Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, pandeminin Türkiye’nin, Çin’in yanı sıra “dünyanın tedarikçisi” olarak kendini konumlandırabileceğini gösterdiğini belirterek, “Türkiye üretim yapısını yenileyerek, ithalatın önüne geçebileceği gibi, ara mal üretimiyle önemli bir tedarik merkezi haline de gelebilir. Türkiye işgücü ile bu pozisyona çok uygun bir ülke” dedi.
ATO Başkanı Baran, OSTİM Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin “OSİAD Sohbetleri” programına online katılarak pandemi süreci ve sonrasında Ankara’nın ticaretini anlattı. Baran, 2020 yılını değerlendirerek, 2021 yılına dair öngörülerini de paylaştı. Baran, sağlıktan ticarete kadar her alanda ezberlerin bozulduğu pandemi sürecinde en çok hizmet sektörünün zarar gördüğünü söyledi. Baran, “Vaka sayısının düşmesi ve aşılamanın başlamasıyla hizmet sektörünün HES kodu ile faaliyete geçmesi konusunda olumlu gelişme yaşanmasını bekliyoruz” dedi.
Ankara Ticaret Odası olarak, gerek virüsün yayılmasının önlenmesi, gerek süreç içerisinde üyelerin hak ve menfaatlerinin korunması için gereken her adımı attıklarını belirten Baran, 67 Meslek Komitesi için 67 Whatsapp grubu oluşturduklarını, resmi makamlarca tebliğ edilen her türlü bilgiyi Komitelerle paylaştıklarını, ayrıca “Üye Destek Masası” kurduklarını anlattı. Pandemi sürecinde üyeleri desteklemek üzere E-ATO üzerinden verdikleri “Oda Kayıt Sureti (Faaliyet Belgesi)” ve “İhale Durum Belgeleri” ile bunların İngilizcelerini 2021 yılı boyunca ücretsiz verme kararı aldıklarını, üyelerine maske ve yardım kolileri de dağıttıklarını ifade eden ATO Başkanı Baran, “Nefes Kredisi’nin devreye alınması için çalıştık. 27 Nisan itibariyle devreye giren Nefes Kredisi’ne en çok katkı yapan Oda olduk. 1 milyar 200 milyon TL’lik bir kredi hacmi oluşturduk. Bu krediden yararlanmak için 5 bin 940 üyemiz başvuruda bulundu. Yapılan değerlendirmelerle 4 bin 498 üyemiz toplam 278 milyon liralık kredi kullandı” dedi. Baran, cirosu 3 milyon TL ve altında olup da Nefes Kredisi’nden yararlanamayan üyeleri için de “İşe Devam Desteği-Küçük İşletme Cansuyu Kredisi”nin devreye alındığını söyledi.
Ticari işletmelerin birçoğunun finansman sıkıntısı yaşadığını hatırlatan Baran, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Ziraat Bankası ve Halk Bankası ile yaptığı işbirliği doğrultusunda ATO olarak üyeleri için her iki bankayla da protokol imzaladıklarını belirtti. Baran, “Ziraat Bankamızın Bankkart Başak Tedarik Zinciri Finansman Projesi ve Halk Bankamızın Paraf Ticari Kredi Kartı ile Güvenceli Tedarik Zinciri Finansmanı Projeleri ile üyelerimize güvenli ticaret sistemi içerisinde finansmana erişim imkânı sağladık. İstiyoruz ki, üyemiz finansman ve tahsilat riski düşünmeden ticarete odaklanabilsin. Üyelerimizin bu süreci en az hasarla atlatabilmesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz, yapmayı da sürdüreceğiz” dedi. Baran, pandemi sürecinde iş hacmi düşen üyelerin ve isteyen tüm vatandaşların faydalanabilmesi için online eğitim platformu “Ankara Ticaret Akademisi”ni de hayata geçirdiklerini bildirdi.
-BİR YILDA BİN ATO ÜYESİ E-İHRACATÇI OLACAK-
Dünyada e-ticaret ve e-ihracattaki artışı yakından takip ettiklerini kaydeden Baran, bu gelişmelere üyeleri adapte etmek için “E-Ticaret ve E-İhracat Seferberliği” başlattıklarını anlattı. Baran, “Bir yıl içinde bin üyemizi, ihtiyacı olan her türlü eğitim ve donanım desteğini vererek e-ticaret ve e-ihracat yapabilir hale getirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
Pandeminin Türkiye’nin, Çin’in yanı sıra “dünyanın tedarikçisi” olarak kendini konumlandırabileceğini gösterdiğini belirten Baran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel potansiyeline, tarihsel birikimine inanıyoruz. Türkiye coğrafi olarak önemli bir konumda. 3-4 saatlik uçuşlarla yaklaşık 40 ülkeye ulaşılabiliyor. Sadece hava yolu açısından değil, demiryolu ulaşımında da önemli bir merkez konumunda. “Bir Kuşak Bir Yol” ulaşım ağı projesinin orta koridorunda yer alan bir ülke. Avrupa’ya açılan kapılardan biri durumunda. Pandemi, Türkiye’nin Çin’in yanı sıra “dünyanın tedarikçisi” olarak kendini konumlandırabileceğini de gösterdi. Türkiye üretim yapısını yenileyerek, ithalatın önüne geçebileceği gibi, ara mal üretimiyle önemli bir tedarik merkezi haline de gelebilir. İşgücü ile bu pozisyona çok uygun bir ülke”
-“TEDARİK SIKINTISI ARTTI”-
OSİAD Başkanı ve Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Ekinci ise pandemi döneminde tedarik zincirlerinin koptuğunu bu nedenle hammadde temini konusunda sıkıntı yaşandığını söyledi. Ekinci, “Ana metallerin tamamı yurtdışından dövizle geliyor. Fiyatlar, iki katına çıktı, tedarik zincirleri koptuğu için üretim bantlarında gecikmeler yaşanıyor. Sevkiyatlar aksıyor” dedi.