Afganistan kötü durumda

Amerika yine asker gönderiyor Afganistan’a. 3000 asker Amerikan diplomatlarını başkent Kabil’den çıkarmak için yolda. Hâkezâ İngiltere de aynı amaçla yàni kendi diplomatları için 600 civarında asker gönderiyor.

Taliban güçlerinin bir kolorduyu ele geçirmesi ve Gazne’nin kontrolünü ele almaları, başkent Kabil’e de 150 kilometreden daha yakın mesafeye kadar ilerleyişleri hem ABD ve hem de İngiltere için korkulu bir rü’yâ oldu.

Bendeniz Müslüman Afgan halkının elbette hayrını isterim. Lâkin ne hâl-i hâzırdaki Afganistan yönetiminin ne de muhâlif  Taliban güçlerinin hakkıyla hayırlı olabileceğini söyleyemem.

Futbol, kumar oynamak, Yılbaşı ve Nevruzu kutlamak gibi bizim de kerih gördüğümüz yasaklar yanında, fotoğraf çekmek, resim yapmak, bunları sergilemek, televizyon, teyp ve video, teyp, uydu anteni bulundurmak, uçurtma uçurmak, evcil hayvan beslemeyi dahi yasakladı Taliban…

Baha biçilmez bir sanat eseri olan devasa Buda heykeli bombalanmıştı. Zina yapanlara, eşcinsellere ölüm cezası, dinsizlerin derhal öldürülmesi, erkeklerin siyah sarık takmak ve sakal bırakma mecburiyeti ki, köse olanlar için takma sakal kullanmak gibi komik mecburiyetler dahi var.

Bütün bunlar İslâm adına yapıldığı için İslâm’dan soğutan son derece yanlış eylemler elbette. Bunlar Taliban’ın sapık bir radikal bir çizgide ilerlediğini ve gerçek İslâm çizgisinden epeyce inhiraf ettiğini (saptığını, döndüğünü) göstermiştir.

Fakat bu durum elbette Afganistan’ın bir iç meselesidir ve Afganistan’ın Rusya veya Amerika tarafından işgaline sebep değildir.

Afganistan bugünkü haline nasıl geldi?

(Sapık) Şia İslâmcılığına dayalı Àyetullah Humeyni’nin iktidarıyla birlikte İran artık global Şia yayılmacılığı diyebileceğimiz eylemlere başladı. Dünya ülkelerindeki Şiî grupların desteklenmesi dış politikasının mihveri oldu.

Afganistan’da bugün Suudi Arabistan, Amerika, İngiltere ve İran alenen ve/veya gizli hâkimiyet mücadelesi veriyorlar. Silah ve para başta olmak üzere Afganistan’a her türlü fitne sokulmakta.

Suudi’ler dünyanın her yerine (sapık) Vehhabiliği yayma gayretinde, İran ise bunu Şiîliği yaymak için yapıyor. Amerika ve İngiltere de bunları emperyalist hedefleri için kullanıyor.

1991 Aralık ayında Sovyetler Birliği’nin resmen dağılması üzerine, 1992 başlarında Necibullah yönetimine yönelik SSCB desteği tamamen kesilmiş ve Necibullah yönetimi çöküş sürecine girmiştir.

Necibullah yönetimine bağlı, Özbek kökenli bir General olan Reşit Dostum’un komutasındaki, yine Özbek kökenli askerlerden oluşan Cuzcani Milislerinin mücahitler safına geçmesiyle, Necibullah yönetimi tamamen son bulmuştu.

Böylelikle, Afgan iç savaşının mücahit grupların kendi aralarındaki iktidar mücadelesi diyebileceğimiz safhası da başlamış oldu.

Taliban’ın ortaya çıkışına kadar, Afgan iç savaşının temel aktörleri olarak varlıklarını çatışarak sürdüren dört büyük grup dışında farklı mücahit grupları da vardı.

Taliban’ın kafasına göre takılması, gûya dinci fakat aslanda tamamen iktidar hırsı doğrultusundaki sapık din telâkkisi doğrultusunda, kontrolü altındaki bölgelerde uygulamaya koyduğu kurallar, kanunlar kendisi de sapık bir İslâmcılıkla idare edilen İran tarafından dahi lâ’netlendi.

Suudilere gelince, onlar zaten evlere şenlik. Taliban’a yönelik desteğin arttırması yönünde krala en büyük baskıyı Suudilerin Vehabi (sözde) din alimleri yapıyorlardı. Bin Ladin’i ortaya salanlar da bunlardı. Cuma namazları sonrasında, Taliban yanlısı nümayişler yaptırıyorlardı.

Radikal bir İslâmcı güç olarak 1994 yılında “talebeler” (anlamına gelen) Taliban hareketinin ortaya çıkışı ve çok kısa bir süre içinde Afganistan’da önemli bir siyasi ve askerî güç haline gelişi ABD’nin umurunda değildi aslında.^[1] Hattâ onlarla uyuşturucu trafiğini kontrol ve şirketlerinin ticaretini emniyete alınacağını sanıyordu.

İran’ın bütün korkusu ise sapık Şiîlik yerine Taliban’ın Sünnî İslâm’ı. Oysa Taliban Sünnîlikten fersah fersah uzak Hazreti Ali’yi (kerremallahü veche) şehid eden sapık, bozuk harici hareketi gibiydi.

Uzatmayalım, Afganistan her yönden çok kötü bir durumda.

Keşke Türkiye gerçek bir İslâm ülkesi olaydı da biz Afgan halkına samimi olarak, gerçek Sünnî İslâm’ı telkin edebilseydik.

Afgan halkına; sapık, bozuk mezhepleri tel’in (lâ’netleyip uzaklaştırma) imkânı verseydik. Nerdeeeee?? 13.08.2021

NOT: KASTAMONU’YA DA BÜYÜK GEÇMİŞ OLSUN. ALLAH YARDIMCILARI OLSUN. CUMA’NIZ MÜBAREK OLSUN.

————————————————-
[1] Washington Post gazetesinde yayımlanan bir makalede, ABD askerî başarısının abartılmaması, Washington yönetimlerin oynak politikasının yanlışlığı, eski ABD Başkanı G. W. Bush döneminden bugüne, askerî operasyonlarda bölge istikrarının sağlanamayışı ile bu durumun kamuoyundan saklandığı, Obama’nın ise askerleri çekeceğini söyleyip çekmeyişinin faturasını ödediği anlatılıyor.