Haber-Yorum: Muhsin AKIL
Dünyadaki son gelişmeler ve son olaylar insanlık üzerinde olağanüstü korkular oluşturmaya başladı. Küresel ısınma ve iklimsel değişim, Covid 19 ve varyantları (ki pandemi), virüs vs. salgın hastalıklar, dünyayı kasıp-kavuran yangınlar, küresel ve ülkesel ekonomik krizler bazı ülkeler arasındaki savaş ve gerilimlerden kaynaklanan nükleer tehditler vs. daha birçok neden geleceğe yönelik endişelerimizi artırmaya başladı. Bütün bu gelişmeler ve olaylar dünyayı olağanüstü bir şekilde etkilemekle birlikte ülke ekonomileri üzerinde büyük krizlere yol açmakta. Elbet ki Türkiye de etkilenen ülkeler arasında…
Ekonomik açıdan geleceğin dünyası enerji kaynakları üzerine inşa edilmekte… Hatta yeni ve alternatif enerji kaynakları arayışı içine giren ülkeler kendi aralarında adeta yarış ediyorlar. Dünya ülkeleri ekonomileri üzerine yoğunlaştığımız zaman dikkatimizi çeken en önemli hususun enerji olduğu ortaya çıkıyor. Geleceğin enerji kaynakları arasında hidrojen, gelgit enerji, uçan rüzgar türbini, nükleer çöp ve alg enerjisi yer almaktadır.
Ekonomik büyümenin, genel oranlama yönünden küresel ölçekte sosyal ve endüstriyel kalkınmanın yegane göstergesi enerji tüketimidir. Enerji tüketimi ekonomik büyümeyi desteklemektedir. Enerji ekonomisine finans odaklı baktığımızda enerji kaynaklarının üretimi, dağıtımı ve tüketimi enerji sektörünü doğurmaktadır.
Dünyadaki nüfus artışı da ülkelerdeki enerji tüketiminin artmasına sebep olmaktadır. Buna paralel olarak gelir artışının enerji tüketimi üzerinde büyük etkisi vardır. Yani, gelişen ve büyümekte olan sanayileşme, teknoloji, kentleşmeler enerji tüketiminin her geçen gün daha çok artmasına sebep olmaktadır.
Türkiye enerji ihtiyacı konusunda Çin’den sonra 2. sırada yer almaktadır. Türkiye elektrik üretiminde 35 ülke arasında 14. sırada yer almaktadır. Türkiye, uluslararası enerji verimlilik yönünden karnesi bir hayli düşüktür. Enerji verimlilik yönünden 25 ülke arasında Almanya, İtalya ve Fransa başı çekerken Türkiye 16. Sırada yer alıyor. Çünkü Türkiye enerji ihtiyacının büyük oranını dışardan karşılamaktadır.
Öte yandan, Türkiye enerji kaynakları bakımından hidroenerji, jeotermal, güneş ve rüzgar enerjisi olarak potansiyel bir zenginliğe sahiptir. Türkiye, yenilenebilir enerji kaynakları açısından dünyanın en iyi bölgeler arasına girmektedir. Türkiye geleceğin dünyasına yönelik bu şansını çok iyi kullanmalı.
Bugünden sonra dünyada enerji verimliliğini ve enerji tüketimini artırmak için yeni projeler hazırlanmalı. Enerji tüketimini kontrol altına almak insanlık için çok büyük bir önem arzetmektedir. Şayet tüm insanlık olarak enerji verimliliği konusunda hassas davranılmaz ise daha şimdiden atmosferde oluşabilecek büyük bir tehlikeden bahsedebiliriz!
Enerji üretimi ve tüketimi sırasında atmosferdeki sera gazlarının yol açacağı karbon salınımının büyümesi ile birlikte canlı ekosisteminde gerçekleşen olan bozulmanın yol açacağı sonuçlar insanlık için çok tehlikeli yaşamsal sonuçlar doğuracaktır. Çünkü gelecekte enerji kaynaklarının tükenmemesi öncesinden yapılacak olan enerji tasarrufundan geçmektedir.
(Haber-Yorum’un İçeriği ve Detayı Yazarlar Bölümünde…)