Araştırma/Haber-Yorum: Muhsin AKIL
Türkiye ile siyasi, ticari ve toplumsal ilişkilerini geliştiren üç dost ülke olan Macaristan, Sırbistan ve Pakistan’da iktidar değişikliği isteyen ABD, SOROS ve bazı batılı ülkelerin bütün uğraşıları boşa çıktı! Fakat Pakistan Başbakanı İmran Han’ı devirmek için hala kapalı kapılar ardında oyun kuran ABD ve müttefiklerinin çabaları da sonunda boşa çıkacaktır.
ABD bu üç ülkede (Macaristan, Sırbistan ve Pakistan) gerçekleştirmek istediği iktidar değişikliğini muhalefete destek vermişti. Macaristan’da Victor Orban, Sırbistan’da Vucic, Pakistan’da da İmran Han, ABD’nin oyunlarını bertaraf ettiler.
Bu üç ülke üzerinde oynanan oyunların şimdilik boşa çıkmasında elbet ki dost ülke Türkiye’nin büyük katkısı vardı. Pakistan üzerinde oynanan oyunlar hala devam etse de eninde-sonunda kazanan Pakistan olacaktır.
Pakistan, bölgesindeki jeopolitik ve stratejik konumu nedeniyle Rusya ve Çin ile komşu olması ve her iki ülke ile iyi ilişkiler içinde bulunması ve ayrıca nükleer güce de sahip olması ABD’yi ve batı batılı ülkeleri rahatsız ediyordu.
Pakistan’ın Rusya ve Çin ile iyi komşuluk ilişkilerini devam ettirmesi, Jeopolitik ve stratejik çok önemli bir konumda olması ABD’yi son derece rahatsız etmekteydi. O yüzden Pakistan öncelikli olarak ABD’nin hedefindeydi.
ABD, Pakistan’da İmran Han’ı devirmek için her yola başvuruyordu. Geçmişte de CIA ve SOROS boş durmamıştı! Pakistan, 2007 yılında Benazir Bhutto’nun uğramış olduğu suikastı unutmamıştı. O nedenle Pakistan Başbakanı İmran Han çok daha dikkatliydi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Donald Lu “İmran Han iktidarda olduğu sürece ilişkilerimizde ilerleme olmaz” demesi boşuna değildi. ABD’nin Pakistan üzerindeki baskısının sebepleri arasında Müslüman bir ülke olması ile birlikte nükleer güce sahip olmasıydı. Asıl önemlisi de Pakistan’ın bu başarısının altında Türkiye’yi kendisine örnek alması yatıyordu.
ABD, SOROS ve müttefik batılı ülkeler belki tarihlerinde ilk defa Pakistan üzerinde bu kadar etkili olamamışlardı. Batı, aynen Türkiye gibi Pakistan’ın büyümesini, gelişmesini istemiyordu.
ABD, Türkiye’de AK Parti iktidarın devirmek için nasıl ki FETÖ’yü devreye sokmuştu aynen bunun gibi Pakistan’da İmran Han’ı devirmek için de (Pakistan’ın FETÖ’sü diyebiliceğimiz) Tahir’ül Kadri Cemaati’ni devreye sokmuştu. Tahir’ül Kadri ile FETÖ elebaşı/terörist Fethullah Gülen arasında ilginç benzerlikler olması tesadüf olamazdı.
Tahir’ül Kadri de Pakistan’ın önemli zengin iş adamları ile içli-dışlı olmuş ve önemli siyasi liderler ile de kaynaşmıştı. O da rüyasında çok sık olarak Peygamberi gördüğünü söyleyerek Müslüman halkın üzerinden duygu sömürüsü yapıyordu. O da Pakistan’daki güçlü siyasi liderleri destekliyordu. FETÖ elebaşı/teröristbaşı Fethullah Gülen nasıl ki ABD’ye iltica etti Tahir’ül Kadri de Kanada’ya iltica etmişti. Tahir’ül Kadri’nin taktiği, yöntemi ve izlemiş olduğu yol aynen FETÖ gibiydi. Ve asıl önemlisi Pakistan Başbakanı İmran Han’ın devrilmesi için her yola başvurmasıydı.