Nöbetçi Eczaneler
Ankara’da faaliyet gösteren TR-STS Savunma Harp ve Havacılık A.Ş. Şirketi ve yöneticileri Hüseyin Mesut Alver ve Serkan Yıldırım, silahlı suç örgütü liderliği, silahlı yağma ve dolandırıcılık suçlamalarıyla uzun süren bir dava sürecine tabi tutuldu.
BERAAT KARARI VERİLDİ
Ancak, mahkeme tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, tüm iddiaların asılsız olduğu ve suçsuzluğun ispatlandığına hükmedildi. Bu karar, 14 Şubat 2024 tarihinde verildi.
İDDİALAR ASILSIZ ÇIKTI
Mahkeme sürecinde sunulan deliller ve tanık ifadeleri, iddiaların temelsiz olduğunu ortaya koydu. Şirket yöneticilerinin savunmaları da dikkat çekiciydi. Hüseyin Mesut Alver, yapılan suçlamaların sadece beyanlardan ibaret olduğunu ve devletin en önemli makamlarının kendilerini kandırmasının mümkün olmadığını belirtti.
ŞİKAYETÇİLER SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Bu süreçte, şirket çalışanlarının şikayetlerinden vazgeçmeleri ve çelişkili ifadeler vermeleri dikkat çekti. Mahkeme heyeti, şikayetçilerin iddialarının asılsız olduğunu netleştirdi. Ayrıca, şikayetçiler hakkında da suç uydurmakla suç duyurusunda bulunuldu.
MİLLİYETÇİLİK VE DURUŞ
Alver ve Yıldırım, milliyetçi bir tavırla savunma yaptılar ve Azerbaycan-Ermenistan savaşı sırasında milli duruş sergilediklerini vurguladılar.
YAĞMA ŞİKAYETİNİN ALTINDA İFTİRA ÇIKTI
Basın organlarında çıkan haberlerin altının boş olduğu ortaya çıktı. Şikayetlerin dayandığı kişinin, daha önce Serkan Yıldırım’a borçlu olduğu ve iftira attığı belirlendi.
PROVAKATÖRLERİN SUÇLARI ORTAYA ÇIKTI
Hüseyin Mesut Alver ve Serkan Yıldırım’a karşı yapılan asılsız tweetlerin arkasında, gayri milli ve provokatör hesapların olduğu belirlendi. Bu hesapların yöneticileri, suç işledikleri gerekçesiyle gözaltına alındı.
MAHKEME KARARI VE SON SÖZLER
Mahkeme, Hüseyin Mesut Alver ve Serkan Yıldırım’ı suçsuz buldu ve beraat kararı verdi. Alver ve Yıldırım, adliyeden ayrılırken, ülkeye hizmet etmeye devam edeceklerini vurgulayarak, milli ve yerli duruşlarını koruyacaklarını ve bu süreçte yaşananlar, asılsız iddiaların ve provokasyonların, milli ve yerli duruşun önemini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade ettiler.