Kültürel mirasımızla bağ kurduğumuz Balkanlarda açık hava ve sahne sanatları gösterilerinin yapılması içeren program Karadağ’da başlayıp, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Macaristan ile devam edip Romanya’da son bulacak.
Ortak bir tarih ve medeniyeti paylaştığımız ülkelerde gerçekleştirilecek kültürel faaliyetlerle Yunus Emre’yi tanımak, anmak ve anlatmak dışında sanatseverlerin keyifle katılacakları kısa sanat etkinlikleri organize edilmekte. “4 Kapı 40 Makam“ felsefesinin ebru sanatı ile icra etmek üzere yapılan çalışmalar, kukla performansı, geleneksel Türk tiyatrosunun olmazsa olmazlarından
Karagöz ve Hacivat tiyatro oyunu, Yunus Emre’nin dizelerinin makama aktarılması, şiirlerinin seslendirilmesi ve cam üfleme sanatı ürünlerinin Balkan halkıyla buluşturan programda amacımız adını ve ruhunu temsil ettiğimiz Yunus Emre’nin kucaklayıcı görüşünü sanat ile yansıtmak.
Çağının düşünüş biçimini ve kültürünü konuşulan dille, yalın, akıcı bir söyleyişle dile getiren Aşık Yunus’un şiirleri daha söylenip yazıldığı tarihten itibaren ezberlenip okunmaya başlayarak, 14. yüzyıldan beri abdallar ve dervişler vasıtasıyla Osmanlı fetihlerine paralel şekilde bütün Anadolu ve Rumeli coğrafyasını etkisi altına almasından ötürü kendisinin yaşam sekli ve hayata bakış açısı sadece ortak tarihi paylaştığımız bölge hakları için değil, evrensel bir mesaj ve bakış açısı sunmaktadır.
Bu sebeple Yunus Emre 21. yüzyılda yeniden dikkat çekti ve yansıttığı insan sevgisi bakımından yeni bir gözle değerlendirildi. 2021 yılı hem UNESCO tarafından hem de Cumhurbaşkanlığımız tarafından Yunus Emre’nin ölümünün 700. yıl dönümüne ithafen onu anma yılı ilan edilirken aynı zamanda Türkçe yılı olarak kabul edilir. Yunus Emre Enstitüsü de bu anlamlı yıl hasebiyle her bölgede pek çok çeşitte kültür, sanat, eğitim ve dil programlarına tüm yıl boyunca devam edecektir.