Cilt çatlaklarının rengi ve derinliği ise fraksiyonel lazer, radyofrekans, dermaterapi gibi tedavi yöntemleri ile azaltılabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nilgün Solak, deri çatlağı ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Genetik yatkınlık önemli bir etkendir
Deri çatlağı, derinin orta tabakası olan dermisin destek dokularının zayıflaması ile vücudun deri gerginliğine en fazla maruz kalan alanlarında ortaya çıkan çizgi tarzı izlere denilmektedir. Genetik yatkınlık ile birlikte gebelik sırasında özellikle son aylarda alınan kilolar ve oluşan ödem deride çok fazla gerginliğe neden olurken, karın başta olmak üzere, bacak içlerinde ve memelerde çatlakların gelişmesine sebep olmaktadır. Ergenlik döneminde ise hormonal değişikler, hızlı büyüme, uzama ve kas yapısının gelişimi deri çatlağına yol açmaktadır. Bununla birlikte aşırı kilo alıp vermek ve vücut geliştirme sporlarında ağırlık kaldırmalar da çatlak sebepleri arasında bulunmaktadır. Bazen de hiçbir neden olmaksızın cilt çatlağı oluşabilmektedir. Bu duruma idiopatik oluşan çatlak denilmektedir.
Obezite deri çatlağı olasılığını artırıyor
Deri çatlağı oluşumu kilo ile ilişkilendirilirken, yapılan araştırmalara göre obezite problemi olan kişilerde çatlak görülme olasılığının yüzde 40’lara kadar artış gösterdiği ortaya konulmaktadır.
Bazı hastalıklar ve ilaçlar çatlaklara sebep olur
Bazı hastalıkların ve kullanılan ilaçların da çatlaklara sebebiyet verdiği bilinmektedir. Özellikle sistemik kortizon kullanan hastalarda elastin ve kolajen lifler yıkıma uğrar ve bunun sonucu bazı bölgelerde çatlak gözlenebilir. Cushing sendromu gibi kortizol seviyesinin değişiklik gösterdiği hastalıklarda ve bazı enfeksiyon hastalıklarında dokuda oluşan hasar sonucu çatlaklar meydana gelebilir.
Yoğun ve büyük çatlaklar kaşıntıya sebep olabilir
Deride çizgisel atrofik alanlar şeklinde görülen çatlaklar çoğunlukla, bel, kalça, bacak, karın, meme ve kollarda görülmektedir. İlk oluştuklarında kırmızı ve / veya mor renk, daha sonra normal deri rengine yakın bir renk alan çatlaklar görünümü dışında başka belirti vermezler. Ancak bazı yoğun ve büyük çatlaklarda kaşıntı oluşabilmektedir.
Deri çatlağı kadın ve erkeklerde farklı alanlarda görülür
Çatlakların oluşumunda hormonların da etkisi bulunmaktadır. Bu sebeple kadınlarda ve erkeklerde çatlaklar farklı alanlarda görülmektedir. Kadınlarda en çok kalça ve bacak bölgesinde, sonra meme bölgesinde çatlak görülürken; erkeklerde kol, sırt altı ve kalçada çatlak görülür. Gebelik zamanı oluşan çatlaklara stria gravidarum adı verilir ve spesifik olarak karın bölgesinde yoğunlaşır.
Çatlaklar yok edilemez ancak görünümü iyileştirilebilir
Deri çatlakları oluştuktan sonra tedavisi gerçekten zor olmaktadır. Tedavi ile çatlaklar yok edilemez, ancak görünümleri iyileştirilebilir. Bu noktada, uygulanan tedavi yöntemlerinin çatlakların derinliğini azaltmak ve cildin eski rengine dönmesine yardımcı olmayı hedeflediği söylenebilir. Çatlak tedavisine başlanacak evre, tedavinin başarısı açısından çok önem taşımaktadır. Ne kadar erken evrede tedavi uygulanırsa, o kadar başarılı sonuçlar elde edilir. Çatlak tedavisinde kullanılan başlıca yöntemler şu şekildedir:
-Fraksiyonel lazerler,
-Radyofrekans,
-Dermabrazyon,
-Dermaterapi (dermapen, dermaroler),
-Peeling,
-PRP,
-Mezoterapi,
-İlaç ve kremler (A vitamini türevleri, centella asiatica bitkisi özütü, hyaluronik asit, bitkisel yağlar, glikolik asit )
Bitkisel ürünler deri çatlaklarını engellemez
Kozmetik olarak görünüm bozukluğu yaratan deri çatlaklarının tedavi yöntemleri dışında kakao yağı, zeytin yağı, badem yağı gibi çeşitli bitkisel yağlar ve ürünler özellikle gebelerde koruyucu amaçlı kullanılmaktadır. Ancak bilimsel çalışmalarda bu ürünlerin yeterli olumlu sonuçlar yaratmadığı belirlenmiştir.
Düzenli nemlendirici kullanmak deri elastikiyetini artırır
Cilt çatlaklarının oluşmasını önlemek için koruyucu önlemler alınmalıdır. En önemli koruma mekanizması ise deri altı kolajen ve elastin liflerini güçlendirmektir. Bu da düzenli kullanılan nemlendiricilerle mümkün olmaktadır. Deri elastikiyetini artırmak, deri altı dokusunun genişlemesine ya da büyümesine paralel olarak esnemesini sağlamaktadır. Bununla birlikte spora başlayan kişilerin direkt ağır bir tempodan ziyade yavaş yavaş artırabilecekleri bir programla başlamaları ve hızlı kilo alıp vermekten kaçınmak gelişebilecek çatlakları önleyecektir.