11 Kasım’da Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de başlayan COP29, küresel iklim krizine çözüm arayışında dünyanın en önemli yıllık toplantılarından biri olarak öne çıkıyor. Türkiye bu zirvede, 2053 Uzun Vadeli İklim Stratejisi belgesini Birleşmiş Milletler’e sundu. Belge, Türkiye’nin 2053 yılına kadar ‘kalkınma önceliklerinden taviz vermeden’ net sıfır emisyona ulaşmayı amaçlayan detaylı planlarını içeriyor. Ancak, kömür kullanımını azaltmaya dair bir plan bu belgede yer almıyor.
Türkiye’nin ‘Net Sıfır’ Hedefine Yönelik Strateji ve Yatırımlar
2053 İklim Stratejisi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerini büyütmeyi öngörüyor. 2022 itibarıyla enerji sektöründen kaynaklanan sera gazı salımlarının yüzde 70’ten fazlasını azaltmayı hedefleyen Türkiye, enerji talebinin artacağını öngörüyor. Belgede, 2053’te Türkiye’nin enerji talebinin bugünkü seviyesine göre yaklaşık dört kat artacağı tahmin ediliyor ve bu talebin yüzde 69,1’inin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılanması hedefleniyor.
Yenilenebilir enerjiye yönelik bu iddialı planların yanı sıra, Türkiye’nin nükleer enerji yatırımları da öne çıkıyor. Akkuyu Nükleer Santrali’nin tam kapasite çalıştığında yıllık 30 milyon ton sera gazı azaltımı sağlayacağı belirtiliyor. Türkiye, yenilenebilir enerjiye 2035’e kadar 59 milyar dolar, enerji depolamaya 2,5 milyar dolar ve enerji verimliliğine 2030’a kadar 20,2 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor.
Erdoğan: COP31’e Ev Sahipliği Yapmak İçin Adayız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü’deki zirvede yaptığı konuşmada Türkiye’nin iklim kriziyle mücadeledeki kararlılığını vurguladı. Erdoğan, 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda yeşil kalkınma vizyonuyla sektörleri dönüştürmeye devam ettiklerini belirtti. Emisyon ticaret sistemini içeren bir İklim Kanunu’nu “çok yakında” Meclis’e sunacaklarını da ekleyen Erdoğan, Türkiye’nin 2026’da yapılacak COP31’e ev sahipliği yapmak üzere aday olduğunu duyurdu.
STK’lardan Kömürden Çıkış Talebi
Türkiye’nin kömürden çıkış stratejisine yönelik eksiklikler, çevre örgütlerinin de eleştirisini aldı. COP29 öncesi Greenpeace Türkiye, TEMA Vakfı ve WWF Türkiye gibi STK’lar, Türkiye’nin güçlü iklim hedeflerine ulaşabilmesi için acilen yeni kömürlü termik santral yapmama kararı alması gerektiğini savundu. STK’lar, Türkiye’nin iddialı bir iklim hedefi belirlemesinin, uluslararası finansal destekleri kolaylaştıracağına işaret etti.
Akdeniz Ülkelerinden Yenilenebilir Enerji Hedefleri
COP29’da Türkiye’nin Akdeniz ülkelerinin yenilenebilir enerji kapasitesini artırmayı amaçlayan TeraMed girişimine katılması bekleniyor. Bu oluşum, Akdeniz çevresinde 1 TW yenilenebilir enerji kapasitesi yaratmayı hedefliyor. Uzmanlar, Akdeniz’in küresel ısınmaya karşı en hassas bölgelerden biri olduğuna dikkat çekiyor ve bu işbirliğinin iklim hedefleri açısından güçlü bir strateji oluşturabileceğini belirtiyor.
Türkiye’nin İklim Finansmanı Talebi
Türkiye, COP29’da iklim finansmanı konusunda da taleplerini dile getirdi. Kırılgan ülkeler statüsünde değerlendirilmek isteyen Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerine en fazla maruz kalan ülkeler arasında olduğunu savunarak Kayıp ve Zarar Fonu’ndan yararlanmayı talep etti.
Türkiye’nin 2053’e kadar ‘net sıfır’ hedefine ulaşıp ulaşamayacağı ise tartışma konusu olmaya devam ediyor. Uzmanlar, hedeflerin gerçekleşebilmesi için kömürden çıkış ve emisyon azaltım hedeflerinin daha net belirlenmesi gerektiğini vurguluyor.