İYİ Parti Genel Başkanı Meral AKŞENER yaptığı meclis grup toplantılarında ve özellikle yaptığı son grup toplantısında da Tarıma, çiftçiye ağırlık vererek, sorunların tespitlerini ve bunların çözümüne dair İYİ Parti’nin politikalarını anlattı.
”Tarımı İYİ Parti’nin Merkezine İYİ’ce Koydu.”
AKŞENER, “Süt, Et, Tavukçuluk konusunda, sektörün önemli sorunları var ama hiç birisi çözülmeyecek durumda değildir. Bu somut çözümler, konusunun uzmanı/uzmanları tarafından ancak özverili çalışmaların sonucu çözülebilir. Bu sebeple gece gündüz büyük özveri ile çalışan Kalkınma Politikaları Başkanlığı Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcılığı İYİ Parti’nin iktidara geldiğinde Türkiye Tarımını İYİ edecektir. Acil olarak besicilikten süt hayvancılığına, çay kotasından hububat fiyatlarına, et tavukçuluğundan yumurta tavukçuluğuna kadar uygulanan politikaların analizini çok İYİ yaptık. Mevcut sorunların boyutu giderek büyüyor. Bir an önce çözüme kavuşması gerekir. İYİ Parti’nin ortaya koyduğu somut çözümlerin hükümet tarafından uygulanması gerekir. Tarımın şu anki sorunları siyaset üstü bir durumdadır. Bu yüzden, hiç kimse şüphe etmesin, söz konusu ülke tarımı olunca İYİ’ler her türlü destek için hazırdır.
”DEDİK BİR KERE, SÖZ; TELİF HAKKI İSTEMİYORUZ..”
“Gübre desteklerini dekar başına 8 TL’de olsa artırdılar. Patates konusunu gündeme getirdik. Geç olsa da satın almaya başladılar. Sonra kuraklık dedik; piyasayı doğru dürüst regüle edin, yoksa ekmek 4 lira olur dedik. Şimdi herkes bu gidişle ekmeğin 4 TL olacağını görmeye başladı. Biz, kuraklık primi olarak Buğday, Arpa ve Kırmızı Mercimek ayrı ayrı prim istedik, onlar, sıradan 100 TL prim açıkladılar. Biz, TARSİM poliçelerindeki sigortalı katılım oranını, %30’den %10’a çekin ve bu yılın poliçelerine uygulayın dedik, onlar, gelecek yıl için %20’ye çekme kararı aldılar. Biz, 2019-2020-2021 desteklerini hiç olmazsa kuraklıktan zarar görenler için Eylül sonuna kadar ödeyin dedik, neyse muhteremler, 2020 desteklerinin bir kısmını birkaç güne ödeyeceklerini duyurdular”
Genel Başkan, “Kuraklıktan dolayı yaşanacak rekolte kaybının hala Bakanlık tarafından açıklanmadı. Diğer yandan kuraklıktan mağdur olan çiftçilere yönelik ödeneceği açıklanan 100 TL’lik kuraklık priminin de nasıl ödeneceği bilinmiyor.
100 TL’lik kuraklık primi seyyanen mi ödenecek?
Prim tutarı neye göre belirlenecek?
Kriteri ne olacak?
Kuraklıktan zarar gören herkes mi sıradan yararlanacak, yoksa zarar oranına göre mi hesap yapılacak?
%30 zarar görene 30 TL, %100 zarar görene 100 TL’mi ödenecek?
Mazot, gübre, tohum vs gibi girdi desteklerinden bağımsız mı olacak, yoksa bu destekler bu miktarın içinde mi olacak?
En önemlisi ne zaman ödenecek?”
Sorularının cevap bulması çok önemlidir. Eğer söz konusu destek ödemesi diğer desteklerden bağımsız olarak çiftçiye ödenmez ise, kuraklıktan zarar görmüş çiftçi hükümet tarafından aldatılmış olacaktır.”
“İYİ PARTİ İKTİDARINDA ÇAYDA KOTA VE KONTENJAN DİYE BİR SORUN OLMAYACAK”
“Türkiye’nin önemli bir tarımsal ürünü olan çayda da durum farklı değil. Çay üreticisi de büyük sorunlar ile uğraşıyor. Yaşanan sorunlara İYİ Parti olarak somut çözüm önerileri ortaya koyuyoruz. İYİ Parti iktidarında çay üreticileri mağdur olmayacak, kota ve kontenjan diye bir sorunları olmayacaktır.”
“TMO UCUZ ARPA VE MISIR SATIŞINDA GEÇ KALMAMALI”
“Artan yem fiyatları hayvancılığa büyük zarar veriyor. Tarım ve Orman Bakanlığının yem fiyatlarını düşürmek için TMO’nun piyasada düşük fiyata arpa ve mısır satacağını açıklanmasını olumlu karşılıyoruz ancak TMO’nun uygun fiyata arpa ve mısır satışında geç kalmaması gerekir.”
“ÇİĞ SÜTTE HAYAL KIRIKLIĞI”
“Artan yem fiyatlarından dolayı yem süt paritesi artık üretimi tehdit etmeye başladı. 3 Lira 20 kuruş olarak açıklanan çiğ süt fiyatı üreticinin hiçbir yarasına merhem olmayacaktır. Oysa çiğ süt fiyatı en az 4 lira olması gerekirdi. Açıklanan fiyatla maalesef süt hayvanlarının kesime gitmesi hızlanacak”
“TAVUKÇULUK SEKTÖRÜNDE TÜRKİYE İHRACAT PAZARLARINI KAYBEDİYOR”
“Tarım sektörünün içerisinde önemli bir ihracat kalemi olan tavukçuluk sektöründe dış politikada yaşanan sorunlardan dolayı ihracat pazarları kaybedildi. Tavuk eti ihracatında 2019 yılında yaklaşık %54’lük bir paya sahip olan Irak pazarı payımızın, 2020 yılında yaklaşık %52’ye geriledi. Bu endişe edici bir durumdur. Bu düşüşün 2021 yılında hem üretim, hem ihracat açısından sürmesi sektörü darboğaza doğru itmektedir. Yumurta tavukçuluğundaki durum daha kaygı vericidir. 2018 yılında 290 bin ton yumurta ihraç ettiğimiz ve toplam ihracatın yaklaşık %70’ini yaptığımız Irak’a yapılan ihracatımız, kelimenin tam anlamıyla çakıldı. 2019 yılında 113 bin tona, 2020 yılında ise 15 bin tona düştü. Sadece Irak üzerinden kaybettiğimiz pazar 2018 yılına göre 275 bin ton oldu. Hal böyle olunca, toplam yumurta ihracatımız %60 düzeyinde düştü.
Et tavukçuluğu sektörü 2020 yılında bütün sıkıntılarına rağmen 634 milyon dolarlık bir ihracat rakamı yakaladı ve durumu kurtardı. 2014 yılında kırılan 700 milyon dolarlık rekorun altında kalınmış olsa da bu durum sektörün başka bir başarısı olarak önümüzde durmaktadır. Yumurta ihracatında ise 2018 yılında yakalanan 430 milyon dolarlık değer 2020 yılında %60’lık kayıpla 256 milyon dolara geriledi.”
“İYİ PARTİ İKTİDARINDA TAVUKÇULUK SEKTÖRÜNDE NELER YAPILACAK?”
“İYİ Parti iktidarı döneminde Süt, Et, Yumurta, Yün ve Tiftik/Kıl. gibi ürünler, “Referans Fiyat” kapsamına alınacaktır. Piyasa üretici ve üreten lehine, kamu adına dengelenip, kontrol edilecektir. Özellikle Etlik Piliç üreticilerinin “kendi hesaplarına”da üretim yapabilecekleri ortam yaratılacaktır. Kendi kurumsal yapılarını, kooperatiflerini oluşturmalarına destek olunacaktır. “Üretici-kooperatif/birlik-entegre kurum üçlüsünün” üretici lehine de karar verici olması sağlanacaktır. Üreticileri, entegre işletmeler lehine yürüyen tek yönlü bağımlılıktan çıkarıp, kendi işletmelerini pazar ve rekabet açısından yönetmelerine imkan sağlanacaktır. Bunun için ilk üretici olan “kümesçilerin” kendi pazar piyasalarında etkin olmaları sağlanarak, pazarlık ve pazarlama güçlerini oluşturmaları temin edilecektir. 90’lı yıllarda devlet destekli olarak yapılan ve ekonomik ömürlerini tamamlayan kümeslerin yenilerinin yapılması sağlanacaktır. Mevcut kümeslerin, yenilenebilir enerji tesislerine yüksek oranlı hibeler sağlanacaktır. Organik menşeyli gübre ve biyogaz tesisleri özel projeler halinde desteklenecektir. Bunların birçoğu da kamu ortaklığı olarak yapılacaktır. Üreticilerin geri ödemeleri gelirlerinden ya mahsuplaşma ya da pay dağıtma şeklinde olacaktır. Mevcut durumda büyük sorun olan bu atıkların, üreticilerin başına bela olmasından kurtarılacaktır. Ayrıca bu atıklar ekonomiye kazandırılarak, kendi ürettikleri gübreler ile kendi enerjilerini elde etme imkanı sağlanacaktır. Bu yolla hem kirletici gübre atıkları ortadan kalkacak hem de enerji mahsuplaşması sağlanacaktır. Bitkisel üretim için ihtiyaç duyulacak organik gübrenin ücretsiz ve/veya ucuz temin edilmesi sağlanacaktır. Belli noktalarda üreticilere kendi yemlerini üretme imkânı verilecektir. Mevcut kümeslerin geçmişten gelen imar ve yapı kullanma ruhsatı sorunları bir defaya mahsus olarak çözülecektir. Yumurta borsaları ve birliklerin finansal ve yapısal sorunları çözülecektir. Özellikle tavuk eti ve yumurta sanayicisine ihracat açısından ihtiyaç duyacakları pazar bulma ve ihracat destekleri amasız, fakatsız verilecektir. Çin pazarına girmeleri sağlanacaktır. Entegre tesislerin kendi birincil üretim işletmelerini yapmalarına ve/veya çiftçiler arasında kolektif işletmeler kurulmasına dair yapacakları projelere her türlü destekler sağlanacaktır.” Dedi.