Haber-Yorum: Muhsin AKIL
Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan. 12 yıl aradan sonra Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin ısrarlı daveti üzerine Mısır’a ziyarette bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır’ı ziyaret etmesi hem aradan geçen 12 yıllık boşluğu telafi etti hem de iki ülkenin çıkarlarına yönelik önemli bir adım oldu. İki ülke arasındaki bu görüşmede bölgedeki sorunlar, savunma, enerji, turizm, ticaret ve daha birçok konu masaya yatırıldı. Bilhassa Filistin konusu üzerinde durularak İsrail’e yönelik barış amaçlı neler yapılabileceği ele alındı. Bölgede ateşkesin sağlanması için diplomatik girişimlerin artırılmasına ve çözüm yolları aranmasına karar verildi. Ayrıca kalıcı barış odaklı insani yardımların önündeki engellerin kaldırılması ve bölgesel istikrarın güçlendirilmesi için ortak adımların atılması kararlaştırıldı.
Türkiye-Mısır ilişkileri ne kadar 12 yıl gibi uzun bir süre sekteye uğramış olsa da yeni bir dönemin başlaması için çok önemli bir adımdı. Türkiye ve Mısır arasında tarihi ve kültürel köklü bağların olması iki ülkeyi birbirinden koparmamıştı. Bu görüşmeyle aradan geçen 12 yılın boşluğu da telafi edilmiş oldu. İki ülkenin ortak çıkarlar doğrultusunda atacağı adımlar bölgeye huzur/refah ve barış getirecektir. Bölgeye huzurun/refahın ve istikrarın gelmesi dünyayı da etkileyecektir. Ayrıca bu görüşme Türkiye-Mısır arasında normalleşmeye dönüşün ilk adımı oldu. Arkası da gelecektir. Türkiye’nin daveti üzerine Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi de önümüzdeki günlerde Türkiye’yi ziyaret edecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır ziyareti sonrasında önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye-Mısır arasındaki tarihi ve köklü bağların olduğuna vurgu yapıp dış iki ülkenin aynı istikamette senkronize adımlar atacağına işaret etti. Aynı zamanda Mısır ile girilen yeni dönemin sağlam zemin üzerine inşa edileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Önümüzde çok kritik sınamalar var ve gelecekte dünyayı hangi öngörülemeyen zorlu süreçler bekliyor bilmiyoruz. Bu nedenle bugünden hem bölgemizde hem dünyada barışı ve huzuru korumak için bir arada olmak zorundayız. Önümüzde iki ülkeyi de kalkındıracak iş birliği alanları mevcuttur ve sırası geldikçe adımlar atılacaktır.” diyerek Mısır ile ilişkilerin daha da geliştirileceğini ifade etmiştir.
7 Ekim sonrasında ABD ve İsrail işbirliği ile Gazze halkını Mısır’ın Sina çölüne sürme planına karşı çıkan Mısır’ın büyük bir direnç göstermesi Türkiye açısından da çok önemliydi. Türkiye, Mısır’ın göstermiş olduğu bu fedakârlığı asla görmezlikten gelemezdi. Ne kadar geç kalınmış olsa da elbet ki Mısır ile ilişkilerin bir an önce normalleşmesi gerekiyordu. Nihayetinde Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin ısrarlı daveti üzerine bu da gerçekleşmiş oldu. Bu görüşme hem Türkiye’nin hem de Mısır’ın lehine çok iyi sonuçlar doğuracaktır. Yıllar sonra iki ülkenin bu denli samimi görüşerek ortak kararlar alması ABD ve İsrail’i elbet ki rahatsız etmiştir. Önemli olan onların bu rahatsızlığından Türkiye ve Mısır’ın etkilenmemesi… Temennimiz de bu yöndedir. Zaten bundan sonra da ikili görüşmelerin devam edecek olması arabozucu üçüncü ülkelerin (ABD ve İsrail gibi) parazit yapmasına fırsat vermeyecektir!
Türkiye’nin yıllar sonra da olsa Mısır ile arasındaki soğukluğu gidererek ilişkileri yeniden başlatması. Ortadoğu’nun kaderini değiştirecektir. ABD ve İsrail’e rağmen iki ülke arasındaki bu ilişkiler devam edecektir. Mutlaka ve mutlaka bir gün Ortadoğu’ya barış, huzur ve istikrar gelecektir. Türkiye sadece Mısır ile de değil tüm bölgedeki tüm Arap ülkeleri ile de ilişkilerini geliştirmeye yönelik adımlar atmaktadır. Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik istikrarlı politik açılımı daha şimdiden bölgeyi olumlu yönde etkilemeye başlamıştır. Filistin halkı üzerindeki İsrail zulmü, vahşeti ve soykırımı da inşallah Türkiye öncülüğünde son bulacaktır. Çünkü Türkiye’nin bu yönde çok önemli planları var! Bu planların neler olabileceğini önümüzdeki günlerde hep birlikte yaşayıp-göreceğiz!..