Her birimizin en özel, en değerli, en mucizevi olduğumuz propagandasını her an her yerde duyuyor, görüyoruz. Değerli ve biricik olduğu öğretilen çocuklar tüm hayatları boyunca bunu kanıtlamak için uğraşıyor. Peki, bu doğru mu? Yoksa hepimiz kocaman evrendeki bu küçücük dünyamızda yaşayan milyonlarca diğer canlı gibi yalnızca bu ekosistemin bir parçası olan sıradan varlıklar mıyız? Sürekli bir mutluluk hali mümkün mü? Mutlu hissetmememizin gerçek nedeni ne? Mutluluk peşinde koşarken yakalandığımız kronik mutsuzluğumuzun nedeni ne? Yoksa aslında hissettiğimiz şey mutsuzluk değil mi?
Özellikle içinde yaşadığımız pandemi süreci boyunca hemen her konuda yeniden düşünüp kendimiz, çevremiz, dünyamız, değerlerimizle ilgili pek çok yeni farkındalık yaşadığımız bir dönemde mutluluk/mutsuzluk kavramlarına da yeniden ve farklı bir açıdan yaklaşmanın zamanı gelmedi mi? Hayata dair anlamlarımızı gözden geçirmenin tam vakti.
Bir klinik psikoloji doktoru olan Mehmet Şakiroğlu yeni kitabı Hayatının Anlamı Kaybettiğin Yerde ile tam da bunu yapıyor ve okurlarını yeni bir kavramla tanıştırıyor; mutlusuzluk. Üstelik kitap boyunca bu mutlusuzluk halinden kurtulabilmenin yollarını da işaret ediyor. Çözüm yazarın oluşturduğu yeni bir kendine yardım yöntemi olan Anlamları Yeniden Anlamlandırma (AYA) Terapisi. Meslek hayatı boyunca mutsuzluk ve depresyon konularında çalışan Şakiroğlu, birikimini AYA terapisi ile okuyucuya sunuyor. Terapiye çok ihtiyaç duyulup ulaşmanın zor olduğu bu dönemde kendine yardım kitaplarının değeri de anlaşılmakta.