Gıda fiyatlarındaki yükselişte marketlerin istikrarsız fiyat artışı kadar gıda israfının da rol oynadığına dikkati çeken Palandöken, “Dünya üzerinde olduğu gibi ülkemizde de gıda israfı büyük boyutlarda. Zincir marketlerin gıda ürünlerinde gereğinden fazla fiyat artışı yapması ve stokçuların piyasadaki dengeleri bozması kadar gıda israfı da fiyat artışlarında etkili. Fakat gıda israfını yalnızca evlerde, restoranlarda yapmıyoruz. Fiyatların yükselmesi nedeniyle satışlar düştüğünden raflarda ve tezgâhlarda kalarak bozulan ürünler de çöp olarak israf olmuş oluyor” dedi.
“GIDA İSRAFININ YÜZDE 60’INI ENGELLEYEBİLİRİZ”
En çok evlerde gıda israfı yapıldığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken şunları kaydetti: “Ülkemizde yılda 214 milyar liralık 65 milyon tonluk gıda atığı oluşuyor ve bunun yüzde 60’ı engellenebilir durumda. Tarladaki ürün sofraya gelene kadar yüzde 30’dan fazlası çöp oluyor. Gıda israfıyla mücadele, gıda üretimi kadar önemlidir. En temel gıdamız olan ekmeğin bile 5,7 milyon tanesini bir günde israf ediyoruz. Gıda israfı yüzde 42 oranla en çok evlerde yapılıyor. Evleri yüzde 39 ile üreticiler, yüzde 14 ile yemek sektörü, yüzde 5’i ile perakendeciler takip ediyor. Geçtiğimiz yıl mevsimsel faktörler nedeniyle de birçok farklı kalemde ürün tarlada kaldı, satılamadan çöp haline geldi. Bunların olumsuz etkileri umut ediyoruz ki bu yıl bertaraf edilecektir” diye konuştu.
“MİLYONLARCA AÇ İNSAN VARKEN GIDA İSRAFI YAPMAK AHLAKA UYMAZ”
İsrafın ne dinde ne ahlakta yeri olduğunu vurgulayan Palandöken tüm vatandaşların bu konuda duyarlı olmasını isteyerek, “Dünyada milyonlarca aç insan, her gün açlıktan ölen binlerce insan var. Gıda ve tarım, insanlık var olduğundan beri en temel ihtiyaçtır. Büyüyen ve gelişen dünyayla, artan nüfus ile birlikte her zaman da önemli olmaya devam edecek. Bu yüzden ekmeğimizi, meyvemizi sebzemizi kıymetini bilerek, israf etmeden tüketmeliyiz. Gıda ürünlerini ihtiyacımız kadar alıp, uygun şekilde saklamalıyız. İhtiyacımız kadar alışveriş yapmalı, ihtiyacımız kadar tüketmeliyiz. En önemlisi toptan ve perakende satışlarda daha çok kazanmak için ürünlerin depolarda ve tezgâhlarda bozulmasına izin vermemeliyiz. Bunu bir davranış alışkanlığı haline getirerek küçük yaşlardan itibaren çocuklarımıza aşılamalıyız. Hem tasarrufu hem de hakkımız olan paradan fazlasını kazanmamamız gerektiğini çocuklarımıza anlatmalıyız” şeklinde söyledi.