10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü. Bu özel günde, milletvekillerine, belediye başkanlarına, siyasi parti il başkanlarına ve parti adaylarına baktığımızda, hepsi peşpeşe basının önemini, gazetecilerin basındaki rolünü anlatan demeçler verdiler, lüks mekanlarda yemekler verdiler.

“Gazetecilerin toplum için en temel kişi olduğunu” söyleyenler, “Gazetecilerin haber alma özgürlüğünü korumak için mücadele etmemiz gerektiğini” vurgulayanlar, “Gazetecilerin bağımsız ve özgür bir şekilde haber yapabilmesi için gerekli ortamı sağlamamız gerektiğini” söyleyenler, hepsi birden bir aradaydı.

Peki, bu güzel sözlerden iki gün sonra, 12 Ocak 2024’te Samsun’da TRT Samsun Muhabirlerinden Mehmet Gençali’nin kıymetli validesi vefat etti. Gençali, TRT Samsun Muhabirliği görevini yürüttüğü 20 yıldan fazla süre boyunca, şehrin her köşesini adım adım gezdi, binlerce habere imza attı. İdeolojilerden uzak ve tarafsız şekilde devletinde kanalında Samsun’a hizmet etti. Onun sayesinde, Samsun’un en ücra köşelerinde yaşanan olaylar, tüm Türkiye’ye ulaştı.

Peki, bu sözde gazeteci dostu siyasetçiler neredeydi?

Eski Samsun milletvekili Fuat Köktaş haricinde, hiçbir siyasi parti temsilcisi Ayşe annemizin cenazesine katılmadı.

Gazetecilere verdiğiniz değerin sözde olduğunu zaten biliyorduk da, 2 gün içinde de anlattıkları pembe yalanların aksine iş yapacak kadar uzak olduğunuzu tahmin etmemiştik.

Her yıl bizleri basın bayramı, gazeteciler günü haricinde hatırladığınız yok. Gazeteciler evlerine nasıl ekmek götürüyor takip edeniniz yok. Gördük ki cenazemizde bile geleniniz yok.

Ama her gün onlarca göz boyamak için halka iletmemiz için basın bülteni yollarsınız. Uzak noktalarda yaptığınız etkinliklere nasıl ulaşıp haber yapacağımızı dahi düşünmeden davet edersiniz. Lakin bir cenazemizde bile gelip baş sağlığı vermezsiniz.

Gazetecileri sizin hamallarınız olarak görmekten ne zaman vazgeçeceksiniz?

Siz, gazetecileri sadece kendi çıkarlarınız için kullanıp, gerektiğinde bir kenara atmayı marifet sanıyorsunuz.

Biz gazeteciler, sizin hamallarınız değiliz. Bizler, bu ülkenin gerçeklerini halka iletmekle görevliyiz.

Bizim için önemli olan, basının özgürlüğü ve bağımsızlığıdır.

Biz, sizin sözlerinize değil, eylemlerinize bakacağız.

Gazetecilere değer verdiğiniz iddia ediyorsanız, lütfen sözlerinizi eylemlerinizle destekleyin.

Gazetecilerin cenazelerine katılın.

Gazetecilerin sorunlarını çözmek için çaba gösterin.

Gazetecilerin bağımsız ve özgür bir şekilde haber yapabilmesi için gerekli ortamı sağlayın.

Yoksa, bu güzel sözleriniz sadece boş laftan ibaret kalacaktır.