ELİF KAYA: “ÇOCUK SAHİBİ OLMADAN ÖNCE KENDİ ÇOCUKLUĞUNUZU İYİLEŞTİRİN”

Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? 

Ben Elif Kaya. Çocuk Gelişimi öğretmeniyim. Uzun bir süredir öğretmenlik yapıyorum. Araştırma yaparak bir konuda derinleşmeyi, bir konunun kökenine inmeyi seviyorum. Okullarda çok kez eğitim verdim, seminerler düzenledim.  Okulu bitirdim ama bir bakıma hala ögrenciyim aslına bakarsanız. Bu sonsuza kadar böyle devam edecek gibi geliyor bana. Ben öğrenmenin sonsuz bir yolculuk olduğuna inanıyorum. Bu yolculukta olmak inanılmaz keyifli bir süreç. Kalıpların dışına çıkmayı seviyorum. Bir mesleğiniz var fakat bu demek değildir ondan başka bir yöne bakmayacaksınız, öğrenmeyeceksiniz, araştırmayacaksınız. Öğrenmeyi seviyorum. Aslında hayat sadece okul dersleri değildir. Hayata biraz daha geniş çaplı bakmak lazım. Hayatımın şu dönemine kadar içimde beni iten bir şey vardı. Durma diyen bir ses. Ve ben o sese kulak verdim. Bir çok çocukla vakit geçirdim. Benim fark ettiğim çok önemli detaylar oldu onlarda. Bu fark ettiklerim beni düşündürdü ve bu konularda çalışmaya itti. Çok araştırdım ve aslında beynimizin, bedenimizin, ruhumuzun anne karnından itibaren bir kayıt cihazı olduğunu keşfettim. Güzel  bir uyanış oldu benim için. Bu kayıt cihazı tüm hayatımızı şekillendiren bir sistem.

Olumsuz kayıtları durdurmak için neler yapacağız, Yetişkiniz olumsuz kayıtlarımızdan nasıl arınacağız, nasıl yaparım, neler yaparım derken hayat beni derinleştirdi ... Araştırmaya başladım ve bugün buradayım. Aslında benim bu yolda en büyük amacım sağlıklı çocukların yetişmesi. Bunun yolu ise çocuklara olumsuz inançlar yüklemenin önüne geçebilmektir. Nasıl daha mutlu çocuklar olur diye düşünerek ilişkilere, ailelere, inançlara yöneldim. uzun bir yola çıktım ve hala yoldayım. Bitmeyen bir yol... Fakat çok keyifli.  

Kuantum master ve bilinçaltı uzmanlığı yapıyorsunuz. Kuantum ve bilinçaltı hakkında bizi biraz bilgilendirir misiniz? 

Bizim bir bilincimiz vardır bir de bilinçaltımız. Bilincimiz bizim hatırlayabildiklerimiz, bilinçaltı ise hatırlayamadıklarımızdır. Oysa o hatırlayamadıklarımız orada kayıtlı ve hayatımızı ilişkilerimizi şuan ki bizi tamamen etkiliyor.   

Beynimiz bir kayıt cihazıdır. Bu cihaz özellikle 0-7 yaş arasında yoğun olarak çalışır. Annemizin hissettikleriyle başlar, bizim duyduklarımız, gördüklerimizle devam eder. Şuan da yaşanılan ilişki sorunları, korkularımız, kaygılarımız, inançlarımız, düşüncelerimiz ve daha bir çok sorunun nedeni aslında bilinçaltımızda kayıtlı olan inançlarımızdır. Danışan diyor ki “........... dan korkuyorum”... Bunun derinine indiğimizde herkeste farklı bir inanç meydana çıkıyor. Her seferinde şaşırtan bir inanç. İnancı dönüştürmekte  bize kalıyor. Tek bir seans yaklaşık 60-80 dakika kadar sürüyor. Kişinin durumuna göre seans sayısı artıyor.  

Numeroloji eğitmenliği yapıyorsunuz eğitim süreciniz nasıl işliyor? 

Yine araştırmalarım sonucunda denk geldiğim muhteşem bir ilim. Numeroloji, kendini keşfetmenin harika bir yoludur. Bu alanda eğitim veriyorum ve gerçekten öyle dolu dolu geçiyor ki her seferinde hayran kalıyoruz grupça çok keyifli geçiyor. Eğitimler grup olarak gerçekleşiyor. İsteyenler olursa bireysel olarakta eğitim yapıyoruz. Yaklaşık bir hafta sürüyor fakat burada kişiye özel bir program da hazırlanabilir.  

Evlilik ve ilişki danışmanı olarak gözlemlediğinizde günümüzdeki ilişkilerde ve evliliklerde sorunların çıkış sebebi nedir? 

Dediğim gibi bir çocuğun bilinçaltında kayıt oluşturan en önemli etken aslında çocuğun çevresindeki ebeveynleri. Bu yüzden buraya da çok dikkat ettim. Bir söz vardır. “Bir çocuğun üç ebeveyni vardır. Biri annesi, biri babası, biri ise anne ve babasının birbiri ile olan ilişkisi.” Gerçekten öyle. Bu yüzden ilişkiler konusu çok önemlidir. çok isterdim ehliyet sınavı gibi bununda bir sınavı olmasını. Temennim olması yönünde. Belki de bunu hazırlıyorumdur. Oda sürpriz olsun. Tabii ki tercih meselesi isteyenler talep eder.  

Sorunların genel çıkış sebebine gelecek olursam, Normal ilişki olsun, evlilik olsun ortak bir cevap vereyim; İletişim sorunu çok yoğun. Bu iletişim sorunu aslında birçok başlıkta anlatılabilir. Suçlama, yargılama, kıyaslama, zihin okuma, eleştirme, varsayım yapma, beklentiler, üslup sorunu... Kişi kendi hislerini açık, az ve öz bir şekilde dile getirmiyor seviyorsa anlar diyor. Yani aslında zihnimi okusun diyor. Kendisi de okuyor “sen kesin bu yüzden bunu yaptın” diyor mesela. Suçluyor ve doğal olarak karşı taraf bir savunma mekanizmasına geçiyor ve tabii durum böyle olduğu vakit sorunlar uzuyor, artırıyor. Bir diğer sorun ilişkilerde denge.Denge, çok önemli konulardan bir tanesi. Kadın ve erkek olarak hayata çok farklı yerlerden bakıyoruz. Örneğin yolunu kaybetmiş bir erkeğe, kadının yol tarif etmesi bazı erkeklerin kendini yetersiz hissetmesine neden oluyor. “Bu kadın benim onu buradan eve götüreceğime inanmıyor bana güvenmiyor” en basit örneği ile bu bakın.. Bu farklılıklarımızı bilmek, keşfetmek ve önemsemek bizi sağlıklı bir ilişkiye götürebilir.  

Peki bu sorunların çözümü için kişilere önerileriniz nelerdir? 

Açık ve net olmalarını öneririm. İstediklerini net, az ve öz bir şekilde dile getirmeleri çok yararlı olacaktır. “Bana böyle davranman beni böyle hissettiriyor, böyle yapınca kendimi çok mutlu hissediyorum”  Yine zihin okumaya çalışmadan “ben burada bunu hissettim sen ne hissettin, anlıyorum benim için söylüyorsun bu şekilde hissediyorsun değil mi” gibi cümleleri alışkanlık haline getirmek çok önemli.  

Sorun olan bir bardak tartışmasını, geçmişte yaşanılan bir nişan olayı sorununa götürmemekte yine önemli konulardan bir tanesi.  

Sadece mutsuzlukları dile getirmeden güzel olan küçükte olsa bir davranışa içten bir teşekkür ve taktir iki tarafıda onurlandıran ve ilişkiye önem katan bir davranış olacaktır. Ve erkekler kadınların öğüt vermesini istemiyor bu sorunu da aşmak gerekiyor.

Thetahealing ilgi alanlarınız arasında. Günümüzde sıkça duymaya başladığımız thetahealing nedir sizden dinlemek isteriz. 

Thetahealing aslında yine sevdiğim çalışmalardan biri. Negatif, olumsuz düşüncelerimizi, inançlarımızı değiştirmeye dönüştürmeye yarayan harika bir sistem. Burada çok güzel dönüşümler yaşıyoruz. Tüm kaygı, korku, negatif inançlar yerini olması gereken pozitif inançlara bırakıyor ve kişinin hayatında güzel dönüşümler başlıyor.  

Elif Hanım tüm bu çalışmalar nasıl işliyor?   

Şu ana kadar söylediğim tüm bu çalışmalar birbiriyle çok bağlantılı aslında. Anne karnında bilinçaltımızda düşünceler, inançlar oluşur. Bunu bilinçaltı çalışmalarıyla, thetahealing çalışmalarıyla dönüştürüyoruz. Daha sonra kişinin kendini tanıması çok önemli; kendini tanıyan, keşfeden bir insan buna göre daha farkındalıkla hareket eder ve bir ilişkiye başlamadan önce kendini keşfetmek önemlidir. Burada Numeroloji devreye giriyor, Daha sonra bir ilişkiye başlıyoruz, sağlıklı bir çocuk için sağlıklı bir ilişki olmalı burada evlilik ve ilişki devreye giriyor. Doğal olarak kendini iyileştirmiş, bilinçaltı kayıtlarını dönüştürmüş, kendini tanımış bir birey haline geliyoruz, evleniyoruz ve sağlıklı çocuklar dünyaya geliyor. Bağlantı tam olarak bu aslında. Derinden bir dönüşüm sağlanıyor.  

Danışmanlık dışında öğretmenlik de yapıyorsunuz. Çocuk gelişiminde ailenin rolünden ve öneminden bahseder misiniz?  

Evet öğrencilerime faydalı olmak adına birçok araştırma yapmaya devam ediyorum. Öğretmenlik yaparken bu onları daha iyi anlayabilmem için harika oluyor. Çocuk gelişiminde ailenin rolü gerçekten çok büyük. Ve çok fazla konu var ama ben en önemlisinden bahsetmek istiyorum. Çocuk hayatı boyunca izler ve izleyerek ebeveynini taklit eder. Yani tamamen ebeveynler bir ayna gibidir. Çocuğuyla kaliteli vakit geçiren ebeveynlerin çocuğu bu olumlu davranışı onlarda görür ve aile kavramının nasıl bir durum olduğunu öğrenir. Tam tersi olarak ele aldığımızda evin içinde yüksek seslerin, şiddetin, iletişimsizligin olduğu bir ailede büyüyen bir çocuk ise tamamen aile kavramının böyle olduğuna dair bir inanç geliştirir. Yani babanın annesine çiçek aldığını gören çocuk, “Kadınlara bazen çiçek almamiz gerekiyormuş” diyor ve bu inancı bilinçaltına kaydediyor. Babanın annesine istediği olmayınca bağırmasını da aynı şekilde kaydediyor. “Demek ki istediğim olmayınca bağırmalıyım” inancını geliştiriyor ve kaydediyor. Tabii bunu ilerde fark edip dönüştürebilir bu zinciri kırabilir. Her şey farkındalıkla başlıyor. Çocuklar için hayattaki tek amacımız akademik olmamalı. İletişim, beden dili, diksiyon, anlayış, nezaket, kaliteli vakit geçirme becerisi öğrenmemiz ve daha sonra onlara öğretmemiz gereken  öncelikli dersler aslında .. Bunlar olmadan sadece matematikten yüksek not almak veya doktor olmak  mutlu olmaya yaramıyor.   Buna dikkat etmek gerekir. Bir diğeri çocuğun gerçekten mutlu olması, güzel anılara sahip olması. Ebeveynlerin bir amacı da çocuğun hafızasında mutlu anılar biriktirmek olmalı. “Eger bir çocuk gözünü kapattığında anne ve babasıyla geçirdiği mutlu anılar geliyorsa gözlerinin önüne ve gülümseyebiliyorsa o çocuk mutlu bir ailede büyümüş demektir.” Çocuğun gelişimi için bir diğer önemli sey ise hayal kurmak. En büyük yalnış hayal kuran bir çocukla dalga geçip kanatlarını kesmektir. Hayal kuran bir çocuk büyür, gelişir, üretir, yaratır, mutlu olur ve mutlu eder. Hayal kırıklığına uğramakta bir derstir. Ve her dersin de öğrettiği bir şey mutlaka vardır. Çünkü bu öğrendiklerimizdir bizi ileriye taşıyan. Hayal kurmayan bir çocuk olmamalı kesinlikle. Ebeveynlere önerim, hayal kurmayı çocuklarına ögretsinler, izin versinler ve desteklesinler..  

Hayal kurmanın öneminden bahsettiniz siz hayal kurar mısınız?  

Ben çok hayal kurardım. Çocukken yorganı başıma çekerdim uyur gibi yapardım ama aslında rengârenk bir dünyaya adım atardım. Hayal dünyam çok zengindir. Hala da kurarım açıkçası.  Ben bu hayatta en çok hayal kurmayı sevdim, daha sonra yazmayı, anlatmayı ve dinlemeyi... Üniversitede bu çok fazla arttı. Her günüm yurdun kütüphanesinde geçiyordu. Gece yarısı, tek başıma kağıtlar, kalemler, sokak lambası, hayal kurmak ve yazmak, yazmak, yazmak... bu beni gerçekten büyülüyor. En mutlu olduğum yer diyebilirim. Kendimi oraya ait hissediyorum. Tüm gün orada o anda kalabilirim.  

Hayal kurmak gerçekten bana inanılmaz iyi gelen bir şey. Ben hayalin ulaştırmayacağı hiç bir kapı bilmiyorum. Elimde olsa tüm dünyaya bunu anlatmak isterdim. Tek şey düşünce gücünü kullanabilmek ve buna inanmak. Bende bir öğretmenim tarafından keşfedildim. Bir öğretmene hayallerimi anlattım ve “Elif sende bir potansiyel olduğunu baştan beri keşfetmiştim” dedi. Hayallerime el uzattı gibi bir şeydi bu cümle.  Bu yüzden bir önceki soruda hayallerini destekleyin diyerek bu konunun altını çizdim.  Bu örnekle de vurgulamış oldum.

Aynı zamanda çocuk gelişimine dair kitap yazıyorsunuz. Kitabınızın içeriği nedir ve okurlarla ne zaman buluşacak?  

İçeriği dolu dolu olan bir kitap. Anne ve baba olmayı düşünmeden önce kendini sonra düşüncelerini, inançlarını daha sonra iliskilerini dönüştürmek, iyileştirmek isteyen ve dünyaya sağlıklı bir çocuk getirmek isteyen veya kendi çocukluğunu iyileştirmek isteyen herkese çok katkı sağlayacak, ellerden düşmeyecek bir dönüşüm kitabı. Okurlarla yıl sonunda buluşması planlanıyor.  

Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?

Kendinize inanın. Kendinize yatırım yapın, değişmek için adım atın. Adım atmaktan korkmayın. Attığınız bir adım sizi kendiliğinden bir kaç adım ileri götürür. Kendi değerinizi kıymetinizi bilin. 

Olumsuz olan her şeyin olumlu tarafı da vardır. Size iyi gelmeyenleri hayatınızdan çıkarmaktan korkmayın.  Unutmayın boşluklar da dolmak için vardır.  Değişim ve dönüşüm öncelikle sizden başlar. Evlenmeden önce siz iyi, sağlıklı, mutlu olun. İyi bir anne ve iyi bir baba seçin. Çocuk sahibi olmadan önce kendi çocukluğunuzu iyileştirin.  Son olarak hayaller kurmayı ve onlara inanmayı unutmayın.  Şansınızı kendiniz yaratın.