Dr. Topaçoğlu, “Yüksek ateş, karın ağrısı, kusma, ishal, ağız ve dudaklarda çatlama gibi bulgularla kendini gösteren hastalık, tekli ya da çoklu organ yetmezliğine kadar gidebilecek sonuçlar doğurabilir” dedi.
COVID-19 geçirdikten 4-6 hafta sonra çocuklarda görülen ishal, eklem ağrısı, döküntü gibi belirtilere dikkat!
Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Işıl Topaçoğlu, “Multisistem İnflamatuar (MIS-C) Sendromu” hakkında ailelere önemli uyarılarda bulundu. Çocuklarda COVID-19 geçirme sıklığının erişkinlere göre daha düşük olmasına rağmen MIS-C gibi sonrasında gelişen yoğun inflamasyon sürecinin pek çok organı olumsuz yönde etkilediğini kaydeden Dr. Topaçoğlu, “COVID-19 geçiren çocuklarda 4-6 hafta sonra rastlanan dirençli ateş, ishal, döküntü, eklem ve karın ağrısı MIS-C sendromu belirtisi olabilir. Çocuğunuzda bu belirtiler varsa muhakkak bir sağlık kuruluşuna başvurun” dedi.
MIS-C’nin basit belirtilerle başlayabildiği gibi eşlik eden kronik hastalıklar ve vücudun savunmasındaki zayıflığa bağlı olarak ağır seyredebildiğini belirten Uzm. Dr. Işıl Topaçoğlu, “MIS-C hastalığı şu an için nadir görülse de bu yeni hastalık tablosu hem hekimleri hem de ebeveynleri tedirgin etmektedir” dedi.
“VİRÜS ÇOCUKLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜR OLDU”
Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Işıl Topaçoğlu, MIS-C sendromu hakkında ailelere şu önemli uyarıları yaptı: “Dünyada ve ülkemizde hızını her geçen gün artırarak yayılmaya devam eden COVID-19 virüsü artık çocuklarda daha sık görülür hale geldi. COVID-19’un bu günlerde çocukları da yakalamasında yüz yüze eğitime geçilmesinin ve mutant virüsünün daha kolay enfekte etme özelliğine sahip olmasının etkili olduğu düşünülüyor.
“ENFEKTE OLAN ÇOCUKLAR OKULA GÖNDERİLMEMELİ”
COVID-19 pozitif olan çocuklar mutlaka evde takip altına alınıp izlenmeleri gerekmekte. Enfekte olan çocuklar okula gönderilmemeli, evde gidişatı takip edilmeli, düzenli aralıklarla ateş kontrol edilmeli, yüksek ateş, ishal, öksürük veya solunum probleminde zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmasını öneriyoruz.
MIS-C NEDİR?
MIS-C yani multisisteminflamatuar sendrom COVID (SARS COV-2) virüsüne maruz kalan çocuklarda virüsün bağışıklık sistemini tetiklemesine bağlı olarak görülen hastalık durumudur.
HANGİ ÇOCUKLARDA MIS-C OLABİLİR?
– Yeni geçirilmekte olan COVID-19 enfeksiyonu olan çocuklar.
– COVID-19 enfeksiyonunu hiçbir belirti olmadan, başka bir ifadeyle asemptomatik geçiren çocuklar,
– Aile üyelerinin enfekte olduğu dönemde çocuğun hafif belirtileri nedeniyle test yapılmayan ve tanı konulmamış çocuklar,
– Temas olmasına rağmen klinik belirti vermeyen çocuklar enfeksiyondan yaklaşık 4-6 hafta sonra nadir bir hastalık olan MIS-C’ye yakalanabilir. COVID-19, çocukların bağışıklık sistemini abartılı bir şekilde aktive edebilir.
“BULAŞICI DEĞİL”
Hastanede yapılacak testler ile MIS-C’ye kesin tanı konulabilir. MIS-C bulaşıcı değildir. Hastalığa direkt virüs değil, virüsün tetiklediği diğer faktörler yol açmaktadır. COVID-19 geçiren veya temaslı her çocukta MIS-C oluşmaz.
HANGİ ÇOCUKLAR MUTLAKA MIS-C
AÇISINDAN DOKTORA GÖTÜRÜLMELİ?
Önceden geçirilmiş (genellikle 2-4 hafta önce) COVID-19 enfeksiyonu veya yeni geçirilmekte olan COVID-19 enfeksiyonu veya COVID-19 tanılı kişi ile teması olan çocuklarda, dirençli ateş (24 saatten uzun süren 38 derecenin üzerinde) başta olmak üzere;
– Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi mide bağırsak sistemiyle ilgili bulguların olması,
– Vücutta döküntülerin olması,
– Gözlerde çapaklanma olmadan kızarıklıklar ve kanlanmaların olması (konjuktivit),
– Müközmembranların tutulumu (çatlamış dudaklar, kırmızı-çatlak dil),
– Kas ve eklem ağrıları,
– El ve ayak derileri başta olmak üzere ciltte soyulma şikayetleri olan aileler, çocuklarını bir an önce doktora muayene ettirmelidir.
MIS-C’NİN ERKEN TANI VE TEDAVİSİ
ÖLÜM RİSKİNİ AZALTIYOR!
MIS-C, damar yapısını bozduğu için kalbin beslenmesini sağlayan koroner damarlarda sorun yaratarak kalp fonksiyonlarını bozabilir. Benzer şekilde karaciğer, böbrek, sinir sistemi, kas ve iskelet sistemi gibi diğer organlarda da ciddi hasara yol açabilir. Erken tanı ve tedavi ile bu süreç ağırlaşmadan çok daha hafif atlatılabilir ve ölüm riski azaltılır.”
Mustafa Balcı