Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Muş ve Çevresindeki Maden Faaliyetleri, Siyanür Tehlikesine ilişkin önergeler

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Muş Karasu Nehri’nde meydana gelen balık ölümleri ve bölgede maden arama faaliyetlerinin
neden olduğu siyanür ve ağır metal kirliliğinin halk sağlığı ve çevre üzerindeki etkilerinin
araştırılması hakkında Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzük’ün 104 ve 105’inci maddeleri
gereğince Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.

Sümeyye BOZ
Muş Milletvekili

GEREKÇE

Muş ve çevresindeki illerde yürütülen madencilik faaliyetleri, özellikle siyanür kullanılarak
yapılan altın çıkarma işlemleri, bölgedeki doğal kaynaklar, ekosistem ve halk sağlığı
açısından ciddi tehditler oluşturmaktadır. Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın
Madeni’nde yaşanan siyanür sızıntısı, Fırat Nehri’ne karışma riski yaratmış ve çevredeki su
kaynaklarını tehlikeye sokmuştur. Bu olay, su kaynaklarında meydana gelen kimyasal
kirlenmenin, yalnızca Erzincan’ı değil, Muş ve çevre illeri de etkileyebileceğine dair kaygıları
artırmıştır.
Muş Karasu Nehri’nde yaşanan balık ölümleri, bölgedeki su kaynaklarının ciddi şekilde
kirlenmiş olabileceğini göstermektedir. Siyanür, suya karıştığında ekosistemi tahrip
edebilecek kadar güçlü ve ölümcül bir kimyasaldır. Balık ölümleri, siyanür ve diğer ağır
metallerin Karasu Nehri’ne sızma ihtimaliyle ilişkilendirilmiştir. Uzmanlar, siyanür gibi
kimyasalların halk sağlığı üzerinde kısa vadede solunum problemlerine, uzun vadede ise kalp
yetmezliği, kanser ve sinir sistemi hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini
belirtmektedir​.
Bölgedeki madencilik faaliyetlerinin denetim eksiklikleri de halk sağlığı ve çevre üzerinde
geri dönülemez zararlar yaratmaktadır. Özellikle özel maden şirketlerinin yeterli denetimden
geçmemesi, kimyasal atıkların uygun şekilde yönetilmemesi ve yerel halkın bu konuda
bilgilendirilmemesi, bölgedeki tehlikenin boyutlarını artırmaktadır. Mevcut düzenlemeler,
maden şirketlerinin çevreyi koruma yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini, bu
konuda etkin bir denetim mekanizmasının eksik olduğunu ortaya koymaktadır. Bu da,
madencilik faaliyetlerinin çevresel ve toplumsal etkilerini kontrol altında tutmayı
zorlaştırmaktadır​.
Muş ve çevresinde yaşayan halkın içme suyu kaynaklarının, tarım ve hayvancılık
faaliyetlerinin siyanür ve diğer tehlikeli kimyasallardan korunması, bölgenin ekosisteminin
bozulmasının önlenmesi adına kapsamlı bir araştırma yapılması gerekmektedir. Ayrıca, özel
maden şirketlerinin faaliyetlerinin daha sıkı denetim altına alınması, bu denetimlerin
sonuçlarının kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılması büyük önem arz etmektedir. Çevresel
felaketlerin önlenmesi ve halk sağlığının korunması amacıyla Meclis tarafından kapsamlı bir
inceleme yapılması ve gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.