Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Batı’nın Kuzey Kore’nin askeri varlığına tepki göstermemesini eleştirerek, “Bu ilk çatışmalar, dünyada yeni bir istikrarsızlık dönemini başlatıyor” dedi.
Seul’dan yapılan açıklamada ise “iki tarafın askerleri arasında yakın menzilde bir çatışma gerçekleşmediği” yönünde bir değerlendirme yapılırken, cephe hattı yakınlarında az sayıda Kuzey Kore askerinin dahil olduğu bir “olay” yaşandığı kaydedildi.
Kiev, Rusya’nın, Ukrayna’nın kontrolündeki Kursk sınır bölgesinde 11 bin Kuzey Kore askerinin konuşlandığını tahmin ettiğini açıklamıştı. Ukrayna Ulusal Güvenlik Konseyi Üyesi Andriy Kovalenko da, Pazartesi günü Telegram üzerinden yaptığı paylaşımda, Kuzey Kore birliklerinin Kursk’ta ateş açtığını belirtti. Umerov, bu bilgiyi KBS’ye teyit etti ve “kayda değer sayıda” Kuzey Kore askerinin çatışmalara katılmasını beklediğini söyledi.
NATO da, 18 Ekim’de Kuzey Kore birliklerinin Rusya’nın savaşına katıldığını gösteren kanıtları kamuoyuyla paylaşmıştı. Buna karşın, Moskova veya Pyongyang’dan bu iddialara karşılık gelmedi.
Umerov, “Birçok Kuzey Kore askeri halen eğitimde ve üzerlerinde Rus üniformaları var. Taktik eğitimi alarak Rus ordusunun çeşitli komutaları tarafından cephelere gönderiliyorlar” dedi. Bakan, yaklaşık 3 bin askerden oluşan beş birliğin farklı cephelere sevk edilebileceğini ifade etti, ancak can kaybı konusunda bilgi vermedi.
Güney Kore, Kuzey Kore askerlerinin Ukrayna’daki savaş alanlarından çekilmesini sağlamak amacıyla geçen ay Rusya büyükelçisini bakanlığa çağırmıştı. Seul ayrıca, Ukrayna’ya doğrudan silah tedarik etmeyi değerlendirdiği uyarısında bulundu.
Çarşamba günü video mesajıyla ulusa seslenen Zelenskiy, tüm dünyayı, Rusya’nın savaş çabalarını genişletme girişimine karşı harekete geçmeye çağırdı. Analistler, Kuzey Kore’nin birlik göndermesinin karşılığında Rusya’dan askeri teknoloji veya para alabileceğini öne sürdü.
Rusya ve Kuzey Kore, aralarındaki savunma iş birliğini güçlendirmek adına Çarşamba günü karşılıklı savunma anlaşması oylaması yapacak. Bu anlaşma, Haziran ayında Vladimir Putin’in Pyongyang’a yaptığı kapsamlı ziyaret sırasında teklif edilmişti ve iki ülkeden birine saldırı durumunda karşılıklı yardım taahhüdünü içeriyor.