Bu tescil, bölgenin tarımsal mirasını koruma adına büyük bir adım olarak değerlendiriliyor ve Seferihisar’ın yerel ürünlerine olan ilgiyi artırmayı hedefliyor.
“Seferihisar Topan Karakılçık” buğdayının coğrafi işaret alması, yerel tarımsal mirasın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması adına büyük öneme sahip. Coğrafi işaret ile Seferihisar’ın yerel ürünlerinin ulusal ve uluslararası alanda tanınmasına olanak tanırken, bölge ekonomisine de katkı sağlayacak.
Seferihisar’da geleneksel olarak üretilen Topan Karakılçık Buğdayı, ilçenin önemli kültürel etkinliklerinden biri olan Ata Ekmeği ve Armola Şenliği’nin de temelini oluşturuyor. Bu şenlikte, Topan Karakılçık Buğdayı’ndan yapılan geleneksel ekmekler ve yöresel peynir olan Armola, Seferihisar’ın kültürel zenginliklerini yansıtarak bölge halkı ve ziyaretçilerine sunuluyor.
Coğrafi işareti değerlendiren Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Atalarımızdan bize miras kalan bu değerli buğdayı coğrafi işaret alarak ilçemize kazandırdığımız için mutluyuz. Seferihisar’ı üretimleriyle, toprağının ve coğrafyamızın değerleriyle, turizmiyle ve yöresel gastronomisiyle Türkiye’de ve dünyada tanıtıp marka haline getirmek, belediyecilik anlayışımızın önemli bir parçası. Daha önce de Seferihisar’ın mandalinası için coğrafi işaret almıştık. Bu güzel gelişmeyi kutlamak için tüm hemşehrilerimizi 24 Ağustos cumartesi günü Ulamış Köyü’nde gerçekleşecek Geleneksel Ata Ekmeği ve Armola Pazarı’na davet ediyorum” dedi. Yetişkin, Seferihisar’ın bu kültürel ve tarımsal mirasını koruyarak gelecek nesillere taşımayı hedeflediklerini belirtti.
Topan Karakılçık Buğdayı’nın Özellikleri
Antik çağlardan bugüne taşınan ve Anadolu’nun köy çeşitlerinden biri olan Diploird grubuna dahil Triticum Bticum yabani formunun kültür edilmiş bir türü olan “Topan Karakılçık” buğdayı, Seferihisar’ın özel mikroklimasında yetişmektedir. Bu kavuzlu sert buğday yüksek mineral, lif, ve protein içeriğine sahiptir. Glüten oranı düşüktür ve A-E-K-C vitaminleri, demir, fosfor, potasyum, selenyum gibi önemli mineralleri bünyesinde barındırır. Ayrıca alerjen bir yapıya sahip olmaması nedeniyle alerjik sorunlara sahip olan hastalar tarafından da tüketilebiliyor. %13-%14 protein içeriği ile bağırsak, mide ve sindirim sistemine faydalıdır. Siyah tüylü ve sert başak yapısı nedeniyle sanayi değirmenlerinde değil, taş değirmenlerde öğütülmesi tercih edilir. Bu sayede, rüşeymin yanmadan buğdayın sahip olduğu değerli mineral ve vitaminler korunur.