Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Türkiye Ak ve Gençlik Ocakları Genel Başkanı Ferhat Aydoğan’dan Adana Adliyesi Önünde Açıklama

Adana Adliyesi önünde avukatları aracılığıyla basın açıklaması yapan Türkiye Ak ve Gençlik Ocakları Genel Başkanı Gazeteci Ferhat Aydoğan, kamuoyunda oluşturulan algı ve devam eden soruşturma süreci hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Adana Adliyesi önünde avukatları

Türkiye Ak ve Gençlik Ocakları Genel Başkanı Ferhat Aydoğan’dan Adana Adliyesi Önünde Açıklama

Adana Adliyesi önünde avukatları aracılığıyla basın açıklaması yapan Türkiye Ak ve Gençlik Ocakları Genel Başkanı Gazeteci Ferhat Aydoğan, kamuoyunda oluşturulan algı ve devam eden soruşturma süreci hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Avukatları tarafından okunan açıklamada, müvekkilleri Ferhat Aydoğan ve Ergin Vançin’in isimlerinin basın yoluyla karalandığı, sistematik bir itibarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakıldığı belirtildi. Açıklamada, özellikle Birgün Gazetesi çalışanı İsmail Arı tarafından yapılan haberlerin “maksadını aşarak” dernek faaliyetlerini ve ilgili kişileri hedef aldığı ifade edildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Değerli basın mensupları ve kamuoyu, öncelikle bağımsız ve tarafsız yargının bazı basın kuruluşları tarafından yönlendirilmeye çalışıldığını üzülerek görmekteyiz. Müvekkillerim hakkında sosyal medyada yayılan iddialar ve maksatlı haberler neticesinde tutuklama kararı verilmiştir. Ancak bu süreçte, dernek faaliyetlerinin ve üye kimlik kartlarının, sanki bir kamu personeli kimliği gibi lanse edilmesi gerçeği yansıtmamaktadır. Söz konusu kimlik kartlarının, resmi belge olmadığı kriminal inceleme raporlarıyla da sabittir.”

Genel Başkan Ferhat Aydoğan’ın avukatları, müvekkillerinin yürütmekte olduğu dernek faaliyetlerinin tamamen yasal çerçevede ve İçişleri Bakanlığı denetiminde olduğunu vurguladı. Ayrıca, tutuklama sürecinin “algı yönetimi” ve “baskılar” nedeniyle başlatıldığını belirterek, sürecin adil yargılama ilkesine uygun şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

Söz konusu kimlik kartına bakıldığında ise bir şekilde bu kartın görseline
ulaşan Birgün Gazetesi çalışanı İsmail ARI, bu kartların dernek tanıtım kartı olduğunu bildiği halde
bilinçli ve kasıtlı olarak bu dernek kimlik kartlarını bir kamu personeli kimliği olarak kullanılıyor gibi
haberlere konu etmiş ve konuyu İçişleri Bakanı ile Bakanlığı ilgilendiren bir meseleymiş sanki bakanlık
eliyle verilmiş bir kart gibi lanse etmiş suni bir gündem oluşturmuştur. Oysa ki bu karta ilk bakıldığında
dahi bir kamu personeli kimlik kartına benzerlik taşımadığı ve resmi belge vasfına haiz olmadığı
anlaşılmaktadır. Buna rağmen oluşturulan suni gündem ve itibarsızlaştırma operasyonu neticesinde
müvekkiller tutuklanmış ve iki ay cezaevinde kalmışlardır.

Bu süreçte Birgün Gazetesi çalışanı İsmail ARI tarafından da defalarca aranarak rahatsız edildim. Kendisine dosya hakkında bilgi vermemin hukuk ve meslek etiği bakımından uygun olmayacağını belirtmeme rağmen şahsımın ismini de yalancı avukat haberi ile kullanmıştır. Bundan dolayı da üzüntü duyduğumu belirtmek isterim. Sonuç olarak Dernekler Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gereken bir hadise ne yazık ki algı yönetimi ve baskı ile Adli Yargıya intikal etmiş ve müvekkillerim bu süreçte yapılan haberler ile de itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. Gazetecilik etiği bakımından da yapılan haberleri kabul etmek mümkün değildir.

Avukatlar, yapılan haberlerin Türk Ceza Kanunu’nun 285. maddesi uyarınca “soruşturmanın gizliliğinin ihlali” ve 288. maddesi kapsamında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” niteliğinde olduğunu da sözlerine ekledi.

Açıklamanın sonunda, basın özgürlüğü ile kişi hak ve hürriyetlerinin hassas bir denge içinde korunması gerektiği belirtilerek, basın yayın organlarının anayasal haklar çerçevesinde hareket etmesi çağrısında bulunuldu.

Aydoğan ve avukatları, sürecin takipçisi olacaklarını ve bağımsız Türk yargısına olan güvenlerini dile getirdi.