’HİÇ ŞÜPHEM YOK Kİ MİLLETİMİZ; GÜÇ HIRSINDAN YOLUNU KAYBETMİŞ BİR KİŞİNİN İHTİRASLARINA TESLİM OLMAYACAK!’’
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 28. Dönem Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Seçim kampanyası dönemince; ‘’Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e’’ kombinasyonuyla çalıştıklarının altını çizen Akşener, seçim sonuçlarına dair konuştu.
‘’BU SEÇİM 0-0’LA BAŞLAYAN VE BİR REFERANDUM HÂLİNE DÖNMESİ GEREKEN BİR SEÇİM OLUYOR.’’
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun aldığı oy oranlarıyla birlikte, geçersiz oyları hesaba katan Akşener; ‘’Millet İttifakı’nın adayı sayın Kılıçdaroğlu’nun potansiyel seçmeni sandığa gitmeyen artı, geçersiz oy atan artı, sayın Erdoğan’a oy vermeyen seçmen; Sayın Kılıçdaroğlu’na verilen oy düşüldükten sonra 12 milyon 416 bin 477 potansiyel seçmenimiz var. Bütün bunlara baktığımız zaman bu seçim 0-0’la başlayan ve bir referandum hâline dönmesi gereken bir seçim oluyor.’’ diye konuştu.
14 Mayıs seçimlerinin 2. tura kalmasıyla birlikte İYİ Parti olarak çalışmalarını anlatan Akşener, Millet İttifakı’nın diğer paydaşları ile sandık güvenliği başta olmak üzere görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti.
2. tura yönelik iletişim kampanyasının Cumhuriyet Halk Partisi tarafından organize edildiğini ifade eden Akşener, Millet İttifakı’nın sandık ve seçim işleri ile ilgili genel başkan yardımcılarının çalışmalara devam ettiğini belirtti.
‘’SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN 13. CUMHURBAŞKANIMIZ OLARAK SEÇİLMESİ İÇİN HEPİMİZ EN ŞİDDETLİ ŞEKİLDE SONUNA KADAR ÇALIŞACAĞIZ.’’
14 Mayıs’tan bu yana başkanlık divanı, parti yöneticileri ve milletvekilleriyle birlikte 2. turdaki seçimlere yönelik hazırlık toplantıları gerçekleştirdiğini ifade eden Akşener, hem kendisinin hem partideki yetkililerin kanaat önderleriyle birebir görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade ederek; ‘’81 ildeki tüm teşkilatlarımız, önceki dönem milletvekillerimiz ve yeni seçilen milletvekillerimiz Çarşamba günü akşamından itibaren saha çalışmasına başladılar. Önümüzdeki 9 günlük süreçte de partimizin tüm kurumları sabah akşam demeksizin sahada olacaklar. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanımız olarak seçilmesi için hepimiz en şiddetli şekilde elimizden gelenin sonuna kadar çalışacağız.’’ dedi.
‘’KAPI ZİLİ ÇALMAK DÂHİL OLMAK ÜZERE MİKRO BAZDA ÇALIŞMA YAPACAĞIM.’’
Akşener, ilk turda Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeyen seçmenlerle birebir görüşmeler gerçekleştirmeye başladığını ifade ederek; ‘’İstanbul’da da yoğun bir saha çalışması programım olacak. Yarından itibaren bu programım başlıyor. Bu tür ilçelerimizde önce görünür bir şekilde bir çalışma, arkasından hemşehri dernekleri, arkasından derin yoksulluğa dair daha önce başlattığım çalışmanın devamı olacak nitelikte; ev toplantıları, ev ziyaretleri yani kapı zili çalmak dâhil olmak üzere mikro bazda bir çalışma yapacağım.’’ diye konuştu.
‘’BU UCUBE SİSTEMİN EN AZINDAN DENGE VE DENETLEME MEKANİZMASININ OLUŞABİLMESİ İÇİN SAYIN KILIÇDAROĞLU’NUN CUMHURBAŞKANI SEÇİLMESİ LAZIM.’’
Meclis çoğunluğunun Cumhur İttifakı’nda olduğunun altını çizen Akşener; ‘’Millet İttifakı’nın adayının mutlaka kazanması gerektiğini ortaya koyan bir seçim oldu. Çünkü Millet İttifakı’nın adayının yerine, Sayın Erdoğan’ın kazanması hâlinde hem meclis hem bu ucube sistemin seçtirdiği Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi bir daha Türkiye’de tartışılamaz bir hâle gelir. Buna mutlaka mâni olmalıyız. Meclis Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinin olabilir ama daha da elzem hâlde bu ucube sistemin en azından denge ve denetleme mekanizmasının oluşabilmesi için sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı seçilmesi lazım.’’ dedi.
‘’ÖZELLİKLE İYİ PARTİLİLER; AİLENİZ, DOSTLARINIZ, ARKADAŞLARINIZ, ARKADAŞLARINIZIN ARKADAŞLARI, AKRABALARINIZ, AKRABALARINIZIN DOSTLARINI BÜYÜK BİR ÇABA HARCAYARAK SANDIĞA GÖTÜRÜP SAYIN KILIÇDAROĞLU’NA OY VERDİRECEKSİNİZ.’’
28 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için İYİ Partili, oy kullanmayan ve bir başka adaya oy veren seçmenlere çağrıda bulunan Akşener; ‘’Sadece kendiniz değil, özellikle İYİ Partililer; aileniz, dostlarınız, arkadaşlarınız, arkadaşlarınızın arkadaşları, akrabalarınız, akrabalarınızın dostlarını büyük bir çaba harcayarak sandığa götürüp Sayın Kılıçdaroğlu’na oy verdireceksiniz.’’ dedi.
28 Mayıs seçimlerinde seçmenlerin önünde 2 tercih olduğunu ifade eden Akşener, bu tercihleri şu sözlerle açıkladı:
‘’KADINLARIN, ÇOCUKLARIN, GENÇLERİN HAKKINI HUKUKUNU KORUYUP İYİLEŞTİRMEK İSTEYENLERİ SEÇECEKSİNİZ.’’
‘’Ya seçim kazanmak uğruna kadınlara şiddeti, ölümü, tacizi, tecavüzü ve hatta sahiplendirilmeyi reva görenleri seçeceksiniz ya da kadınların, çocukların, gençlerin hakkını hukukunu koruyup iyileştirmek isteyenleri seçeceksiniz.’’
‘’HER MİLLÎ BAYRAMI ATATÜRK’ÜMÜZÜN ADIYLA, SÖZÜYLE, İZİYLE, BÜYÜK BİR COŞKUYLA KUTLAYANLARI SEÇECEKSİNİZ.’’
‘’Ya tıpkı dün olduğu gibi her millî bayramda Atatürk’ümüzün adını bile anmamak için her şeyi yapanları seçeceksiniz ya da her millî bayramı Atatürk’ümüzün adıyla, sözüyle, iziyle, büyük bir coşkuyla kutlayanları seçeceksiniz.’’
‘’VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN! DİYE AND İÇENLERİ SEÇECEKSİNİZ.’’
‘’Ya ‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’ demekten rahatsız, Cumhuriyet değerlerimize de düpedüz gıcık olanları seçeceksiniz ya da ‘Varlığım Türk varlığına armağan olsun!’ diye and içenleri seçeceksiniz.’’
‘’GÜCÜNÜ YALNIZCA VE YALNIZCA MİLLETİN KUTLU İRADESİNDEN ALANLARI SEÇECEKSİNİZ.’’
‘’Ya 2019’da pkk’ya 2023’te de hizbullaha sırtını dayayanları seçeceksiniz ya da ülkemizde terörün gölgesini bile barındırmayacak olanları seçeceksiniz. Ya gücünü rant şebekelerinden simsarlardan, mafyalardan alanları seçeceksiniz ya da gücünü yalnızca ve yalnızca milletin kutlu iradesinden alanları seçeceksiniz.’’
‘’HUDUDUMUZU NAMUS, NÜFUS CÜZDANIMIZI DA TAPU BİLENLERİ SEÇECEKSİNİZ.’’
Ya ‘Ensar’ diye diye ülkemizi yol geçen hanına döndüren, vatandaşlığımızı bile 3 kuruşa pazarlayanları seçeceksiniz ya da hududumuzu namus nüfus cüzdanımızı da tapu bilenleri seçeceksiniz. Ya; “Suriyelileri gönderemeyiz. Allah bizi yakar” diyerek vicdanınızı kirli emellerine alet edenleri seçeceksiniz. Ya da tüm oyunları bozarak Avrupa’nın göçmen hendeği olmayı reddedenleri, sığınmacıları da en geç 2 yıl içinde ülkelerine döndürecekleri seçeceksiniz.’’
‘’TÜRKİYE’NİN; BİRLİĞİNİ VE BERABERLİĞİNİ, DEMOKRASİ İLE TAÇLANDIRMAYI VADEDEN SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NU SEÇECEKSİNİZ.’’
‘’Ya düşman karşısında birlikte kan döküp kardeş olmuş bir büyük milleti, birbirine düşman etmeye and içenleri seçeceksiniz. Ya da Türkiye’nin; birliğini ve beraberliğini, demokrasi ile taçlandırmayı vadeden Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçeceksiniz.’’
‘’SAYGI, SEVGİ VE EMPATİ KÜLTÜRÜNÜ BENİMSEYEN; CUMHURİYETİMİZİN DEĞERLERİMİZİ BU TOPRAKLARDA YENİDEN YEŞERTEMEYE TALİP OLAN SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NU SEÇECEKSİNİZ.’’
‘’Ya bitmek bilmeyen öfkesi, kini ve hırsıyla; ülkemizi ele geçirilmesi gereken bir kupon arazi olarak gören Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı seçeceksiniz. Ya da saygı, sevgi ve empati kültürünü benimseyen; Cumhuriyetimizin değerlerimizi bu topraklarda yeniden yeşertemeye talip olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçeceksiniz.’’
‘’SARAYIN, BÜYÜYEN GÖLGESİNDE KAYIP MI OLACAĞIZ? YOKSA MİLLET İRADESİNİ YENİDEN HÂKİM Mİ KILACAĞIZ?’’
Türkiye’nin önünde bu seçimle birlikte iki seçenek olduğunu ifade ederek konuşmasına devam eden Akşener; ‘’Sarayın, büyüyen gölgesinde kayıp mı olacağız? Yoksa millet iradesini yeniden hâkim mi kılacağız? Yandaşların, rant düzenine yol mu vereceğiz? Yoksa 85 milyon için zenginlik ve refahı mı seçeceğiz? Ucube bir sistemin, ilelebet devamına boyun mu eğeceğiz? Yoksa Cumhuriyetin yeni asrını, hep birlikte mi müjdeleyeceğiz? Ülkemizi devam eden bir yıkımın son halkasına mı bırakacağız? Yoksa köprüden önce son çıkışla ülkemiz için yepyeni bir yolun önünü mü açacağız?’’ dedi.
Akşener konuşmasına şu sözlerle devam etti:
‘’HİÇ ŞÜPHEM YOK Kİ MİLLETİMİZ; GÜÇ HIRSINDAN YOLUNU KAYBETMİŞ BİR KİŞİNİN İHTİRASLARINA TESLİM OLMAYACAK!’’
‘’Hiç şüphem yok ki milletimiz; güç hırsından yolunu kaybetmiş bir kişinin ihtiraslarına teslim olmayacak! Bir büyük millet olarak istibdadın karşısında ‘Hürriyet!’ diye haykıracağız! İftirayla, yalanla, zulümle abat olacağını zanneden vesayetçilere; adaletsizlikten bıkmış, zulümden yılmış koskoca bir millet olarak gereken cevabı sandıkta vereceğiz!’’
‘’ÖNÜMÜZE KİMLER DİKİLİRSE DİKİLSİN, BİZİM KAZANMAKTAN BAŞKA SEÇENEĞİMİZ YOKTUR!’’
‘’Önümüze kimler dikilirse dikilsin, bizim kazanmaktan başka seçeneğimiz yoktur! Bizler aynı bizden öncekiler gibi, istibdada ‘dur’ demeye devam edeceğiz. ‘Yeter söz milletindir!’ diyeceğiz. ‘Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet!’ diyeceğiz.’’
‘’İSTİBDATÇILAR GİDECEK, HÜRRİYET KAZANACAK! BİZ KAZANACAĞIZ, MİLLET KAZANACAK. MİLLETİMİZLE BİRLİKTE TARİH YAZACAĞIZ!’’
‘‘Adalet’ diyeceğiz. ‘Müsavat’ diyeceğiz. ‘Meşveret’ diyeceğiz. ‘Uhuvvet’ diyeceğiz. Ve en sonunda, aynı dün olduğu gibi; bugün de istibdatçılar gidecek, hürriyet kazanacak! Biz kazanacağız, millet kazanacak. Milletimizle birlikte tarih yazacağız!
‘’İNSAN UNSURUMUZU, BİLGİMİZİ, AVUKATLARIMIZI VE DE SONUÇLARI TEK BİR ALANDA TOPLAYACAĞIZ.’’
Sandıklarla ilgili yeni bir veri sistemi kuracaklarını ifade eden Akşener; ‘’Seçim günü ıslak imzalı bütün tutanakları bizim ilçelerimiz CHP ilçesine, illerimiz CHP iline ortaklaşarak sonra da genel merkezlere gönderilecek. Yani bütün sandıkları zaten öyle yapmıştık ama bu defa iki oy kullanılacağı için daha kolay işimiz. Aynı şekilde insan unsurumuzu, bilgimizi, avukatlarımızı ve de sonuçları tek bir alanda toplayacağız.’’ diye konuştu.
‘’NE SÖYLEDİĞİNİZ DEĞİL NE ZAMAN SÖYLEDİĞİNİZ ÖNEMLİDİR’’
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Akşener, Ali Babacan’ın; ‘’Cumhur İttifakı’ndan teklif gelirse parlamenter sisteme geri dönüş için destekleriz.’’ açıklamasına yönelik soruya; ‘’Ben izlemedim arkadaşlarımız söylediler. Bazen ne söylediğiniz değil ne zaman söylediğiniz önemlidir.’’ cevabını verdi.
‘’HİÇBİR İTİRAZIM OLMADIĞI GİBİ ARZU ETTİKLERİ HER TÜRLÜ GÖREVİ, GÖREVLENDİRMEYİ, TALEBİ YERİNE GETİREBİLİR.’’
Sinan Oğan’ın oylarına ilişkin görüşmeleri değerlendiren Akşener, ‘’Her kafadan ses çıkan sistemlerde sonuç alınamaz. Ama Sayın Kılıçdaroğlu’na; Sayın Oğan, buna sayın İnce’de dâhil her türlü yetkiyi, görüşme yetkisini onların varsa talepleri, o talepleri yerine getirme yetkisini yani en başta ben olmak üzere diğer siyasi partilerin genel başkanları yetki olarak verdik. Sayın Kılıçdaroğlu bu konudaki görüşmeleri yürütüyor. O nedenle ben herhangi bir görüşme yapmadım. Yani hiçbir itirazım olmadığı gibi arzu ettikleri her türlü görevi, görevlendirmeyi, talebi yerine getirebilir.’’ diye konuştu.
‘’TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ FİKRİ, BU CUMHURİYETİN KURUCUSUDUR.’’
Tuğrul Türkeş’in milliyetçilerin göz ardı edildiklerini vurgulayarak; “‘Milliyetçi Lig’ kurmalıyız” söylemine ve Türk milliyetçiliğinin geleceğini yorumlayan Akşener; ‘’Türk Milliyetçiliği fikri, sistemi bu Cumhuriyetin kurucusudur. Kurucu fikridir. Ama Türk milliyetçiliği küfreden, ayrıştıran, insanları birbirinin karşısına diken bir anlayış değildir. Türk milliyetçiliği bilimi, demokrasiyi, moderniteyi savunan, medeniyeti savunan ve bu ülkede yaşayan her bir ferdin refahını savunan varsa problemleri çözüm üreten bir kavramdır.’’ diyerek Tuğrul Türkeş’in sözlerine ilişkin şu cevabı verdi:
‘’TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ BİLİMİN, DEMOKRASİNİN, AKLIN VE BU ÜLKENİN HER BİR SANTİMETREKARESİNİ SEVEN; BU COĞRAFYADA YAŞAYAN HER BİR KİŞİYİ SEVEN, SAYAN, DURUŞUNA SAYGI GÖSTEREN BİR FİKİRDİR.’’
‘’Sayın Türkeş’in yazısını dikkatli okudum. İnşallah seçimden sonra bunlar duygulardan uzak, bilimsel olarak akıl ve mantıkla tartışılmalıdır. Amma ve lakin Türk milliyetçiliği bilimin, demokrasinin, aklın ve bu ülkenin her bir santimetrekaresini; hayvanıyla, suyuyla, havasıyla, bitkisiyle seven; bu vatan coğrafyasında yaşayan her bir kişiyi kimdir, nedir bakmadan seven, sayan, duruşuna saygı gösteren bir fikirdir. Bunu 21. yüzyılın değer setlerinde nasıl yorumlayabilirizi, bu gençlerin yeni edindikleri değer setlerinde nasıl yorumlayabilirizi de fikir dünyasının tartışması gerektiğine inanıyorum.’’
‘’ŞU ANDA SADECE SAYIN KILIÇDAROĞLU’NA OY İSTEYECEĞİM. O NEDENLE BU SEFER DAHA KOLAY İŞİMİZ.’’
ATA İttifakı’nın; ‘’Kemal Kılıçdaroğlu başa gelirse yönetemeyebilir.’’ söylemine ilişkin soruya; ‘’Bunu sayın Özdağ’a soracaksınız.’’ cevabını veren Akşener, Kılıçdaroğlu’nun 1. turda yürüttüğü pozitif kampanya sürecinin ikinci turla birlikte sert ve net ifadelere yönelmesini Akşener şu sözlerle yorumladı:
‘’Metotlar ne kadar iyi olursa olsun öğretmen kötüyse o metottan sonuç çıkmaz, esas olan öğretmendir. Ben kendi partime de Sayın Kılıçdaroğlu’na da oy istedim. Şu anda sadece sayın Kılıçdaroğlu’na oy isteyeceğim. O nedenle bu sefer daha kolay işimiz. Yani dilin şöyle veya böyle olması başka bir şey.’’
‘’DOĞRU ANLATIRSAK HER ŞEYDEN SONUÇ ALABİLİRİZ.’’
Seçim dönemi boyunca Millet İttifakı olarak iftiralara uğradıklarını ve bazı vatandaşların da o iftiralara inanmış olabileceklerinin altını çizen Akşener; ‘’O kadar ağır, yoğun bir iftira atıldı ki inanmış olabilirler. Siyasetçi isteyen taraftır, talep eden taraftır. Seçmenini anlamak zorundadır. Seçmen velinimettir. Seçmenimiz bize niçin bunu uygun gördüyü biz şu anda anladık ve ona göre yol yürüyoruz, yol yürüyeceğiz. O kampanyadaki mesele ayrıştırmaktan ziyade daha net, daha açık bir biçimde ‘Biz bu iftiralara maruz kaldık ama bunu hak etmedik. Biz bu değiliz’ demek için. Çünkü süre çok az. Doğru anlatırsak her şeyden sonuç alabiliriz.’’ dedi.
Akşener, 2. tur çalışmalarında miting yapmayacaklarını belirterek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
‘’Biz şimdi çok az bir oyu konsolide etmek zorundayız. Size rakamları söyledim. Bu rakamlar çerçevesinde yapacağımız iş tek tek ikna. Yani biz önce büyük büyük, sadece ben 45 miting yapmışım Sayın Mansur Yavaş çoğunda oldu. Sayın Kılıçdaroğlu çok daha fazlasını yaptı, Sayın İmamoğlu aynı şekilde. Hepimiz gürültülü topluma mesaj ileten mitingler yaptık. Ama şimdi zaman çok az ve tek tek sizi ikna edeceğiz bütün mesele bu.’’