Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

ÖĞRENCİ PROTESTOLARI ABD ve İSRAİL’İN UYKULARINI KAÇIRDI: Devletlerin ve Uluslararası Kuruluşların Yapamadığını BİR AVUÇ ÖĞRENCİ Yaptı!..

ABD’deki üniversite öğrencileri, İsrail’in Filistin/Gazze zulmü, vahşeti ve soykırımına karşı ayaklandı. ABD üniversitelerindeki protestolar dalga dalga büyümekte. Gösteri ve protestolar sadece ABD üniversitelerinde değil dünyanın birçok ülkesine sıçradı. Latin Amerika, Avrupa, Asya ve Afrika’nın bazı ülkeleri dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde İsrail’e karşı protesto ve gösteriler başladı. Üniversite öğrencilerinin protestoları ABD ve İsrail’de büyük bir korku ve endişeye yol açtı. İsrail Başbakanı Netanyahu “İsrail’i yok etmek istiyorlar… Haksız yere soykırımla suçlanıyoruz.” diyerek ABD yönetiminden bir an önce bu gösteri ve protestoların durdurulmasını istedi.

ABD'deki üniversite öğrencileri, İsrail'in

Haber-Yorum: Muhsin AKIL

İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana geçen 7 aylık süre içinde (195 gün) Filistin Gazze Şeridi’ne yönelik havadan, karadan ve denizden yapmış olduğu saldırılarda günlük 16 katliam olmak üzere toplam 2 bin 973 katliam gerçekleştirdi. Bu katliamlarda bugün kadar 34 bine yakın Filistinli hayatını kaybederken 77 bine yakın Filistinli de yaralandı. Ayrıca 10 bine yakın Filistinli enkaz altında kaldı. Hayatını kaybeden Filistinlilerin 15 bine yakını çocuk ve 10 bine yakını da kadındı. Hayatını kaybedenlerin yüzde 72’si çocuk ve kadın,  485’i sağlık çalışanı, 66’si sivil savunma görevlisi ve 140’ı da gazeteci…

İsrail 7 aylık süre içinde Gazze Şeridi’nde yapmış olduğu saldırılarda 70 bin tondan fazla patlayıcı kullandı. Bu saldırılarda 70 bin konut yerle-bir edilirken 290 bin konut da büyük hazar gördü. Ve 171 hükümet binası, 100 okul ve üniversite yıkılmış ve 3035 okul ve üniversite de büyük hasar görmüştür. 301 cami ve 3 kilise yıkılmıştır. Hedef alınan 159 sağlık kuruluşundan 53’ü ve 32 hastane hizmet dışı kalırken 126 ambulans da kullanılamaz hale gelmiştir. 203 tarihi ve kültürel varlık da yok edilmiştir.

Gerçek aleni/açık bir şekilde bu iken, bunca vahşet, bunca zulüm ve bunca soykırım karşısında tam 7 aydır İsrail’e yönelik hiçbir bir ambargo/yaptırım kararı almayan ABD’nin İsrail’e ordusuna yönelik yaptırım kararı alması ne kadar şaşırtıcı! Almış olduğu yaptırım kararının sebebine bir bakın!..  ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in sadece 80 yaşındaki bir Amerikalı Filistinli Ömer Esad’ın 20 Ocak 2022’de Batı Şeria’da elleri-ayakları bağlandıktan sonra hayatını kaybetmesi üzerine insan hakları ihlali yapıldığı sebebiyle İsrail Ordusu’nun Yehuda Tugayı’na yaptırım kararı almış! Ne tuhaf, ne garip ve ne ilginç bir yaptırım kararı! ABD’nin böylesi bir yaptırım kararı almasına bir anlam verebiliyor musunuz?!

7 Ekim’den bu yana İsrail’in Filistin/Gazze halkı üzerinde gerçekleştirmiş olduğu zulüm, vahşet ve soykırıma en büyük desteği veren ABD’nin İsrail ordusuna yönelik yaptırım kararı aldığını açıklaması ne kadar tuhaf, garip ve absürt! Her şey aleni/açık bir şekilde ortada iken ABD ve İsrail arasındaki anlaşmalı/yüzeysel (karşılıklı) tepkilere inanmak kadar aptalca bir şey olamazdı. ABD’nin İsrail’e yönelik yaptırım kararını açıklamasından sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın açıklamaları ne kadar inandırıcıdır?! ABD, İsrail’e her türlü silah, mühimmat ve para yardımını devam ettirirken ara-sıra bu tür polemiğe girmelerini kim inanır dersiniz?!

Öte yandan başta ABD Üniversiteleri olmak üzere dünyanın birçok yerinde başlayan gösteriler ve protestolar çığ gibi yayılmaya devam ediyor. ABD Üniversitelerinin, İsrail’in Filistin/Gazze’deki zulüm, vahşet ve soykırımına karşı ayaklanması diğer ülke üniversite ve halklarını da tetikledi. Filistin halkına destek amaçlı şu anda dünyanın birçok yerinde protesto ve gösteriler yapılıyor.

ABD’deki üniversitelerde İsrail zulmü, vahşeti ve soykırımı karşı ayaklanması diğer üniversiteleri de etkiledi. Columbia Üniversitesi’nde başlayan protesto gösterileri şu ana kadar 22 ABD üniversitesi sıçradı. Diğer birçok üniversite öğrencileri de bu olaylardan ilham olarak protestoya hazırlanıyor. Filistin’e destek veren öğrenciler Biden ve Netanyahu’ya karşı büyük protesto gösterileri yapmaya devam ediyor. ABD Üniversitelerinde öğrenciler sadece Biden, Netenyahu’ya karşı değil aynı zamanda protesto eylemlerini Gazze’deki zulme, vahşete ve soykırıma destek veren tüm şirketlere karşı da veriyorlar.

Columbia, Güney Kaliforniya, Austin Teksas, George Washington, Harvard Üniversitesi, New York, Emory, Kuzeybatı, Yale, Tufts, İndiana, Michigan Eyalet, Connecticut, Kuzey Carolina Üniversiteleri,  Massachusetts ve Moda Teknolojisi Enstitüsü, New York Şehir Koleji, Emerson Koleji, The New School gibi daha birçok üniversite, enstitü, kolej ve okulda İsrail’in Filistin/Gazze halkına yapmış olduğu zulüm, vahşet ve soykırım protesto ediliyor.

ABD üniversitelerindeki protestolar dalga dalga büyümekte. ABD’deki öğrenci protestolarına birçok öğretim üyesi, profesör, akademisyen ve siyasi de katıldı. Ayrıca Üniversite eylemlerinde öğrencilere destek veren “Barış İçin Yahudi Sesi” ve “Filistin’deki Adalet için Eğitimciler”in de bulunduğu gruplar da vardı. ABD yönetiminin tehditleri, polis müdahalesi, tutuklamana rağmen proteste eylemleri hala devam ediyor. Öğrenciler, üniversite kampüslerinde çadırlar kurarak ABD tarihinde bugüne kadar eşi-benzeri görülmemiş bir şekilde Filistin halkını destekleyerek İsrail’i protesto ediyorlar. Fakat ABD polisi hemen harekete geçerek binlere öğrenciyi ve öğrencilere destek veren onlarca akademisyen, öğretim üyesi ve profesörü yaka-paça gözaltına alarak tutukladı. ABD Polisi, üniversite önlerinde kurulan çadırları kaldırmaya kalkışan polisler öğrencilere ve akademisyenlere baskı ve şiddet kullanmaya hala devam ediyor.

Öte yandan George Washington Medya ve Halkla İlişkiler bölümünde Kamu Diplomasisi ve Küresel İletişim Enstitüsü Direktörü Doç. Dr. William Youmans ise öğrencilere destek veren meslektaşlarının polis şiddetine maruz kalarak gözaltına alınmalarını utanç verici bulduğunu açıklayarak üniversite yönetimlerinin baskı altında kalarak korku içinde hareket ettiklerini ifade etti. İsrail Başbakanı Netanyahu “İsrail’i yok etmek istiyorlar… Haksız yere soykırımla suçlanıyoruz.. .” diyerek gösteri ve protestoların korkunç ve antisemitik olduğunu iddia ederek ABD yönetiminden bir an önce bu gösteri ve protestoların durdurulmasını istemesi İsrail’de büyük bir korku ve endişeye yol açtığının apaçık bir göstergesiydi. Aynı şekilde New York Üniversite yetkilileri de Netanyahu gibi gösteri ve protestolarda atılan sloganların antisemitik olduğundan yakındı. ABD Başkanı Biden da benzer açıklamasında Üniversitelerdeki gösteri ve protestoların İsrail devleti destekleyicilerine yönelik yapıldığını söyleyerek nefret, bağnazlık, kışkırtıcı olarak değerlendirdi.

İsrail zulmüne, vahşetine ve soykırımına karşı düzenlenen gösteri ve protestolar sadece ABD üniversitelerinde değil dünyanın birçok ülkesine sıçradı. Amerika’da, Avrupa’dan Asya’ya ve dünyanın birçok yerinde yüzbinlerce kişinin katıldığı Filistin’e destek amaçlı mitingler, gösteriler ve protestolar yapılıyor. Avrupa ülkelerinde; İngiltere, Hollanda, Fransa, Almanya, İsveç, Bosna Hersek, Karadağ, Sırbistan… Latin Amerika ülkeleri Kolombiya, Venezuela, Meksika, Peru ve birçok Afrika ülkesinde yapılan gösteri ve protestolar devam ediyor. Dünyanın birçok yerinde Filistin’e destek amaçlı yapılan gösteri ve protestolarda “Yaşasın Filistin, Filistin’e özgürlük, İsrail defol, katil İsrail, soykırımı durdurun, soykırıma son, Gazze’de soykırım var, şimdi ateşkes” vs. gibi sloganlar atılması insanlığın vicdanına seslenen ortak bir mesaj veriyordu.

Tam 7 aydır devam eden İsrail zulmü, vahşeti ve soykırımı karşısında ABD başta olmak üzere diğer tüm devletlerin, uluslararası kuruluşları yapamadığını üniversite öğrencileri ve o devletlerin halkları yapacak olması insanlık adına ne kadar utanç verici bir durum!.. ABD’de başlayan Üniversite gösterileri ve protestolarının dünyanın birçok yerine sıçraması hem ABD’yi hem de İsrail’i korkutmaya yetti! Daha şimdiden ABD Başkanı Biden ve İsrail Başbakanı Netanyahu’nun paçaları tutuştu! Aynı şekilde ABD ve İsrail’e destek veren diğer müttefik ülkelerinin yüreğine bir korku düştü. Dünya tarihinde öğrenci gösteri ve protestolarının nice ülke yönetimlerini dize getirdiğine dair onlarca örnek var! Aynı şekilde yine dünya tarihinde nice devletlerin/ülkelerin yapamadığını yapan milletler var!

2. Dünya Savaşı sonrasından günümüze kadar gerçekleşen öğrenci protesto ve gösterilerini dünyada neleri değiştirdiğini hatırlayacak olursak bugün ABD’deki Üniversite öğrencilerinin İsrail zulmü, vahşeti ve soykırımına karşı Filistin/Gazze halkına destek vermek için başlatmış oldukları protesto ve gösterilerin neleri değiştirebileceğini bir tahmin edin!.. Dünyadaki üniversite öğrencilerin başlatmış olduğu protesto ve gösteriler güç karşısında korkanların, işkence, zulüm, haksızlık, soykırım karşısında susanların, tehdit ve baskı karşısında boyun eğenlerin yüreğine bir nebze cesaret vermiş oldu. ABD’deki Üniversite öğrencilerin başlatmış olduğu protesto ve gösteriler uyuyanları uyandırdı, korkanları umutlandırdı, ağlayanların da yüzünü güldürdü!..

1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı’nın başlama sebepleri hatırlandığında şu anda dünyadaki öğrenci protestolarının neler e yol açabileceğini bir düşünün! Bir kibrit çöpü, bir çakmak kıvılcımı, bir sigara izmariti nasıl ki koskoca bir ormanı yakıp-kül eder aynen bunun gibi şayet şu andaki öğrenci protestoları ve gösterileri bu şekilde devam ederse şayet hem ABD’nin başını yakacak hem İsrail’i yakıp-kül edecek!

ABD’de başlayan üniversite öğrencilerin protesto ve gösterileri insanlığın vicdanına etkili bir dokunuş yaptı. İşte bu dokunuş haksızlık karşısında susulmayacağını ve mutlaka birşeyler yapılabileceğini tüm insanlığa apaçık gösterdi. Ve bu dokunuş şu anda İsrail’in pençeleri altında zulüm gören soykırıma uğramış Gazze’deki Filistin halkının yüreğine de su serpti.

Peki, İsrail’in Filistin/Gazze halkına yönelik zulmü, vahşeti ve soykırımı karşısında Türkiye ne yapıyor?! Türkiye’nin Filistin davası konusunda vermiş olduğu mücadelenin dünyada bir örneği yok! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce ‘van minüt’ çıkışı, uluslararası her platformda Filistin’i savunması, Hamas’a sahip çıkarak Kuva-i Milliye’ye benzetmesi ve “Milli mücadelede Kuvayi Milliye neyse Hamas da aynen odur. Bunu söylemenin bir bedelinin olduğunun da elbette farkındayız. Bütün dünya bilsin, idrak etsin… Bizim hayatımız Filistin’le anlam bulmuştur… Tek başıma kalsam dahi Allah ömür verdikçe Filistin mücadelesini savunmaya, mazlum Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğim.” sözleri bile Cumhurbaşkanı Erdoğan nezdinde Türkiye’nin Filistin davasındaki hassasiyetini izah etmeye yetiyor olsa gerek. Türkiye, 1967 sınırları doğrultusunda başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulursa bölgede barışın tesis edileceğini söylüyor. Ve bölgede gerçekleşecek barışın aynı zamanda küresel barışın da teminatı olacağını savunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün içtenliği, samimiyeti ve öfkesiyle İsrail’e meydan okuyarak öyle sözler sarfetti ki “Netanyahu adını Gazze kasabı olarak tarihe utançla yazdırmıştır. Bu kara leke ne yaparsa yapsın çıkmayacaktır. Biz böyle konuşunca birileri hemen rahatsız oluyor. Cürmü yüzüne söylenen her suçlu gibi İsrail yönetimi de bizi susturabileceğini zannediyor. Ellerindeki basın ve lobi gücüyle cinayetlerin üstünü örtebileceklerini düşünüyorlar. Ne yaparsanız boş, ne kadar uğraşsanız da beyhude. Tayyip Erdoğan’ın kalbine zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz. Ey Netanyahu duam şu, ‘Ya Kahhar ismiyle bu siyonistleri kahr-u perişan eyle’ Biz şartlara göre, konjonktüre göre politikasını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Yarım asır boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik” Evet, bugüne kadar dünyada Filistin davasını böylesine sahiplenen, İsrail karşı böylesi öfkelenen ve meydan okuyan bir lider çıktı mı?!