğunuz nasıl başladı?
Evet, başlamak için astroloji bu söyledikleriniz icin harika bir yer, tabii ki terapimizi de ihmal etmemeliyiz. Ben astroloji ile boşanmaya karar verdigim süreçte tanıştım. Gerçekten eşim ile birbirimize söyleyeceklerimiz bitti mi diye analiz alayım derken, analiz aldığım astrolog benim öğretmenim oldu. “Senin Jüpiterin Akrep, senden çok doğal bir astrolog olur” dedi, ben de hemen dedim. Yaklaşık 8 yıl önce Oğuzhan beyin ekolünden Karma Astrolojisi eğitimi aldım. Astrolojiden önce Tarot eğitimim olduğu icin anlamam kolay oldu, herkese öneririm.
Size danışanlar en çok hangi konularda sizlerden destek alıyor?
Bir ışık isçisinin danışanları onun anladığı ve kendi alanında anlamlandırabildiği, şifalandırabildiği konudandır.
Benim için bu konu denge, ışık-gölge dengesi, eril-dişil dengesi, alma-verme dengesi. İkinci bir konu da aileden gelen döngüler, bu konuda da pek çok danışanım oluyor. Regresyon ve aile dizimi gibi sistemlerde bu yüzden de çok iyi olduğumu düşünüyorum. Tabii ki her gün öğreniyorum. Aynı şekilde, ben de ailemin ilk çocuğu olarak kendime ait olmayan pek çok aile karmasıyla doğduğum icin, alanımda çok aktif bir konudur.
Olumlu dönüş aldığınız kişiler mutlaka olmuştur. Bizlere bununla ilgili bir anınızı anlatabilir misiniz?
En sevdiğim anılarımdan bir tanesini sizinle paylaşacağım çünkü özellikle bu örnekte gördüğümüz gibi ben sadece bir kanalım, şifayı ben getirmiyorum. Şifa hepimize yaradandan geliyor.
Bu örnekteki kişinin, anladığımız üzere hem geçmiş yaşamından hem de bu yaşamında sahip olduğu büyük bir araba korkusu vardı. Bırakın sürmeyi, duran araba bile kişiyi huzursuz ediyordu. Tanışma ve görüşmeden sonra (yaklaşık 30dk’dır ve ücretsizdir.) birlikte regresyon yapmaya karar verdik çünkü boşanmıştı ve araba kullanması iş bulması için çok önemliydi tabii ki de. Birlikte seçtiğimiz günde bir regresyon seansı yaptık, zorlu gecen bir 21 günün ardından kendisi hala çok güzel araba kullanıyor. Evet o sırada kurstaydı, kurs bitene kadar şifalanma süreci de bitti ve şu anda bir insanın işi ve özgürlüğü var. Sakın bir seansla mucize bu demeyin, bu tamamen kişinin isteği ile alakalı ve aramızdaki güvenle. Yeri ve zamanı gelmişse eğer doğru ışık isçisi sizin icin çok güzel bir şifaya aracı olabilir.
Işık işçilerinin tüm dünyada ortak olduğunu gördüğünüz 4 etik kuralı anlatır mısınız?
Seve seve çünkü bu kuralların ihlalinin insanların hayatını nasıl negatif yönde etkilediğine 3 yaşımdan beri tanıklık ediyorum. Zamanında benimle birlikte reiki, tarot gibi şifa sistemleriyle tanışan pek çok arkadaşım artık bu sistemlerden kendileri bile yararlanmıyorlar.
-izin almadan asla
Ne şifa ne de kehanet alanında, asla izin almadan birine ne bir şifa çalışması ne de kehanet çalışması yapabiliriz. Güzel dileklerle gönderdiğimiz enerjiler, şifa içinde aynı şey geçerli, izin almazsak o şifa o kişiye yarar sağlayamaz, hatta aradaki dengeleri bozduğu için aranızda husumet bile çıkabilir.
-3. kişi asla
“Sevgilim benim hakkımda ne düşünüyor?” gibi bir soruya cevap vermem imkansız, çünkü destem sadece sizin haberlerinizi taşıyor, sevgilinizin ya da kayınvalidenizin haberleri bende degil neticede. Ya da alanımda isim vererek konuşmak yok. İsim kullandığımız zaman bu bildiğiniz dedikoduya girer. Eğer bir insan kendisini “ışık işcisi” olarak tanıtıyorsa, daha dikkatli olmalı.
-15 yaşına kadar tüm çocuklar yaradana ve meleklere emanettir, çalışılamaz .
İnanın Türkiye'de ve Güney Amerika'da özellikle çok gördüğüm bir şey bu. Kişi çocukken rüyalar görüyormuş, bu rüyalar haberciymiş, çıkmaya başlayınca çocuğu bir hocaya götürmüşler ve 3. gözü muska ile kapatılmış. Bu kişi bugün yetişkin oldu ve bana geliyor, “CJ mutlu degilim, istediğim herşeye sahibim ama birşeyler eksik” diyor ya da “işim çok güzel ama kazancımın yararını göremiyorum, hep borç ödüyorum” diyor. Çocuğun tekamülüne müdahale edilmiş, çok yazık. Yaradan ve melek korumasını kaldırıyoruz bu şekilde ve ruhu tekamülünden alıkoymuş oluyoruz, sonra da regresyon, aile dizimi gibi alanlarda bu enerjileri tekrar onarmaya çalışıyoruz. Lütfen 15 yaşına kadar çocuklarınızı Yaradan ve Meleklerin korumasından çıkartmayın, sadece özel çocuk şifacılarına ulaşmaya çalışın eğer bir sorunuz varsa. Bizler her yerdeyiz, ama bu şifa bir muskada ya da bir insanın tekamülüne engel olmaktan geçmiyor maalesef.
-alma-verme dengesi
hepimiz için çok önemli tabi ki ama ruhsal görevi olan bir ışık isçisi için çok daha önemli bir konu. Öğrenirken bir konuyu reiki ya da tarot gibi, “öğrenmek için” diyerek arkadaşlarımızla çalışabiliriz, onlar haber/şifa alır, biz de tecrübe kazanırız çok güzel ama herkese çağrım, lütfen bedavaya şifa ya da kehanet vermekten vazgeçin. Bu rüya ise de aynı şey geçerlidir. Eskiden bir laf vardı hatırlar mısınız?” Müjdemi isterim” diye, hemen elimizde cebimizde ne varsa verirdik o kişiye, bu ağırlık, bana lazım degil al senin olsun demektir. Biz şeker ya da bozuk para verince kişi rüyasını anlatırdı, alma-verme çok önemli. Her önüne gelene rüya, şifa karşılıksız verilmez. Rızkınızı tehlikeye atıyorsunuz. Bu arada sevdiklerimiz ve arkadaşlarımızdan eğer para almak istemiyorsak, bir avuç bozuk para araya girecek soğukluğu çok güzel engeller derdi anneannem. Yada o kişi de size bir şey yapsın, kahve veya çay ısmarlasın mesela. Kısacası küçük yada büyük birşey alın, alanınıza girsin.
Hepimizin bir ruhsal görevi vardır. Ruhsal görevlerimize örnek vererek anlatır mısınız?
Işık isçileri farklı farklıdır, hepimizin ortak amacı içinde bulunduğumuz Kova çağında gayet açık ve belli, dünyanın frekansını arttırarak kuantum atlamasına katkı sağlamak, ama her birimizin de özel bir ruhsal görevi var. Benimkisi insanları Kuzey Ay düğümlerine giden yolculuklarında desteklemek. Kuzey Ay Düğümü, doğum haritalarımızda olduğu varsayılan iki matematiksel konudan biri, ve bizim dünyaya gelme sebebimiz. Neden bu ülkede doğdum, neden bu mesleği seçtim gibi soruların cevabı bu noktada. Danışanlarımla birlikte bunu bulup, yollarını açmak en sevdiğim şey. Bunu yapmanın farklı yollarıvar, birlikte bir yolculuk ile de bu görevi öğrenebiliriz ya da bir kehanet seansı ile de...
İleriye dönük hedefleriniz nelerdir?
Şu anda 7 kıtada bağlantılarım ve projelerim var. Gelecekteki amacım tüm guruplarımı birleştirip büyük bir network kurmak ve farkındalık, özellikle doğum haritası sınıflandırma konularında. Maalesef pek çok ülkede gördüğüm şey, ışık isçisi kendi alanını tanımadan başkalarına şifa dağıtmak istiyor, tabii ki de istiyor, ışık isçisi demek bu demek. Hepimiz çok empatigiz fakat her işin olduğu gibi bu işin de başladığı bir yer var, oda kişinin kendi alanı. Alanlarında çok iyi olan ve bu işi 15-20 yıldır yapmaya çalışan ama riskini bu alandan kazanamayan pek çok kişi ile benim sembol kursumda bu gibi sorunlarına çare bulduk. Birinci adım alan, kendi alanını tanımak çok önemli. Bu bilinci tüm dünya ile paylaşmayı istiyorum, doğal olsun artık dileğim bu. Artık çocuklar muskalarla kapatılmasın ama küçük yaşta spiritüel hayvanlarının korumasına girsinler. Herkes bıraksın artık “Eski sevgilim geri dönecek mi?” diye sormayı ve kendine odaklansın, kendini şifalandırsın. Herkes başkalarına şifa olma derdinde, peki sen? Kendin? Sen yoksan biz de yokuz, bizim için sana ihtiyacımız var. Önce kendimize, sonra da dışarıya. Çok güzel hollandaca bir atasözünü hatırladım şimdi. Bu güzel atasözü der ki “Biz kendimize, yaradan da hepimize vermelidir ” bence iman hakkında çok doğru bir söylem, bırak komşunu, ya da kardeşini, sen bu hayatın neresindesin? Şifacı egosu bu maalesef, herkese öğretmek istiyorum. Bencil demiyorum ama -Bencil olmamızın vakti geldi artık. Kimsenin kurtarıcısı değilsin, ya da şifacısı, hepimiz ilk önce kendimiz şekillendirmeliyiz. Bu mesajı heryere dağıtmaya çalışıyorum .
Son olarak okuyucularımıza tavsiyeleriniz nelerdir?
Nacizane, geleceğin astroloji öğrencilerine önerim, ilk önce yunan mitolojisini öğrensinler daha sonra astrolojiyi anlamak çok çok daha kolay olur.
Özellikle yeni başlayan ama danışan bulmakta zorlanan ışık isçilerine şunu söylemek istiyorum, eğer bir sistem, kurs ile tanışırsanız emin olun bu sistem size gereken bir şifa için gelir. Bunu bulup çözüp bakan danışanlar, sizi kendileri buluyorlar. Bende böyle oldu, Türkiye’ye açılmayı henüz düşünmüyordum, bir gün arkadaşımın daveti üzerine Türkiye’de ücretsiz bir çalışma yaptık, ertesi sabah bir uyandım telefonumda 200 mesaj var.
Bunun dışında, tekrarlamak istiyorum. Her ışık isçisinin ona özel bir ruhsal görevi var. Lütfen harekete geçmeden önce kendi ruhsal görevinizi bulun, inanın bu kişinin kazancını, önünü açan konu çok.