Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Amellerine ve emellerine bakmalı

Facebookta bu söz bolca var. Hani şu bazı ukalâ tiplerin “ne müthiş laf yazdım ama…” dercesine koydukları, çerçeveledikleri laflardan birinde şöyle yazıyordu:

“Bazı insànların resimlerine bakıyorum, o kadar güzeller ki; hep resimlerde kalsınlar istiyorum. Çünkü karakterler objektife girmiyor.”

Söz yakışıklı lâkin hakikati yansıtmıyor. O nedenle de üşenmedim o dosta şu satırlarla cevabî bir yorum yazdım:

Ne resmine bakarım ne karakterine. Ben adamın yaptıklarına bakarım yàni ameline. Zira Allah onlara bakacak ve bizi onlardan hesaba çekecek.

Ve emellerine bakarım. Emel, gelecekte gerçekleşmesi istenen (hayâl edilen) amellerdir.

Karakter de resimlerdeki suretler de zamanla değişebiliyor ancak yaptıklarımız kaydediliyor hem amel defterlerimize hem mazimize, hatıralarımıza.

Haydi onları git de değiştir gücün yetiyorsa… Tayyizaman (zamanda seyahat) yapabilen erenlerden olsan bile bunun yapamazsın! Yapılanları geri gidip düzeltmek imkânı yok.

Muhal (imkânsız) olanla ancak deliler uğraşır.

O hâlde bugünden tezi yok amellerimizi düzeltmeye bakacağız. Zararın neresinden dönersek kârdır.

Ve Allah’dan özür dileyeceğiz. Yàni tövbe edeceğiz. Lâkin Hz. Ali’nin (kerremallahü veche) söylediği gibi olacak tövbemiz.

“Ben bazılarının yalancı tövbe ettiklerini görüyorum, zira aynı günahı tekrar işliyorlar. Tevbeniz nasuh (hâlis, samîmî) tevbe olsun. [tekerrüründen dehşetle kaçının……. REB]

Kendimizi düzeltmek de yetmez. Hepimiz çevremizdekilerin daha güzel işler yapmaları için teşvikte bulunacak, yol yordam göstereceğiz. Emr-i mâruf ve nehy-i münker vazifesi, ameli de budur zaten.

Bunun da en güzel yolu da bizzatihi güzel insàn olmak. Yàni az laf çok iş…

Şair ve mütefekkir, hikmet ehli Ziyâ Paşa 1870’te kaleme aldığı ünlü «terkib-i bend»inde ne diyordu?

“Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât
Bin türlü teseyyüb bulunur hânelerinde”

Önce kendi hanemizi temizlemek iradesini gösterelim. Bin türlü teseyyüp (ihmâlkârlık, boşvermişlik, lâkaydî) sahibi ve/veya ayıplı-kusurlu iken başkasının muayyebatı gözümüze batmasın.

Mevlâna hazretleri (kadd. sırrûh) ne demişti? “Başkalarının ayıplarıyla meşgul olan kendi ayıbını göremez.”

Allah’ım, bana günahlarımı hadîs-i şerîf’te buyurulduğu üzere münafıkça burnuma konmuş bir sinek gibi küçümsemeden, bilâkis mü’mine yakışır tarzda üzerime devrilecek koca bir dağ gibi görerek tövbe etmeyi nasib eyle.

Allah’ım, beni başkalarının kusur ve günahlarını görerek gıybet etmekten koru. Bana günahlarımı her daim göster, gözlerime perde indirme. Amin. 16.10.2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER