DEVA Partisi, sosyal medyada “#Bilmiyoruz” diyerek sordu: Depremde gerçekte kaç kişi öldü? Kaç kişi göç etti? Kaç kişi işsiz kaldı? Esnaf için ne yapılıyor? Toplanan paralar nerede kullanılacak? Enkaz kaldırmada çevre etkileri gözetiliyor mu?
DEVA Partisi, sosyal medyada #bilmiyoruz etiketiyle kampanya başlattı. Kampanyada depremin ardından yanıtı aranan sorular yer aldı. DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin’in konuşmasıyla başlayan kampanyanın afişleri sosyal medyada paylaşıldı. Şeffaflık çağrısında bulunan kampanyayla ilgili konuşan Şahin, “Aldatılan, arkasından gizli saklı işler çevrilen bir millet olmayı reddediyoruz” dedi. Şahin, #bilmiyoruz kampanyasını şöyle anlattı:
‘Gerçekte kaç kişi öldü, bilmiyoruz’
“Hâlâ bilmiyoruz. Depremin üstünden tam 40 gün geçti ancak bilmemiz gerekenleri hala bilmiyoruz. Mesela, depremde gerçekte kaç kişi öldü, bilmiyoruz. Kaç kişi başka şehirlere göç etmek zorunda kaldı, bilmiyoruz.”
‘Esnaf için ne yapılıyor, bilmiyoruz’
“Deprem bölgesinde kaç kişi işsiz kaldı, bilmiyoruz. Depremde ekmek teknesi yıkılan esnafımız için ne yapılıyor, bilmiyoruz.”
‘Toplanan paralar nerede kullanılacak, bilmiyoruz’
“Kampanyalarda toplanan paralar nerede kullanılacak, bilmiyoruz. Deprem bölgesindeki öğretmen ve öğrenciler için ne yapılacak, bilmiyoruz. Enkazlar kaldırılırken bu işin çevreye etkileri gözetiliyor mu, bilmiyoruz.”
‘İş bilmezleri fildişi kulelerinden çıkaramıyoruz’
“Bu sorulara cevap alamıyoruz ancak liyakatli kadroların işbaşında olmadığını açıkça görüyoruz. Bu sorulara cevap alamıyoruz ancak iş bilmezlerin acizliğinin faturasını halkımız olarak hep birlikte ödüyoruz. Bu sorulara cevap alamıyoruz çünkü halkından saklanan iş bilmezleri fildişi kulelerinden çıkaramıyoruz.”
‘Yanıtları olsaydı dağlara taşlara yazmazlar mıydı?’
“Eğer ortada bir başarı hikâyesi olsaydı, bu soruların göğüs kabartıcı yanıtları olsaydı, hiç saklarlar mıydı? Dağlara taşlara, yollara metrolara bu soruların yanıtlarını yazmazlar mıydı? Sorularımıza şıp diye cevap vermezler miydi? Şimdi cevap veremiyorlar.”
‘Bilmek haktır, hakkımızı istiyoruz’
“Ülkeyi yönetemedikleri için algıları yönetmeye çalışıyorlar. Ancak biz bu sis perdesini aralamakta kararlıyız. Halkımıza gerçekleri ulaştırmakta kararlıyız. Çünkü biz aldatılan, oyalanan, arkasından gizli saklı işler çevrilen, insan yerine konulmayan bir millet olmayı reddediyoruz. Bilmek bir haktır. Biz, hakkımızı istiyoruz.”
DEVA Partisi, sosyal medyada “#Bilmiyoruz” diyerek sordu: Depremde gerçekte kaç kişi öldü? Kaç kişi göç etti? Kaç kişi işsiz kaldı? Esnaf için ne yapılıyor? Toplanan paralar nerede kullanılacak? Enkaz kaldırmada çevre etkileri gözetiliyor mu?
DEVA Partisi, sosyal medyada #bilmiyoruz etiketiyle kampanya başlattı. Kampanyada depremin ardından yanıtı aranan sorular yer aldı. DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin’in konuşmasıyla başlayan kampanyanın afişleri sosyal medyada paylaşıldı. Şeffaflık çağrısında bulunan kampanyayla ilgili konuşan Şahin, “Aldatılan, arkasından gizli saklı işler çevrilen bir millet olmayı reddediyoruz” dedi. Şahin, #bilmiyoruz kampanyasını şöyle anlattı:
‘Gerçekte kaç kişi öldü, bilmiyoruz’
“Hâlâ bilmiyoruz. Depremin üstünden tam 40 gün geçti ancak bilmemiz gerekenleri hala bilmiyoruz. Mesela, depremde gerçekte kaç kişi öldü, bilmiyoruz. Kaç kişi başka şehirlere göç etmek zorunda kaldı, bilmiyoruz.”
‘Esnaf için ne yapılıyor, bilmiyoruz’
“Deprem bölgesinde kaç kişi işsiz kaldı, bilmiyoruz. Depremde ekmek teknesi yıkılan esnafımız için ne yapılıyor, bilmiyoruz.”
‘Toplanan paralar nerede kullanılacak, bilmiyoruz’
“Kampanyalarda toplanan paralar nerede kullanılacak, bilmiyoruz. Deprem bölgesindeki öğretmen ve öğrenciler için ne yapılacak, bilmiyoruz. Enkazlar kaldırılırken bu işin çevreye etkileri gözetiliyor mu, bilmiyoruz.”
‘İş bilmezleri fildişi kulelerinden çıkaramıyoruz’
“Bu sorulara cevap alamıyoruz ancak liyakatli kadroların işbaşında olmadığını açıkça görüyoruz. Bu sorulara cevap alamıyoruz ancak iş bilmezlerin acizliğinin faturasını halkımız olarak hep birlikte ödüyoruz. Bu sorulara cevap alamıyoruz çünkü halkından saklanan iş bilmezleri fildişi kulelerinden çıkaramıyoruz.”
‘Yanıtları olsaydı dağlara taşlara yazmazlar mıydı?’
“Eğer ortada bir başarı hikâyesi olsaydı, bu soruların göğüs kabartıcı yanıtları olsaydı, hiç saklarlar mıydı? Dağlara taşlara, yollara metrolara bu soruların yanıtlarını yazmazlar mıydı? Sorularımıza şıp diye cevap vermezler miydi? Şimdi cevap veremiyorlar.”
‘Bilmek haktır, hakkımızı istiyoruz’
“Ülkeyi yönetemedikleri için algıları yönetmeye çalışıyorlar. Ancak biz bu sis perdesini aralamakta kararlıyız. Halkımıza gerçekleri ulaştırmakta kararlıyız. Çünkü biz aldatılan, oyalanan, arkasından gizli saklı işler çevrilen, insan yerine konulmayan bir millet olmayı reddediyoruz. Bilmek bir haktır. Biz, hakkımızı istiyoruz.”