Nöbetçi Eczaneler
Abdullah İmamoğlu ” Gün Gelir Devran Döner “
İlahiyatçı Yazar Abdullah İmamoğlu resmi sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda ” Gün Gelir Devran Döner ” dedi. İmamoğlu Gazze hakkında yaptığı son paylaşımda şu ifadelere yer verdi :
Gün Gelir Devran Döner
Bir ayeti kerimesinde Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Böylece Biz, Allah’ın, imana erenleri seçip ayırması ve aranızdan hakikate (hayatları ile) şahitlik yapan/örnek olan kimseleri seçmesi için bu günleri (bazen galibiyet ve bazen mağlubiyet şeklinde) insanlar arasında döndürüp duruyoruz.” [Ali İmran 140]
• Bir zamanlar yeryüzünde azgınlaşan Firavun vardı. Bir gün şöyle seslendi:
“Ey kavmim! Mısır’ın hükümranlığı ve şu altımdan akıp giden ırmaklar benim değil mi?” [Zuhruf 15]
Altından akan ırmakların sahibi olmakla övünen, hükümranlığıyla azgınlaşan Firavun; Allah’ın taktiriyle günü/vakti geldiğinde sahibi olmakla övündüğü suda boğulmaktan kurtulamadı.
• Bir zamanlar ilahlık taslayan Nemrut vardı. Bir gün şöyle seslendi:
“(Tıpkı senin Rabbin gibi ey İbrahim) Ben de öldürür ve diriltirim (istediğimi katleder, istediğimi öldürmekten vazgeçerim).” [Bakara 258]
Vakti saatinde Rablik iddiasında bulunan, İbrahim’i ateşlerde yakmak isteyen Nemrut; Allah’ın taktiriyle günü geldiğinde küçücük bir sineğe karşı koyamadı ve helak oldu gitti.
• Bir zamanlar kaybetmenin eşiğine gelmiş Peygamberiz (sav) ve ashabı vardı.
Ve Rabbimiz şöyle anlatır o enstantaneyi:
“O sırada düşman orduları üstünüzden ve altınızdan size saldırmıştı da, korkudan gözler yerinden kaymış, yürekler ağızlara gelmişti.” [Ahzap 10]
Vakti saatinde savaşın şiddetinden canlarının boğazlarına dayandığı, açlıktan karınlarında taşların bağlandığı Peygamber ve beraberindeki sahabeler; Allah’ın taktiriyle devran dönüp günü geldiğinde dünyanın süper gücü konumunda olan devletlerin servetlerinin sahibi oldular.
• Bugün de Gazze’nin ateşe verildiği, çoluk çocuk demeden katledildiği ve sair beldelerimizde Müslümanların mazlum oldukları bir zamanı yaşıyoruz.
Nasıl ki Allah önceki milletlerde de galibiyeti, mağlubiyeti, zaferleri iman edenlerle inkar edenler arasında dönderip durduysa; Allah’ın taktir ettiği vakit/saat geldiğinde devran dönecek ve biz iman edenler asrımızın tiranlarına/firavunlarına galip geleceğiz. Sömürgeci kâfirler ve aveneleri mağlup olmuş bir şekilde yeryüzü haritasından silinip gidecekler.
Devran elbet dönecek, bu Allah’ın sünnetidir. Rabbimizin buyurduğu gibi;
“Allah’ın öteden beri süregelen sünneti/ yöntemi budur. Allah’ın yönteminde hiçbir değişiklik bulamazsın.” [Fetih 23]
Ve herkes döneminin imtihanını verecek. Asıl soru Allah bu devranı dönderirken; bizim hangi safta olduğumuz/olacağımızdır. Hak’kın yanında mı yoksa Batıl’ın mı? Zalimlerin yanında mı yoksa karşısında mı?
