Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Nur Güler Melek Şenol röportaj

“İtiraf etmek gerekirse öğrenciyken fenbilgisi sevdiğim bir ders değildi. Aslında biraz da okuduğum dönemdeki sistemin azizliği diyebiliriz çünkü yaparak yaşayarak öğrenmeden ziyade ezbere dayalı bir sistemle yetiştik”

"İtiraf etmek gerekirse öğrenciyken

Kendinizi tanıtabilir misiniz?

1982 Malatya doğumluyum. Atatürk Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği 2004 yılı mezunuyum.15 yıllık evliyim ve iki çocuk annesiyim. Meslekte 20.yılı doldurdum. Türkiye ‘nin çesitli illerindeki ögrencilerle internet ortamında yapmakta olduğum canlı derslerle öğretmenlik kariyerime devam ediyorum.

Öğrenciyken Fen Bilimleriyle aranız nasıldı?Bilim ve teknolojiye ilginiz var mıydı ?

İtiraf etmek gerekirse öğrenciyken fenbilgisi sevdiğim bir ders değildi. Aslında biraz da okuduğum dönemdeki sistemin azizliği diyebiliriz çünkü yaparak yaşayarak öğrenmeden ziyade ezbere dayalı bir sistemle yetiştik. Hal böyle olunca çok da keyifli değildi. Öğretmenlik mesleğine

başladıktan sonra daha çok kendimi geliştirdim ve bilim ve teknolojiye ilgim arttı diyebiliriz. Öğrenciye nasıl sevdirip öğretebilirim diye çalışmalar, araştırmalar yaparken branşımın ne kadar keyifli olduğunun farkına vardım.

Ülkemizde bilim, fen ve teknoloji alanında yapılan çalışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?Sizce yeterli mi?

Ülkemizde geçmişe nazaran bilim ve teknoloji anlamında ciddi çalışmalar yapılıyor.Fen anlamında da çeşitli şehirlerde fenbilgisi ,fizik ,kimya,biyoloji öğretmeni arkadaşlarımın yaptığı çalışmaların ve gösterdikleri gayretin şahidiyim.Ben durumu bir öğretmen gözüyle değerlediriyorum.Bilim insanlarımızın yaptıkları çalışmalar dışında TEKNOFEST,TÜBİTAK bünyesinde yapılan çalışmalara ciddi ve başarılı katılımlar

oldu.Bilsem kurumları çalışmaları ve Deneyap projeleri öğrencilerden ciddi ilgi gördü. Yeterli mi bence hiçbir zaman yetmez kendimize sınırlar çizmeyelim. Gelişmenin hele de bilimsel anlamda gelişmenin sınırı yok.Hep daha fazlası vardır.
Meslektaşlarımın kendini geliştirme anlamında kesinlikle sınır tanımaması gerekir.Ben 41 yaşındayım ve hâlâ hergün yeni birşeyler öğreniyorum.Araştırmak lazım, asla yetmez hep dahası vardır.Ben öyle inanıyorum ve öyle de yaşıyorum. Öğretmenlik bitmeyen bir öğrencilik özünde.Branşım deney ve gözleme dayalı.İnternet ortamında ders vermeme rağmen evdeki imkanlarla dersi somutlaştırıyorum.Bu da dersi kalıcı ve anlamlı kılıyor. Aslında laboratuvar şart değil evdeki malzemeleri kullanarak da gözlem yaptırabiliriz.Yeter ki öğretmeye azmedelim.