Allah belâlarını versin…

Ankara Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü’nde Kimyasal Analizler Bölüm Sorumlusu Dr. Serhat Bilgehan Çınar, her türlü gıdanın kalite ve saflık analizlerini yaptıklarını belirterek, “Biliyorsunuz piyasada her çeşit ürünün sahtesi de mevcut. Bunlarla ilgili çalışmalar yapıp insanların daha sağlıklı gıda tüketmesi adına her türlü çalışmaları gerçekleştiriyoruz” demekte.

Vatandaşlar bu sahtekârlık ve sair şüphelendikleri (başta gıda maddeleri olmak üzere) her şeyi ALO İHBAR ile bildirme şansına sahip. Fakat ihmal ve/veya lakaydımız yüzünden sahtekârlar canımıza kasdediyor.

Şirketler özel istekleriyle merkeze başvurabildiği gibi, vatandaşlar da ALO 174 üzerinden şikayet ettikleri ürünün analizinin yapılmasını isteyebiliyor.

Kullandığınız sabun yüzünden hayatınız kararabilir.^[1] İçtiğiniz bir ayran ya da tükettiğiniz et bile size cehennem azabı çektirebilir. Bu namussuz düzende şeytana hacet kalmamış, herkes şeytanlaşıyor sırayla. İş küçük esnafa kadar indi.

Karteller zaten büyük baş belâsıydı. Süper marketlerde satılan ürünlerin çoğunda KİMYASAL KATKI MADDELERİ vardı. Artık küçük esnaftan alışveriş yaparken de çok dikkatli olun. Her an hayatınız kayabilir.

Raflarda uzun süre bekleyebilsin diye KİMYASAL katılmayan neredeyse hiçbir ürün kalmamış. Biz yıllardır kendi yoğurdumuzu yapıyoruz evde. Lâkin aldığımız sütün içinde katkı var mı, orası meçhul.

Aslında kolay kolay belâ okumazdım ama artık okuyorum. Hem sebep olanlara, hem de vazifesi bunları tesbit edip vatandaşı korumak olduğu halde bunu yapmadan maaş alıp yiyenlere belâ üstüne belâ okuyorum. Allah cezalarını, hattâ Allah belalarını versin.

* * *

Muhterem okurlarım, Allah için yegan yegan uğraşınız. Eğer hakkınızı aramaz, başınıza gelenlerden dolayı ilgililerden hesap sormaz iseniz, bugün size dokunmayan yılan yarın mutlaka dönüp dolaşıp sizi de sokacaktır. O yüzden yılanlara “bin yıl yaşasın” duâsı yapmayalım.

Bugün meydana gelen bir trafik kazasında ölenler arasında yokuz. Lâkin yarın benzeri bir kazanın kurbanı olmayacağımız garanti mi?

Eğer kazada olay mahallindeki yolun kabahati var ve düzeltilmiyorsa… Eğer bazı sürücülerin galiz hatalarına karşı üç-beş kuruş para cezası ile yetiniliyorsa… Sonuç olarak bize değer verilmiyorsa biz de onlara değer vermeyelim, hesap soralım..

Mahkemece “taksirli suç” denilerek on kişinin katili olmuş herif bile elini kolunu sallayarak (hapishane yerine) aramızda volta atıyorsa… Yarınlarda o herif veya benzeri bir maganda (öküz) bizi de ezecektir!.

Allah aşkına ricâl-i devletten rica ediyorum, bu işlere ciddî olarak el atılsın. Adalet Bakanlığı cezaları gözden geçirsin. Acilen bir Trafik Bakanlığı kurulsun. Zor mudur bunlar?

Yahu adam 50 km sürati geçmemesi gereken şehir içi yerlerde yüz kilometreyi aşıyor ve yaya geçidindekileri öldürüyor. Bir yerde de boşanma yüzünden kavga çıkmış, hamile gelin ve yakınlarına makineli tüfeklerle ateş açılmış, yetmemiş bunlardan biri arabasını defalarca o yaralı ve onlara yardıma gelenlerin üzerine sürüp ölmeyenleri de öldürmüş. Bunlara ne ceza verilecek bekleyip göreceğiz…

Biri kullandığı aracın kotrolünü kaybedip bir otobüs durağına dalıyor onlarca insàn ölüyor veya ömür boyu sakat kalmaya mahkûm oluyor! Bu şahıs sarhoş muydu, ehliyetsiz miydi, ne ceza aldı?

Ey yetkililer, bunlar vicdanınızı sızlatmıyorsa dilerim Allah beş beterini başınıza versin. Sürüm sürüm sürünün, Allah belânızı versin. 27.06.2021

————————————–
[1] Benim ellerim su kabarcıkları ile doldu, şişti… O kadar ki, yazımı eziyet çeke çeke yazabildim. Belki önümüzdeki günlerde hiç yazamayacağım bir süre? Hekimlerin söylediğine göre KATKI MADDELİ gıda veya sabunlar yüzünden olabilirmiş. Kullandığım sabunu ihbar edeceğim. Bakalım ne çıkacak?