Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Eski DGM Başsavcısı Nusret Demiral Aramızdan Ayrıldı

Eski Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı Nusret Demiral
Geçirdiği Kalp Krizi Sonucu Hayatını Kaybetti

Eski Devlet Güvenlik Mahkemesi

Başkent Postası – Muhsin AKIL

Yakın tarihimizde devlete yön veren devlet adamları arasında yerini alan ve Cumhuriyet tarihinde bir döneme damgasını vurmuş (Eski DGM Başsavcısı) Devlet Güvenlik Mahkemesi Onursal Başkanı Nusret Demiral dün sabah geçirdiği kalp krizi sonucu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Nusret Demiral yakın tarihimizde hafızalarımızdan silinmeyen birçok olaya tanıklık etmekle beraber sayısız fail-i meçhul cinayet davalarını araştıran, soruşturan ve takipçisi olan çok önemli çok önemli savcılarımızdan biriydi.

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’den mezun oldu. Torul, Alapaşa, Bafra ve Samsun’da savcılık yapmıştır. Adalet Bakanlığı Ceza işleri Genel Müdürlüğü bünyesinde Tetkik Hakimliği görevi yaptı. Daha sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcı yardımcılığı yaptı. Son görevi olarak Mayıs 1984’te kurulan DGM (Devlet Güvenlik Mahkemesi) Başsavcılığı’nda bulunmuştur.

Nusret Demiral DGM savcılığı yaptığı dönemde TBKP liderleri Haydar Kutlu, Nihat Sargın, hayali ihracatçı olarak hatırladığımız Kemal Horzum, DEP Milletvekillerinin davaları ve Doç.Dr. Bahriye Üçok, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Uğur Mumcu cinayetlerinde i savcı olarak adından söz ettirmiştir. Madımak katliamı için “tahrik sonucu” sözleri o dönem büyük tepkilere yol açmıştı. Kartal Demirağ’ın, Turgut Özal’a yönelik başarısız suikast girişiminin bir korkutma, uyarı değil tam aksine suikast teşebbüsü olduğunu belirten Nusret Damiral “Muhtar Kartal’ın elini tutup çekmese ikinci kurşun mikrofon direğine değil Özal’ın tam kalbine geliyordu” diyerek olayın Turgut Özal’ı öldürmeye yönelik kesin bir suikast teşebbüsü olduğunu ifade etmişti.

1971 yılında, 12 Mart Muhtırası’ndan 6 ay sonra Deniz Gezmiş Sivas’ın Gemerek ilçesinde yakalanmış ve Ankara’ya getirilmişti. Deniz Gezmiş, dönemin savcısı Nusret Demiral’ın karşısına 11 ayrı suçtan sorgulanmak üzerine getirilir. 6 Ocak 1969 yılında ABD Büyükelçisi Kommer’in arabasının yakılması davası, ODTÜ Kampüsü’nde silahlı çatışma davası, bir eve haciz için giden Av. Sevim Onursal ve yanındaki polislerin silah zoruyla rehin alınması davası, bindikleri taksinin şoförünü kendilerini ihbar etmemesi için ağzını bantlayarak bir küvete konulduktan sonra unutulmasının ölümle sonuçlanması davası, 29 Aralık 1969 tarihinde ABD Büyükelçiliği önünde polis noktasını silahla taranması ve bir polisin yaralanması davası… Savcı Nusret Demiral, Deniz Gezmiş’e bu 11 olayı sorarak ifadesini almak isteyince Deniz Gezmiş’in cevabı “Faşist Cumhuriyet Savcısı’na ifade vermem” diyor.

Nusret Damiral emekli olduktan sonra bir-ara siyasete atıldı ve MHP Ankara Milletvekili adayı oldu. Fakat seçim çalışmaları sırasında yapmış olduğu bir konuşmasında Ezan’ın Türkçe okunması yönünde görüşünü açıklaması üzerine partisinden ve toplumdan büyük tepkiler aldı ve partisi tarafından disiplin kuruluna verildi. Kısa süren siyasi hayatına son vererek aktif politikayı bıraktı.

Nusret Demiral uzun yıllar kendi ofisinde özel çalışmalarını yürüttü. Yakın bir zamanda değerli eşini kaybetmesinden dolayı eve kapanmıştı. Aradan birkaç yıl geçmişti ki tarih 5 Haziran 2022, sabaha yakın Nusret Demiral  geçirdiği kalp krizi sonucu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Başkent Postası olarak değerli ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz.