Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Serra Taşköprü’nün Cesur Felsefesi: Toplumsal Damgalamaya Karşı Kara Mizahın Gücü

Avukat ve yazar Serra Taşköprü, toplumsal damgalamanın etkilerini eleştiren özgün kara mizah çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Sistemle mücadele etmek için kendi oyunculuk yeteneğini kullanan Taşköprü, insanları önyargı ve damgalamanın karanlık döngüsünden kurtarmayı amaçlıyor.

Avukat ve yazar Serra

Avukat ve yazar Serra Taşköprü, toplumsal sorunlara ışık tutan yeni kitabı ve felsefi yaklaşımıyla gündemde. Kendi yeteneklerini kullanarak sosyal medya üzerinden farkındalık yaratmaya çalışan Taşköprü, damgalamanın bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini kara mizahla anlatmayı tercih ediyor.

Kara Mizah ve Manipülasyonun Gücü

Toplumdaki önyargıların ve damgalamaların, bireyleri nasıl daha derin bir karanlığa sürüklediğini açıklayan Taşköprü, “Bir kez hasta, suçlu veya sapkın damgası yediğinizde, bu lekeyi silmek imkânsız hale geliyor. Damgalanan birey, nasıl olsa bu benim kaderim diyerek hastalığa ve suça daha fazla sığınıyor,” diyor.

Taşköprü, bu durumu değiştirmek için cesur bir adım attı. Oyunculuk eğitimi ve yeteneğini kullanarak topluma ayna tutan bir performans sergileyen yazar, “Bu damgalar sadece bireyleri değil, toplumu da hasta ediyor. İnsanlar, gördükleri şeylerden korkuyor ve korktukça daha fazla zarar veriyor,” ifadelerini kullandı.

16006396551735302136

Damgaların Karşısında Bir Direniş

Toplumdaki damgalamaların bireylerin kendilerini suçlu ve hasta hissetmesine neden olduğunu belirten Taşköprü, “Kara mizah, bu sorunları konuşmanın etkili bir yolu olabilir. İnsanları sarsarak düşünmelerini sağlamak istiyorum,” dedi. Sosyal medya paylaşımlarını bu nedenle silmediğini belirten yazar, paylaşımlarının insanlara gerçeklik ve empatiyi hatırlatmayı amaçladığını ifade etti.

Sistem Eleştirisi: Kapitalizmin Mağdurları

Taşköprü, bireylerin acıdan hazza ulaşmak için seks ve para odaklı bağımlılıklarla dolu bir döngüye hapsedildiğini ve bu durumun kapitalist sistemin bir sonucu olduğunu belirtti. “Kapitalizm, bizi bağımlı hale getirerek insani değerlerimizi elimizden alıyor. Oysa hepimiz bu sistemin mağdurlarıyız ve bunu fark etmemiz gerekiyor,” diye ekledi.

Herkesin Can Olduğunu Hatırlatmak

Taşköprü, toplumun korkularının önyargılara ve damgalamalara dönüştüğünü, bunun da bireylerin sokakta bile tehdit olarak algılanmasına yol açtığını ifade etti. Bu döngüyü kırmak ve insanların önyargılardan arınmasını sağlamak için cesur bir adım attığını vurgulayan Taşköprü, “Hepimiz insanız ve hepimizin başında aynı sistemin baskısı var. Bunu anlamadan, toplumsal barışı sağlayamayız,” dedi.

4557624001735302136

Yeni Kitabı 2025’te Geliyor

Taşköprü’nün yeni kitabı, toplumsal damgalama, suç ve hastalık gibi konulara derinlemesine bir bakış sunarak, bireylerin bu karanlık döngüden nasıl çıkabileceklerine dair rehberlik ediyor. Yazar, bu kitabı tüm ötekileştirilenlere ve damgalananlara umut olarak adadığını belirtti.

CUMHA – CUMHUR HABER AJANSI