Yangın felaketinin yaşandığı bölgelerde gördükleri tablonun yürekleri dağladığını söyleyen Davutoğlu, “Benim yüreğimi dağlayan ikinci husus da vatandaşlarımızın devlete ve sisteme olan güveninin sarsılmış olmasıdır” dedi.
Vatandaşın kendisinden gerçeklerin saklandığı düşüncesine kapıldığı anda sisteme ve devlete güvenini kaybettiğini belirten Davutoğlu, iktidarın uçaklara yönelik açıklamalarını ise “Tam bir iletişim faciası” olarak yorumladı.
“KAYYUM İLE YÖNETİLEN YER İFLAH OLMUYOR”
“Hava aracı yok, Cumhurbaşkanı helikopterle havadan denetim yapıyor, bu olmaz” diyen Davutoğlu, Türk Hava Kurumu (THK) Kayyum Başkanının “düğündeydim” açıklamalarını da “yüzsüzce, pişkince” şeklinde değerlendirdi. Davutoğlu, “Bu olay bir kez daha gösterdi ki kayyum ile yönetilen hiçbir yer iflah olmuyor. Çünkü kayyum işi sahiplenmiyor” ifadelerini kullandı.
“YAZLIK SARAYIN MALİYETİNE 15 YENİ UÇAK ALINABİLİRDİ”
Türkiye’nin çalışır halde yangın söndürme uçaklarının bulunmamasına eleştirilerde bulunan Davutoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
“Ortaya çıkan şu ki, yangın için alınan uçakların bakımları bile yapılmamış. eğer bu uçaklar gerçekten yangında kullanılamayacak kadar eskimiş, bozuk ise -ki görüntüler aksini gösteriyor- neden yenilerini alıp koymadınız envantere? Cumhurbaşkanı filosuna yeni uçaklar almak yerine yangın söndürmek için uçak alacaktınız. Marmaris’teki bir Yazlık Sarayın maliyeti 640 milyon lira. Bir yangın uçağının maliyeti 43 milyon lira. Bir Yazlık Sarayın maliyetine 15 tane yangın söndürme uçağı alınabilirdi. Cumhurbaşkanlığı filosundaki uçakların toplam maliyeti 8-9 milyar lira değerinde. Bu parayla 150’ye yakın yangın söndürme uçağı alınabilirdi”
“YARDIM İSTEMEK ZAAF DEĞİLDİR, ZAAF TÜRKİYE’Yİ BU YARDIMA MUHTAÇ ETMEKTİR”
Gündemdeki yardım tartışmaları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Yardım istemek yanlış bir şey değil, zaten dünya ülkeleri duyduğu anda yardımı seferber etmek ister. Biz de çok sayıda ülkeye yardım gönderdik. Günlerdir Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi’nden “Türkiye’nin yardıma ihtiyacı yok, Türkiye güçlüdür” deniliyor. Güçlü olduğunu gösterirsen, bunu söylemene gerek yok. Antalya’daki gibi güçsüz olduğun ortaya çıkarsa da her gün bin kere güçlüyüm desen kimse inanmaz. Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi’nin başındaki, “Bizim yardıma ihtiyacımız yok, Türkiye yardım talep etmiyor” dediği anda AB’den açıklama geliyor, “Türkiye’nin talebi üzerine 3 uçak gönderiyoruz” diye. Rezil olmayın. Yardım istemek zaaf değildir. Zaaf olan envanterdeki uçakları bakımsız bırakıp Türkiye’yi bu yardımlara muhtaç etmektir, bugün konuşmak değil.
“CUMHURBAŞKANI’NA SESLENİYORUM: BİR KRİZ MASASI KUR”
Cumhurbaşkanı’na bir kriz masası kurma ve “Neden bizim uçaklarımız yok? Neden bakım yaptırmadınız veya satın almadınız?” sorusunu muhataplarına yöneltme çağrısında bulunan Davutoğlu, krizlere karşı atılması gereken adımları maddeler halinde sıraladı:
1- Yangın, deprem, sel gibi felaketlere anında müdahale edebilecek insan unsurunu en iyi şekilde yetiştirip bunları profesyonelce alana sürebilecek bir kadro oluşturacak, eğitimlerini yapacaksınız.
2- Ekipman, teçhizat neye ihtiyaç varsa takviye edin.
3- Türkiye’nin belli bölgelerinde risk analizleri yapın, hangi bölgede deprem, sel, yangın olacaksa simülasyonlarla şimdiden doğabilecek krizlere yönelik planlamalar yapın.
İklim krizinin, küresel ısınmanın olduğu bir dönemde, başlı başına küresel ısınma ile ilgili bir stratejik eylem planını Türkiye’nin oluşturması ve uygulamaya koyması lazım, sadece ilan etmesi değil. En acil ve kalıcı ihtiyaçlardan birisi küresel ısınma stratejisi ve yeşil mutabakattır. Bu konuda bir araştırma ekibi kuracağız ve onlardan önce alınması gereken tedbirleri biz ilan edeceğiz.