Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ayla Tokmak

Alev Alatlı’nın vefatının ardından o konuşması yeniden gündem oldu! ”Her yasal hak helal değildir”

21.yüzyılın en yaman toplumsal projesi; helâl olanı, yasal olanla örtüştürmek olsa gerektir. 

 BİRGÜN BU SÖYLEMLERİN GERÇEK OLDUĞU BİR DÜNYAYA UYANMAK UMUDUYLA

Alev Alatlı, çağdaş düşünce dünyasının en önemli kalemlerinden biridir ve eserleriyle, konuşmalarıyla, derin fikirleriyle toplumsal meselelere ışık tutmuştur. 3 Aralık 2014’te kendisine verilen bir ödül töreninde yapmış olduğu konuşma, Alatlı’nın düşünce dünyasının ne kadar geniş ve derin olduğunun bir kanıtıdır. Bu konuşmada dile getirdiği, “Her yasal hak, helal değildir” tezi, toplumsal değerler ve yasalar arasındaki çatışmayı ele alarak, bireyin ahlaki yargısını ve toplumsal sorumluluğunu ön plana çıkarır.

Alatlı’nın bu sözleri, yasal olanın her zaman ahlaken doğru olmayabileceğini ve bireylerin yasaların ötesinde bir vicdani sorumluluğa sahip olduğunu vurgular. Toplumda yasalar, adaletin temelini oluştururken, Alatlı’nın eleştirisi, yasaların her zaman toplumun ahlaki değerleriyle uyumlu olmadığına işaret eder. Örneğin, iflas etmiş bir kişinin malını mecburiyetten satışa çıkarması ve bunun bir başkası tarafından yasal hak olarak görülmesi, Alatlı’ya göre ahlaki bir çerçeveden uzaktır.

Alatlı’nın vurguladığı bir diğer önemli nokta, kişisel çıkarlar ve kamu yararına özveri arasındaki denge. Günümüzde bireysel başarı ve kazanım, sıklıkla toplumsal değerlerin ve ihtiyaçların önüne geçmiş durumda. Ancak Alatlı, toplumun yararına gönüllü özveride bulunmanın, bireyin kendisine ve topluma olan sorumluluğunun bir parçası olduğunu savunur. Bu, özellikle çevresel etki, sağlık ve toplumsal adalet gibi konularda daha da belirginleşir.

Alev Alatlı’nın bu konuşması, bireyin yasal haklar ve ahlaki yükümlülükler arasındaki ilişkiyi yeniden değerlendirmesi gerektiğini öne sürer. 21. yüzyılın toplumsal projesinin, yasal olanı ahlaki değerlerle uyumlu hale getirmek olduğunu belirterek, toplum olarak kadim değerlere sahip çıkma ve özgürlükleri bu değerler ışığında yeniden şekillendirme ihtiyacını vurgular.

Alev Alatlı’nın bu derin mesajı, günümüzde sadece Türkiye’de değil, dünya genelindeki toplumsal ve siyasal tartışmalara ışık tutacak niteliktedir. Onun düşünceleri, bireyin içinde yaşadığı topluma karşı sorumluluklarını hatırlatırken, aynı zamanda daha adil ve ahlaki bir dünya yaratma yolunda ilham verici bir rehber sunar. Alatlı’nın bu konuşması, onun sadece bir yazar ve düşünür olmadığını, aynı zamanda toplumsal değerlerin korunması ve geliştirilmesi konusunda önemli bir muhafız olduğunu gösterir.

Alev ALATLI, 3 Aralık 2014, Kendisine verilen ödül töreninde yaptığı konuşmadan alıntıdır.

“Helalleşmek, mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıydı; çünkü her yasal hak, helâl değildir ve olamaz. Aslolan, hakkın eda edilmesi olmalıdır; aslolan helalleşmek olmalıdır, 

-Keza, iflas eden kardeşinizin haraç-mezat satışa çıkarılan evini satın almanız yasal hakkınız olabilir; ama helâl değildir. 

-Oysa tarihin bu noktasında yasal haklardan feragat, kişisel çıkarlardan fedakârlık, kamu yararına gönüllü özveri, zekâ geriliği değilse beceriksizlik sayılır. 

-İmar ruhsatı olan bir müteahhit, şehrin ufkuna tecavüz ederken yasal olarak suçsuzdur; ama yaptığı iş, helal değildir. 

-Yeni ve çok daha ucuz bir enerji türünün pazara/piyasaya girmesini önlemek üzere üretim haklarını satın alıp sümen altı eden bir petrol şirketi de yasal olarak suçsuzdur; ama yaptığı iş, helal değildir. 

-Keza raf ömrünü uzatmak için ekmeğin hamuruna kanserojen madde katan gıda üreticisi, formülü ambalajın üstünde yazdığı sürece suçsuzdur; ama helal değildir.

-Bir kalem darbesiyle atar ergenleri sokağa döken yazar, alevler afakı sardığında suç mahallinde değilse, olayları evinden izliyorsa, suçsuz sayılacaktır; ama helal değildir. 

Şimdi buradan, şöyle bir öngörüde bulunuyorum: 21.yüzyılın en yaman toplumsal projesi; helâl olanı, yasal olanla örtüştürmek olsa gerektir. 

Kadim değerlerle rabıtası zedelenen özgürlüklerin, şerden yana bükülmelerini önlemenin yollarını bulmak zorundayız. 

Yasaların tanıdığı haklardan insanlık veya Allah adına feragat etmenin garipsenmeyeceği bir yeni düzen, dünya yaratmak zorundayız. 

     

              ALLAH RAHET EYLESİN.MEKANI CENNET OLSUN

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER