Nöbetçi Eczaneler
Eras Eğitim Kurumu, 2018-2019 eğitim öğretim yılında eğitime başladı. Anasınıfı, İlkokul, Ortaokul ve Anadolu lisesinde eğitim veriyor. Çocuklarda farklı bakış açısı ile bakmayı ve farklılıkları görmelerini, göstermeyi hedefleyen bir kurum. Özel bir okul olduğu için belli bir bütçeye sahip olan ailelere hitap etmesi gerekirken kurum bursluluk sınavı ile düşük bütçeli ailelerdeki yeterli çocuklara da kurumlarında eğitim imkanı veriyor. Kurumun amacı Türkiye’nin yarınlarını değiştirecek çocuklar yetiştirmek.
Eryaman Eras Eğitim Kurumlarında 9 Aralık tarihinde saat 10:30 da gerçekleşen basın açıklamasında Erhan ASLAN kendisine yöneltilen soruları da cevapladı.
ASLAN; “Eğitim kurumları olarak covid-19 süreci bizi kötü etkiledi. Hastalık süresinde çocuklar, akademik anlamda fazla bir kayıp yaşamamış olsa da eve kapandıkları için davranışsal anlamda kötü etkilendiler. Akademik anlamda eksikliklerini tamamlayabilirler ancak bu süreçte bazı çocuklar kendilerini iletişime kapatmış ve bunun aşılması içinde uzun bir zaman gerekecek.” İfadelerini kullandı.
“Eğitimin amacı çocuğun matematiksel problemleri çözmesi değil. Çocukların analitik düşünmesini sağlamak. Günlük hayatta karşılaştığı problemlere rasyonel ve kalıcı çözümler üretmek.”
– Yüz yüze eğitim taraftarı mısınız?
“Yüz yüze eğitim bir seçenek değil bir mecburiyet. Çocuklar oyun kuramaz olmuşlar ondan da ziyade yürümeyi unutmuşlar aylarca dört duvar arasında kalmaktan. Burada teneffüslerde çocuklar koşuyor ama rastgele koşuyor. Okul çocuk için güvenli bir ortam çünkü her ebeveyn ideal bir ebeveyn olmayabilir. Çocuk okuldan mahrum kalınca sosyal medyaya, elektronik aletlere yöneliyor ve bu dönemde de malum trend olan gündeme gelen videolar küfürlü argo içerikli videolar çocuklar bu kez de küfürlü argo biçimde konuşmaya yöneliyorlar ancak okulda olduğu takdirde böyle bir durum söz konusu olamazdı çünkü böyle bir yeltenmede biz gerekli uyarmayı yaparak müdahale edebilirdik. Çocuk tabi ki kötüyü bilecek tanıyacak ama biz ona bunun yanlış olduğunu öğreteceğiz.
– Okulların kapalı kaldığı süreçteki eksiklikler bu dönemde kapatılabildi mi?
“Akademik kayıpları telafi etmek daha kolay. Ancak akademik anlamda başarı çocuğa meslek hayatında yetmeyebilir. Çocuk fiziksel olarak da yeterli olmalı. Davranışlar belli dönemlerde şekillenir. O dönemlerde verilmesi gereken verilmediğinde sonrasında verilse de bir faydası olmuyor. İstenilen sonuç alınmıyor.
– Davranışsal problemlerin daha ağır olduğundan söz ettiniz. Bu davranışsal problemlerin yanı sıra Özellikle ilkokula başlayan çocuklar için, disiplin ve hiyerarşi problemlerin olduğundan da söz edebilir miyiz?
“Evet çocuk, bu süreçte derslerine pijamalarıyla yatağında uzanarak girdi. Bu durum dahi bunun bir sebebi.
– Öğrencilerin öğretmenlere karşı bir hiyerarşi problemi oluştu mu?
“Çocuk öğretmene küsüyor. Evde nasıl anne babasına istediği bir şey olmadığı takdirde gönül koyup, küsüp, kapıyı çarpıyor. Bunun gibi öğretmene küsüyor. Buna benzer olarak da çocuk öğretmene ‘abi’ ‘abla’ şeklinde hitap etmeye başlıyor. Biz çocuklara küçük kuralları öğretiyoruz ve ilerde büyük kurallara daha kolay adapte olabiliyorlar okulda öğretmenlerine ‘öğretmenim’ şeklinde hitap etmeyi öğrenen çocuk ileride meslek hayatında kendinden kıdemli bir üstüne ‘sayın’ şeklinde hitap etmeyi de öğreniyor.
Aslan; bu süreçte oryantasyon konusunda problem yaşayan çocukların ayakkabı bağlarken dahi sorun yaşadıklarına ve çocukların arkadaşlarına, öğretmenlerine karşı davranışlarındaki problemleri de gündeme getirdi. Çocukların okula gelme heveslerinin kaçtığını ve birçoğunda okul fobisi oluştuğunu da belirtti. Ebeveynlere de tavsiyelerde bulundu.
