Partimizin ismi Demokrasi ve Atılım Partisi. Partimizin ismi gereğince, Demokrasinin ve Atılımların öncelikle partimiz içinde gerçekleştirilip partimiz iktidar yapılarak, Demokrasi ve Atılımın ülkemiz ve toplumumuz geneline yayılmasını sağlamak temel amacımız ve görevimiz olması gerekir.
Benjamin Franklin demiş ki; ifade özgürlüğü olmadan halk özgürlüğü diye bir şey de olamaz” Ne var ki Partimizde göreve talip olmak, aday olmak, sayın genel kurula hitap etmek ve konuşma hakki dahi kısıtlandırılmış, birçok anti demokratik şekli ve usuli şartlara bağlanmıştır.
Öncelikle Anayasamız da ki temel haklara aykırı tüzükle Genel Kurula hitap edecek konuşma hakkı % 15’in yazılı önerisi şartı ile sınırlandırılmış ve zaptu rapt altına alınmıştır. Oysa Anayasa’mızın 67. Maddesi uyarınca, “her vatandaş kanunda gösterilen şartlara uygun şekilde bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma hakkına sahiptir.
Anayasa’mızın düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti başlıklı 26. Maddesi uyarınca da “herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.
Ayni madde de, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü hakkının hangi nedenlerle kısıtlanabileceği de açık ve net olarak belirlenmiştir. “BU HÜRRİYETLERİN KULLANILMASI BAKIN HANGİ NEDENLERLE KISITLANABİLİRMİŞ”
– Milli güvenlik nedeniyle kısıtlanabilir (Ama tüzüğümüzdeki kısıtlamanın bu nedenle ilgisi yok),
– Kamu düzeni, kamu güvenliği nedeniyle kısıtlanabilir (Tüzüğümüzdeki kısıtlamanın bu nedenle de ilgisi yok),
– Cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla da kısıtlanabilirmiş. (İyi de tüzüğümüzdeki kısıtlamanın bu nedenlerle de hiç bir ilgisi yok).
Salih Efe daha sonra şöyle devam ederek; peki tüzüğümüzde ki kısıtlamanın nedeni ne? Tek nedeni var, genel başkan ve yönetim kurulu adaylığını zorlaştırıp engellemek suretiyle mevcut başkan ve yönetimin egemenliğini devam ettirerek despotize etmek! Başka hiç bir nedeni yok ve olamaz! Maalesef sayın genel başkanımız Ali bey ve genel başkan yardımcıları savundukları demokrasinin genel ilkelerini kendileri partimizde uygulamamakta ve kendileriyle çelişmektedirler. Böyle bir anlayıştaki partinin ve liderinin halkımıza ve Türk siyasetine katabileceği hiçbir şey olamaz. Ali bey ve mevcut yönetimin üyeleri bu tarihi vebalden kurtulmak, Türki siyasetine gerçekten çığır açacak bir katkıda bulunmak istiyorlarsa kendi elleriyle bana veya çıkacak herhangi başka bir genel başkan adayına bu yüzde 15’i delege imzasını sağlayacak ve çok çok övdüğümüz parti programımızda ki parti içi çoğulculuk ve demokrasi ilkelerini kendileri sağlamak zorundadırlar. Yoksa bir daha ülkemiz, halkımız ve Türk siyaseti için demokrasinin D’sinden bile bahsedemezler ve maalesef tarihin çöplüğünde yerini alacaklardır. Halkımız ve Deva’lılar her şeyi görüyor ve izliyor, benden söylemesi.
Tüm bu nedenlerden dolayı bu kongreden hemen sonra tüzüğümüzün bu hukuksuz sınırlamasını yargıya götürerek kaldırmak girişimini başlatacağım. Esas sınırlama nerede olmalı biliyor musunuz? Başkanların başkanlığını diktatörlüğe, firavunluğa dönüştüren uzun süreli ya da ömür boyu başkanlık imkanları veren zehirli siyaset! Onun için tarihe not düşsün diye, Allah nasip eder muvaffak olursam partimizde genel başkanlık süresini “her hal ve şekilde toplam 5 yılı geçemez” şeklinde sınırlayacağımı halkımız ve tüm Deva’lılar önünde deklere ediyorum. Alimlerimizden biri şöyle demiştir; güçlü iken adalet, zayıf iken cesaret göstermek asalettir.