Tema Mağazalar Zinciri Yön. Kur. Üyesi M. İkbal YAZICI “Şehir ve Ekonomi” Üzerine Değerlendirmelerde Bulundu
Bilindiği gibi şehirlerin ortaya çıkışına dair teorilerin odak noktasında üretim ve ticaret vardır. Daha fazla üretim yapılmasının, üretilenlerin satılmasının ve karşılığında başka ürünler tedarik edilmesinin şehirleri ortaya çıkaran amillerden olduğu kabul edilmektedir. Tek başına şehrin kuruluşunu tam olarak açıklamasa bile, bu durumun şehirlerin büyümesi ve bugünkü cesametine ulaşması üzerinde etkin rol oynadığı açıktır.
Üretim ve ticaretin çokça teşvik edildiği, övüldüğü ve alın terinin kutsandığı bizim medeniyetimizde ise şehirler ticaret yolları üzerinde kurulmuş ve gelişmişlerdir. Bir başka tanımlama ile şehirler ticaret ağının içinde durak noktaları gibi serpiştirilmiştir. Son senelerde şehirlerin ulusal ve uluslararası ölçekte birbirleriyle yarış içinde oldukları görülmektedir. Bu yarışta öne çıkan en belirgin öğe de ekonomik büyüklük olmaktadır. Dünyada oluşmuş olan ekonomik büyüklükten daha fazla pay elde etmek için sürdürülen bu yarışlar şehir ile ekonomi arasındaki doğrudan ilişkinin bir başka göstergesi konumundadır. Diğer yandan insanların yerleşmek için şehirleri tercih etme nedenlerinin başında gelir seviyesini yükseltmek olduğu bilinmektedir. Şehri yönetenler ise bu talebe kayıtsız kalamamakta, şehirlerinin ekonomik olarak gelişmesi, iş ve istihdam sağlayan bir yer olması için çalışmalar yapmaktadırlar. Günümüz şehircilik uygulamalarında ekonomik büyüklükler şehirler için hem cazibe imkânı hem de sorun kaynağı olabilmektedir. Şehrin ürettiği ekonomi ve bunun karşılığı olan para şehre daha fazla nüfus çekmekte ve bu durum bazı sorunların yaşanmasına sebep olabilmektedir. Diğer yandan ortaya çıkan ekonomik büyüklüğün adil dağıtılamaması durumunda ise sosyal dengede bazı rahatsızlıklar oluşabilmekte ve toplumsal yapının sürdürülebilirliği zorlaşmaktadır. Bu iki olumsuz durumun önüne geçmek için oluşan ekonomik büyüklüğün mekânsal olarak merkezden en uca, toplumsal olarak da bireyler arasında dengeli bir dağıtımının sağlanması gerekmektedir. Bu bağlamda, şehir ekonomisini üretim ve tüketim olarak ele almaktan daha çok, bireyin yaşam kalitesini yükseltme hedefine yönelik yeni ekonomik değer sunumu olarak anlamak gerekir.
Bu vesileyle şehir ve ekonomisi için yapılan tüm hizmetlerin bugünü ve yarınına dair karar vericilere yol gösterici nitelikte olacağına olan inancımla ülkemize ve şehrimize huzur, bereket ve bol kazanç getirmesini temenni ediyorum.