1-NASIL BİR BELEDİYE
Birincil amacımız ERİŞİLEBİLİR MARKA BİR KONYAALTI yaratmak.
Belediyeler kuruluş kanunları gereği toplumun yerel nitelikteki ortak ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlarlar. Günümüzde bilinen ve beklenen klasik yerel hizmetler dışında kent halkının sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının da karşılanması gerekmektedir.
Bu yerel hizmet ihtiyaçlarının öncelik sırası da yerel halkın bizzat kendisi ya da temsilcileri eli ile belirlenmelidir.
Konyaaltı özel bir yerleşimdir ve klasik ilçe belediyeciliği mantığı dışında sosyal anlamda projelere ihtiyacı vardır. Konyaaltı’nda yaşayan insanımızın yaşam kalitesini sıkıntıya sokmayacak, rahatlatacak ve içsel huzur verecek projeler ile gençlerimiz ve kadınlarımız ile sanatçılarımızın Konyaaltı’nda yaşama arzularının sürekliliğine hizmet edecek projelere ihtiyacımız var.
Biz ekip olarak inanıyoruz ki, bizim projelerimiz gibi ve hatta daha değerli, çok güzel projeleri olan veya daha özel projeler yaratabilecek ekipler de vardır. Ancak ihtiyaçları ve gelecek planlamasını yani zihinsel tasarımları yapabilmek için kent halkının yararına hedefler, vizyon ortaya koymak gerek.
Ana hedeflerimiz sokak hayvanlarımızın sağlık ve yaşamsal ihtiyaçları, temiz bir çevre, Tarihi ve Kültürel Mirasın korunması ile sanat ve sanatçının Konyaaltı’nda (kentimizde) yaşama heyecanın sürekliliğinin sağlanmasıdır.
Bütün bu hedeflerle birlikte yurdumuzda yaşanan göç gerçeği ve göçün beraberinde getirdiği sorunları iki taraflı bir entegrasyon projeleri ile çözümlemektir. Bu durum eşitlik temelinde yaşamak arzusunu ve kentlilik bilincini geliştirerek, kent yaşamının önemli sorunlarından olması muhtemel kültürel ayrışma ve gettolaşma riskini ortadan kaldıracaktır.
2-GÖÇ GERÇEĞİ VE SONUÇLARI ÜZERİNE,
Ülkemizde yaşanan göç gerçeğini göz ardı edemeyiz. Geleneksel kabul ile merkezi yönetimlerin işi gibi kabul edilse de bu düşünce eksik ve sakattır. Yerel yönetim olarak taraf olup projeler geliştirmez isek bu husus Konyaaltı halkının yaşam kalitesini ve huzurunu bozacak durumlara gidebilecek bir kapasitededir.
Göç idaresi başkanlığının Kasım-2023 verilerine göre ülkemizde 1.122.468 yabancıya ikamet izni ve vatandaşlık verilmiştir. Detayına baktığımızda ise İstanbul’a yerleştirilen 564.582 yabancıdan sonra 130.261 kişi ile 2’nci sırada Antalya yer almakta ve bunlarında takriben yarısı Konyaaltı’ndadır. İşte bu nedenle bu sorun ortaya çıkmadan uzun vade projeler gerçekleştiriyoruz.
Kültür bir toplumun duyuş ve düşünüş birliğini oluşturan gelenek durumundaki her türlü yaşayış düşünce ve sanat varlıklarının hepsidir.
Göçle birlikte sadece bireyler yer değiştirmez kültürler de yer değiştirir tıpkı depremde büyük toprak parçalarının gezegen üzerinde yer değiştirmesi gibi üzerinde ne varsa hepsi yer değiştirir. Gidilen yeri de değiştirerek artık yeni ve tekrar tanımlanması gereken alanlar oluşturur.
Özellikle belli bölgeleri hedef almış homojen toplulukların kalıcı yer değiştirmesi getto oluşturur.
Konyaaltı görülen bu zengin gettolaşma kültürel entegrasyon sağlanamazsa bölgeyi paylaşan diğer kültürler arasında iletişimsizlik ve çatışma ile sonuçlanabilecek ve insanlar bulundukları mahalle site ya da bölgeyi korumak ve kendi kültürel kodlarını rahatça yaşamanın yollarını arayacaktır. Bu özellikle göçle gelen yeni ev sahiplerinin çocukları ve onların, bölgenin yerleşik çocuklarıyla ilişkilerini daha çok etkileyecektir.
Aristoteles kentlerin çok çeşitli kültürleri bir araya getirdiğini ve farklı kültürlerin yalnızca kentlerde bir arada yaşayabileceklerini ifade etmek için “bir şehir farklı insanlardan oluşur benzer insanlar bir şehre meydana getiremezler” ifadesini kullanır.
Bu ifadeyle anlatılan farklı insanların kente gelişi kentte yaşayan yerleşik nüfusun savunma refleksi, bölgesini koruma davranışları geliştirmesine neden olacağı için kente yeni dahil olmuş yabancının encamı ne olacağı sorusunu ortaya çıkarır. Modern kentlerin en önemli sorusu büyük bir soruna dönüşebilir.
“Artık sen de buralı oldun” ifadesiyle sahiplenilen ve yabancıyı kültürel kabul ve topluma entegre eden anlayış yerel düzeyde yaşanan göçte işe yararken, karşı karşıya olduğumuz küresel boyuttaki göçle birlikte gelen yabancının yerel kültürü de değişime zorlaması denklemin eşitliğini bozmaktadır.
Sonuçlar.
1- İki taraflı entegrasyon,
2-Kültürel ayrışma ve gettolaşma,
İkinci sırada belirttiğimiz sorun istenmiyorsa ;
A) Dil öğretim merkezleri kurulmalı ve bölgedeki tüm toplulukların birbirini anlayabilmesi için çift taraflı interaktif bir yöntem kullanılarak dil öğrenimi sağlanmalı, dil eğitiminde hedef kitle çocuklar olmalı.
B) Birlikte eğlenme ve yaratma alanları kurulmalı ve sanat birleştirici bir dil olarak kullanılmalı, toplulukların kent kültürüne katkıları sağlanmalı.
C) Yeme içme kültürü paylaşılmalı ve mekânsal girişimler ticari anlamda desteklenmeli.
3-KONYAALTINA ÖZEL PROJELERİMİZ
1- “olbıa antik kenti” bilgilendirmesi mekânsal tasarım projesi.
2- Ekolojik koridorlar projesi.
3- Sarısu çayı taşkın koruma projesi.
4- Konyaaltı kültür ve sanat kompleksi.
5- Cumhuriyet evleri. (sürekli eğitim merkezi)
6- Can dostlarımızın doğal yaşam merkezi.
7- Afetle mücadele eğitim ve destek merkezi.
8- Isı yalıtım teşviki.
9- Karavan park.
10- Engelsiz Konyaaltı.
11- Tarımsal kalkınma ve geliştirme projesi.
12- Yeraltı ve Kat oto parkları.
13- Konyaaltı uluslararası festivali. (ınternatıonal festıvals)
4-SAHA ÇALIŞMALARIMIZDAKİ TALEPLERE YÖNELİK İLAVE PROJELER
1- Gece (17.00-23.00) sebze meyve pazarı.
2- Antika pazarı.
3- Balık pazarı.
(gürsu, altınkum, liman vs.)
4- Kapalı pazar yerlerinin modernizasyonu.
(güneş enerjisi vb. Teknolojilerin kullanım olanaklarının araştırılması vs.)
5- Kent meydanının kapasite artırımı ve yeraltı otoparkı.
6- Çevreye duyarlı yüzme havuzu. (güneş enerjisi vb.)
7- Kadın emek pazarı
8- Yeni ruhsat projelerinde çanak uydu ve klima dış ünitelerine dair yer belirlenmesi.
9- Gençlere spor ve eğlence etkinlik alanları.
(Badminton, kaykay, paten vs.)
10- Eğitim, bilim ve teknoloji mekânları.
(inavasyon merkezi, kodlama beceri atölyesi, sosyal girişimcilik atölyesi vs.)