Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Bütün Yönleriyle TAHIL KRİZİ ZİRVESİ

Çözümün Anahtarı Türkiye!..

Çözümün Anahtarı Türkiye!..

Haber-Yorum: Muhsin AKIL

Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra dünyada başlayan küresel gıda krizi sonrası küresel gıda fiyatlarındaki artışlar üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya ve Ukrayna arasında arabulucu olarak yoğun bir diplomasi trafiği yürütmesi sonuç vermiş ve 22 Temmuz 2022’de Türkiye, Rusya ve BM arasında İstanbul’da Tahıl Koridoru Anlaşması imzalanmıştı. Türkiye ve Rusya arasındaki Karadeniz girişimi küresel gıda krizi ile mücadele de (bilhassa Afrika’nın tahıla en çok ihtiyacı olan ülkeler için) anahtar rolü oynamıştı.

Anlaşma gereği üzerine gemilerle Ukrayna limanlarından (Ukrayna’nın Odessa, Çernomorsk ve Yuzhne) limanlarından çıkarak İstanbul Boğazı’na gelen ürünlerin denetimi BM, Türkiye, Rusya ve Ukrayna heyetleri tarafından yapılmaktaydı.

Dünyadaki gıda/tahıl krizi geçici de olsa durdurulmuş Ukrayna ve Rusya tarım ürünleri Türkiye üzerinden dünya pazarına açılmıştı. Hatta bu anlaşma birkaç kez Türkiye’nin arabuluculuğu ile uzatılmıştı. Bir yıl sonra Rusya’nın talepleri yerine getirilmemesi, dağıtımdaki adaletsizlik, Batının Rusya’yı aldatması ve yaptırımlardan dolayı bu gıda/tahıl koridoru anlaşması Rusya tarafından tek taraflı fesh edilerek dondurulmuştu.

Rusya, Ukrayna tarım ürünlerinin dünya piyasalarına ulaşmasını sağlayan tahıl anlaşmasını üçüncü kez uzatmayacağını açıklaması dünyada yankı yapmıştı. Bu nedende dünya kamuoyu tahıl anlaşmasının yeniden devreye girmesi için Rusya’nın Soçi şehrinde yapılacak olan Erdoğan-Putin zirvesinden çıkacak sonuca kilitlenmişti.

Türkiye, BM’nin hazırlayacağı yeni paketle anlaşmanın devam etmesini isteğini Rusya’ya bildirdiğinde Putin, tahıl ürünlerinin ihracatı ile ilgili yaptırımlar kaldırdığı takdirde bu anlaşmanın devam edebileceği yönünde Erdoğan’ın yeşil ışık yakmıştı.

Bugüne kadar Karadeniz Girişimi dışında gündeme getirilen alternatif tüm öneri ve modellerin güvenirliği, devamlılığı, kalıcılığı tartışılmıştı. O yüzden BM, Rusya ve Türkiye arasında dondurulan Karadeniz Tahıl Girişimi’nin yeniden başlatılması, yeniden canlandırılarak kaldığı yerden devam etmesi zorunluluğu doğdu.

Tahıl Koridoru Anlaşması’nı canlandırmak amacıyla BM’nin hazırlayacağı yeni bir paketle yeniden sağlanması için Türkiye harekete geçmişti. Türkiye ve Rusya, dondurulan/kilitlenen Tahıl Koridoru Anlaşması’nın yeniden yürürlüğe girmesi yönünde Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet başkanı Vladimir Putin heyetler eşliğinde Rusya’nın Karadeniz şehri Soçi’de görüşme kararı almıştı.

Hatırlanacağı gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin en son Astana’da düzenlenen Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı’nda biraraya gelmişlerdi. O günden bu yana görüşmelerini telefon diplomasi trafiği üzerinden yapmışlardı.

Tahıl Koridoru Anlaşması’nın yeniden başlatılması için Türkiye Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan yanındaki heyeti ile birlikte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek için Rusya’nın Karadeniz Şehri Soçi’ye hareket etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Türk heyetini,  Soçi Uluslararası Havalimanı’nda Krasnodar Bölge Vali Yardımcısı Aleksandr Ruppel, Soçi Belediye Başkanı Aleksey Kopaygorodskiy, Rusya Dışişleri Bakanlığı Devlet Protokolü Genel Müdür Yardımcısı İgor Bogdaşev, Türkiye Cumhuriyeti Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar ile diğer yetkililer karşıladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Soçi’de Boçarov Ruçey Sarayı’nın kapısında karşılamasıyla ortaya çıkan iki ülke ve iki lider arasındaki samimiyetin boyutunu bütün dünyaya aleni bir şekilde görmüştü. Putin ve Erdoğan arasındaki görüşme 3 saat sürdü. 1,5 saat de heyetler arası görüşme gerçekleşmişti.

Erdoğan ve Putin, Türkiye’de yapılan genel seçimlerden sonra ilk defa yüz-yüze gelmişlerdi.

Rusya/Soçi’de yapılan zirvede Tahıl Koridoru sorununa ve diğer konulara geçilmeden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’nın 6 şubat depremleri ve son aylarda Türkiye’de orman yangınlarından dolayı vermiş destekten dolayı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Türkiye adına  teşekkür etti.

Tahıl girişimi anlaşmasını sone erdirmeye zorlamaları küresel gıda pazarını fazla etkilemediği ortaya çıkmıştı. Çünkü Ukrayna’nın dünya gıda/tahıl ihtiyacına katkısının oranı yüzde 5’i geçmiyordu. BM, Rusya ve Türkiye arasında imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması sonucunda gönderilen tahılın yüzde 70’inin fakir ülkelere değil gelişmiş Avrupa ülkelerine ulaşıldığı için bu anlaşma Rusya tarafından zorunlu olarak dondurulmuştu. Ayrıca Rusya’nın tahıl ürünleri ihracatı üzerindeki ambargoların devam etmesi de böylesi bir anlaşmayı ta baştan zora sokmuştu. Bu sorunun ivedi bir şekilde çözülebilmesi için önce uygulanmakta olan yaptırımların kaldırılması gerekiyordu. Bu sorunlar çözüldüğü takdirde  Rusya’nın tahıl anlaşmasını canlandırmaya hazır olduğu ifade edildi.

Rusya’da gerçekleşen zirve görüşmesinde bölgesel ve küresel konular ele alındı. Türkiye taraından Ukrayna’nın yaklaşımlarını yumuşatması gerektiği izah edildi. BM ile yapılan istişarelerde önemli ilerlemeler kaydedildiği Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Putin’e anlatıldı. Afrika’nın az gelişmiş fakir ülkelerine gönderilecek tahılın ne kadar önemli olduğu hususu konuşuldu. Zirvede, Ukrayna-Rusya Savaşı’ndaki son gelişmeler,  Türkiye-Suriye arasındaki normalleşme süreci, Astana formatı, sığınmacıların geri dönüşü, PKK/YPG ve Arap aşiretleri arasındaki çatışmalar masaya yatırılan konular arasındaydı. Putin, 6 Afrika ülkesi üzerinde durması Afrika’yı ne kadar önemsediğinin göstergesiydi.

Zirve’de, Putin, Rusya Türk ekonomisine ucuz yakın sevkiyatını sürdüreceğini özellikle belirtti. İkili ticaret lira ve ruble ile yapılacak olması her iki ülke için de makbul karşılanmıştı. Ayrıca Tahıl Anlaşması’nda eksiklerin giderilmesi de gerektiğinden bahsedildi. Türkiye ve Rusya arasında başta ticaret, enerji, tarım, turizm, ekonomi ve finans konuları olmak üzere birçok konu konuşuldu. İki ülkenin merkez bankası başkanlarının biraraya gelmesi yapılacak ticarette iki ülke para biriminin biriminin kullanılmasını gündeme getirilmişti.

Erdoğan ve Putin, bölgesel ve küresel konular arasında Suriye, Güney Kafkasya, Libya ve Afrika’daki son gelişmeleri de masaya yatırıp değerlendirdiler. Öte yandan Rusya’nın KKTC’de konsolosluk amaçlı ofis açmaya karar vermesi Türkiye açısından olumlu bir adım olarak kabul edilmişti.

Akkuyu Nükleer Enerji Santrali ve Sinop Nükleer Enerji Santrali konusunda atılacak adımlar da gündeme getirildi. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali faaliyete geçtiğinde 25 bine yakın istihdam sağlanacaktı. Trakya’da bir ‘hub’un olması ayrı bir zenginlik ve canlılık katacaktı. Rusya ve Türkiye arasındaki ikil ticari hacim 62 milyarı bulmuştu. Hedef 100 milyar dolar… 2022 yılında Türkiye’ye 5 milyon 230 bin Rus turist gelmişti. 2023 yılının ilk 7 ayında bu rakam şimdilik 3,5 milyondu. Kalan 5 aylık süre içinde içinde bu sayı daha da yükselecekti. Türkiye ve Rusya arasındaki ticaretin artırılması konusu masaya yatırıldı. Rus turistlerin Türkiye’de güvenli ve huzur içinde tatil yapması için elden gelen her şeyin yapıldığı izah edildi. Türkiye turizmi açısından Rusya turizmde bir numaraydı. Rusya ve Türkiye arasında savunma sanayiine yönelik atılacak adımlardan bahsedildi.. Rusya tarafından, Türkiye’ye yönelik ucuz yakıt sevkiyatı devam edecekti. Ayrıca yine Rusya tarafından teklif edilen doğalgaz dağıtım merkezi kurulması projesi için çalışmaların yoğunlaştırılması kararı alındı.

Rusya ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi bugün 62 milyar dolara ulaşmıştı. Bunu 100 milyar dolar yapmak için çalışılacaktı. Türkiye’de doğalgaz dağıtım merkezi kurulması için çalışılmalarına hız verilecekti. Savunma sanayine yönelik atılacak adımlar ne kadar önemliyse aynı şekilde enerji de (özellikle doğal gaz konusunda) önemli adımlar atılacaktı.

Türkiye-Rusya arasında (Erdoğan-Putin) gerçekleşen zirve görüşmesinde Gıda Krizi ile olan tartışmalar sona ereceği ve kısa bir süre sonra tüm sorunların çözüleceği ve tüm beklentilerin karşılanacağı inancı oluştu. Aynı zamanda BM yeni öneri paketinden de olumlu netice çıkacaktı. Türkiye, bölgede bir an önce çatışmaların durdurulması ve barışın, istikrarın ve refahın sağlanabilmesi, uluslararası hukuka uygun kalıcı ve adil bir barışın tesis edilmesini istiyordu. Türkiye, SAVAŞIN KAZANANI, BARIŞIN KAYBEDENİ OLMAZ ilkesel yaklaşımını muhafaza etmekle birlikte taraflar arasında doğrudan müzakerelerde ev sahipliği yapmaya devam edecektir.

Gönderilecek tahılın yüzde 44’ünün Avrupa ülkelerine gitmemesi Rusya’yı son derece rahatsız etmişti. Çünkü bu tahılın yüzde 14’ü Türkiye’ye, yüzde 6’sı Afrika ülkelerine gitmişti. Aslında ambargolar kaldırılsa ve tahıl koridoru krizi neticeye kavuşsa Putin Afrika’daki fakir ülkelere 1 milyon ton tahıl göndermek istiyordu. Rusya bu yaklaşımına karşı Türkiye de bu tahılın Türkiye değirmenlerinde öğütülerek un haline getirildikten sonra Afrika ülkelerine gönderilmesi önerisinde bulundu. Üçüncü bir ülke olarak Katar’ın bu konuda mali destek verebileceğinden söz edildi. Yani, bunun gerçekleşmesi için Türkiye, Rusya ve Katar üçlüsü olarak adım atılabilirdi. Bu projenin iki-üç hafta içerisinde başlatılabilme olasılığı da vardı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yapmış olduğu konuşmada “Sayın Erdoğan’ın çabalarıyla gelinen noktalar Ukrayna tarafından çöpe atıldı. Arabuluculuk konusundaki girişimleri biz hiç reddetmedik. Çin ve Afrika ülkelerinden de arabuluculuk girişimleri var. Biz tahıl anlaşmasına katıldık çünkü Sayın Erdoğan’ın aracılığıyla Rus tarafının lehine bir dizi anlaşmayı BM nezdinde onayladık. Rus tarafına verilen sözler yerine getirilmedi. Bizden uzatmamız istendi, biz üç kez uzattık, bizi aldattılar biz açık açık söylüyoruz. Şu anda biz anlaşmaya karşı olmadığımızı söylüyoruz, bize verilen sözler yerine getirilirse biz mutabakata geri döneceğiz. Bu insani koridorlar askeri amaçlarla kullanıldı karşı taraf tarafından. Türk Akım ve Mavi Akım saldırıya uğradı. Ukrayna’nın Karadeniz limanlarından kalkan İHA’lar ve SİHA’lar gemilere saldırılar düzenliyor. Gönderilen gıdaların yüzde 70’i gelişmiş ülkelere gitti, ihtiyacı olan fakir ülkeler yüzde 3’ten daha az pay aldı. Biz anlaşmayı canlandırmaya hazırız. Rus ürünlerine yaptırımlar kaldırılmalı. Rusya’dan 1 milyon ton tahıl imtiyazlı fiyatla Türkiye üzerinden Katar finansmanıyla Afrika’ya gönderilmesi üzerinde çalışıyoruz.”

Putin, tahıl koridoru anlaşmasının devam etmesi için şartlarını açıklarken,  yaptırımlarının kaldırılmasını öncelikle istedi. Putin, tahıl koridoru anlaşmasında batı tarafından kandırıldıklarına değindi. Tahılın çoğunun fakir ülkelere gönderilmesi gerekirken batı ülkelerine gitmesinden yakındı. Bu da açık bir şekilde Batı ve Ukrayna’nın şartlara uymadıklarını gösteriyordu. Putin rakam vererek Ukrayna’dan çıkan tahılın yüzde 44’nün Batı ülkelerine taşındığından dert yandı. Ukrayna sadece bunlarla kalmamış Karadeniz’de boru hatlarına saldırılar gerçekleştirmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Soçi’deki zirve toplantısında Küresel ve bölgesel konuları değerlendirdiklerini belirterek şunları söyledi:  “Ticaret hacmimiz 62 milyar dolara ulaştı. Dolar ve avronun payı aramızdaki ticarette sürekli düşüyor. Rosatom şirketimiz Akkuyu Nükleer Santralinin inşaatına devam ediyor. Önümüzdeki yıl ilk ünite enerji versin diye binlerce insan çalışıyor. Enerji alanında işbirliğimiz stratejik nitelikte. Türk ekonomisine ucuz yakıt sevkiyatına devam edeceğiz. Gazprom Botaş’a doğalgaz dağıtım alanının kurulması için yol haritasını paylaştı. Bugün Karadeniz girişiminin sona ermesinden bahsettik. Batı bizi buna mecbur etti. Batı Rus tarım ve gübre ürünlerinin ihraç edilmesini engelliyor. Biz Ukrayna tarafının insani koridorlarını terörist saldırılar yapmak için kullandığını söylüyoruz. Ukrayna’nın dünya gıda ihracatındaki payı yüzde beş bu oran ileride daha da azalacak. Gönderilen gıdaların yüzde 70’i gelişmiş ülkelere gitti, ihtiyacı olan fakir ülkeler yüzde 3’ten daha az pay aldı. Biz anlaşmayı canlandırmaya hazırız. Rus ürünlerine yaptırımlar kaldırılmalı. Rusya’dan 1 milyon ton tahıl imtiyazlı fiyatla Türkiye üzerinden Katar finansmanıyla Afrika’ya gönderilmesi üzerinde çalışıyoruz.”

İki lider (Putin ve Erdoğan) görüşmeye geçmeden önce yapmış oldukları açıklamalarda toplantının ana konusuna dair bazı ipuçları vermişlerdi. Türkiye’ye doğalgaz merkezinin açılmasından söz ederek ticari açıdan çok iyi gelişmeler yaşandığına vurgu yapmışlardı. Aynı zamanda iki ülke arasında tarımda, nükleer enerjide, Suriye konusunda önemli gelişmelerin yaşandığına dair vurgu yapılmıştı.

Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin çok iyi gittiğini belirterek dış ticaret hacminin 62 milyar dolara ulaşması kendilerini mutlu ettiğini ifade etti. Aynı zamanda her iki ülkenin merkez bankası başkanlarının biraraya gelerek para birimi üzerinde konuşacak olmaları, Akkuya Nükleer Enerji Santrali’ndeki gelişmeler, Trakya’da hub konusunun gündeme getirilmesi, turizmde Türkiye açısından Rusya’nın bir numara olması, Afrika ülkelerine yönelik olumlu gelişmeler, savunma sanayi ile ilgili adımların atılacak olması, enerji konusunda (özellikle doğalgaz) ilişkilerin iyi gitmesinden duymuş olduğu memnuniyeti dile getirmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca tahıl krizinin çözümünde Ukrayna yönetiminin yaklaşımlarının yumuşaması gerektiğinin altını çizerek Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’ye dolaylı da olsa mesaj göndermiş oldu.

Putin yapmış olduğu açıklamada, Türkiye ile olan ilişkilerinden bahsederken ekonomi başta olmak üzere siyasi, insanı, ticari konularla birlikte turizm ve enerji konusundaki gelişmelerden memnun olduklarını belirtti. Ayrıca her iki ülkenin kendi aralarında yapacakları ticarette yerli para birimi kullanacaklarını ifade etti. Türkiye’de ilk nükleer santrali başlattıklarını ve 20 binin üzerinde uzmanın çalıştığına değindi. Doğalgaz konusunda partnerin Türkiye olduğunu, Türk Akım ve Mavi Akım’da 20 milyar metreküp doğal gaz aktarıldığını ifade ederek Türkiye üzerinde üçüncü bir ülkeye doğal gaz sevk etmek için bir merkezin kurulması gerektiğini de sözlerine eklemiştir. Bu konuda da Gazprom ve BOTAŞ arasında uzlaşma sağlandığı da ayrıca ifade edilmiştir.

Putin, tahıl koridoru anlaşmasına dönülebilmesi için yerine getirilmesi gereken şartlardan bahsetti. Sebeplerini açıklarken de batılı ülkelerin üzerine düşeni yapmadıklarını, kendilerini kandırdıklarını söyledi. Çünkü tahılın yüzde 70’i AB ülkelerine gitmişti. Öte yandan anlaşmanın sona ermesi hiç de öyle beklenildiği gibi küresel krize yol açmadı. Piyasayı fazla etkilememişti. Bu da batının abartmasından kaynaklandığını ortaya çıkarıyordu. Ukrayna’nın tahıldaki ticaret payının yüzde 5’i geçmediği zaten biliniyordu. Yine de tahıl anlaşmasını canlandırmaya hazır olduklarını ama bir an önce ambargoların kaldırılması ve verilen vaatlerin yerine getirilmesi gerektiğini ifade eden Putin, insani koridorların askeri amaçlı kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi. Tahılın öncelikle Türkiye’de işlendikten sonra ihtiyaç sahibi ülkelere gönderilmesini istediklerini belirterek, 1 milyon ton tahılın imtiyazlı fiyatla Katar finansıyla Türkiye üzerinden Afrika’ya gönderilmesi gerektiğini ayrıca izah etmiştir.

Türkiye’nin doğal gaz merkezi müzakerelerinin tamamlanması ve tarım ürünlerini Türk üreticilerden Rusya pazarına ulaştırma imkanlarının genişletilerek bu alandaki hacmin büyüdüğü üzerinde durulmuştur. Öte yandan metalürji endüstrisi alanındaki ilişkilerin gelişmekle birlikte hususta da iyi beklentilerinin olduğunu ifade edilmiştir. Türkiye’nin enerji alanında ilerlemekte olduğu ve bu konuda her iki tarafın tedarikçileri ve tüketicileri arasında anlaşmalar sağlandığı üzerinde durulmuştur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yapmış olduğu açıklamada Rusya ile ticari ikili ilişkilerde 100 milyar dolar hedeflediklerini, bu yılın ilk 7 ayında 3,5 milyon Rus turistin Türkiye’ye geldiğini ve tahıl anlaşmasının yeniden gündeme gelmesi ile birlikte BM ile yeni anlaşma için öneri paketi hazırladıklarını ifade etmiştir. Rusya ile bölgesel ve küresel sorunların çözümüne devam edeceklerini belirtmiştir. Ayrıca Suriye, Kafkasya, Libya ve Afrika ilgili konular ele alındığını, Akkuyu ile birlikte ikinci bir nükleer santral olan Sinop’u da masaya yatırdıklarını izah etmiştir.

İkili görüşmeler arasında Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da kendi aralarında yapmış oldukları görüşmelerin iyi geçtiğini ve ana gündem konusu olan Tahıl Anlaşması’nın yeniden hayata geçmesi için yoğun bir gayret sarfettiklerini ifade etmişlerdir.

Toplantıda, Tahıl Koridoru’nun güvenli bir şekilde devam edebilmesi için Türkiye, Rusya, Ukrayna ve BM gözetiminde ortak bir heyet tarafından koordine edilmesi kadar Rusya’nın baskı ve ambargolardan kurtulması gerektiği üzerinde duruldu.

Tarım Koridoru amacıyla Türkiye’nin hazırlamış olduğu paketin Rusya tarafından ciddiye alınması tahıl krizinin çözümü konusunda büyük bir umut vermiştir. Tarım Koridoru’nun sorunsuz işleyişi için Rusya’nın tarım odaklı Agro Bankası‘nın ciddiye alınması gerektiği ve uluslararası sisteme bir an önce entegre edilmesi üzerinde durulmuştur. Aynı zamanda Rusya’nın Ukrayna’dan geçen amonyak ihracatı hattının onarılması ve uluslararası pazara açılmasının önemine vurgu yapılmıştır.

Öte yandan Tahıl Koridoru konusunda ABD alternatif yollara başvurarak iki ayrı yönde harekete geçtiği hatırlatılmıştır. Ukrayna Odessa Limanı’ndan başlayayarak Ukrayna karasuları üzerinden Bulgaristan ve Romanya’ya ve sonrasında ya Boğazlara ya da Tuna Nehri üzerinden yeni bir koridor açılması yönünde çalışmalar yapmakta. Böylesi alternatif bir yolun Karadeniz’de mevcut dengeleri bozacağı ve çatışma risklerine yol açacağı ifade edilmiştir. (Haber-Yorum’un Detayı Yazarlar Bölümünde)