Halife Ömer bin Abdülaziz (rahmetullahi aleyh) gece bir mum yakmış bazı işler yapmaktadır. Makamına biri gelir ve selâm verip oturur.
Fakat selâmı alınmaz. Halife Abdülaziz (rahmetullahi aleyh) önündeki işle meşguldür ve haliyle adam selâmını niçin almadığı hususunda merak içindedir.
İşini bitiren Ömer bin Abdülaziz mumu söndürdükten sonra ikinci bir mum çıkarıp onu yakar ve “Aleyküm selâm…” der.
Adam sorar:
– Ya Ömer, niçin hemen selâmımı almadın ve bir mumu söndürüp diğer mumu yaktıktan sonra konuşmaya başladın?
Cevap dehşetlidir:
– Evvelki mum devletin hazinesinden alınmıştı. O yanarken özel işlerimle meşgul olsaydım Allah indinde mesul olurdum. Bu nedenle gelirimle almış olduğum mumu yaktım, ve sonra konuşmaya başladım.
Adamın gözleri yaşarır, ellerini kaldırarak halife Ömer’e uzun uzun duâ eder.
Benzer bir hadise de İslam’ın ikinci halifesi Hz. Ömer’le ilgilidir. Cuma hutbesinde Hz. Ömer (radiyallahu anh) hutbe verirken sahabeden biri ona yüksek sesle bağırır:
− Ya Ömer üzerindeki yeni elbiseyi nasıl aldın?
Hz. Ömer (radiyallahu anh) buna hiç kızmaz, bilakis memnun olur ve oğlu Abdullah’a seslenerek, onun bu suale cevap vermesini ister.
Abdullah, “babamın halifeye yaraşır bir elbisesi yoktu, bilirsiniz yırtık pırtık ve yamalı idi. Oysa o yabancı devlet adamlarıyla görüşen devletimizi temsil eden halifemizdir. Babamın geliri yeni bir elbise almasına yetmiyordu. Bu nedenle benim ve onun ganimetten paylarımızı birleştirip ona bir yeni esvap aldık…” der.
Elbette bu mum ve esvap hadisesi bugünün nesillerine, zamane insànlara masal gibi gelecektir. Zira insàn tefekkürü önünde örnekler olmadan meçhulü pek düşünemez.
İktidarın gündeminde tasarruf tedbirleri var. Makam araçlarının kısıtlanması gibi şeyler bunlar. Bu nedenle bir faydası olur mu diyerek bendeniz de bunları yazdım.
Tasarruf tedbirleri insànın vicdanında başlar. Allah korkusu olmayan bunu yapamaz.
Devletin itibarı pek mühimdir ve o sahada pek tasarruf yapılmaz. Yine de israf haramdır ve lükse de kaçılamaz.
Yàni devlet itibarı diyerek özel zırhlı son derece lüks gâvur arabalarına binmek caiz değildir.
Bunu da en ziyâde Diyanet İşleri Başkanı’nın bilmesi gerekir. 19.05.2024