Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti Genel Başkanı Oğuzhan Kılıç: “Hem mukaddesatçı hem Atatürkçü çizgide bir sahipleniş gördüm burada”

Bağımsız Türkiye Partisi’nin 9. Olağan Büyük Kongresi sırasında CUMHA Ankara Temsilcisi Serdar Nalcı’nın canlı yayın konuğu olan Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Oğuzhan Kılıç, hem BTP kongresine ilişkin gözlemlerini hem de Türkiye siyasetinin Avrupa’dan okunuşunu paylaştı.

“BTP 20 yılı aşkın süredir birinci lige oynayan bir parti”
Kılıç, Bağımsız Türkiye Partisi’ni değerlendirirken, “Son 20–24 yılda varlığını koruyabilmiş, 9. olağan büyük kongresini yapan, birinci lige oynayan, büyük partilerin yanında küçük partilerle farklı olarak uzunca bir süre varlığını koruyabilmiş bir parti görüyoruz.” dedi. Partinin kamuoyunda özellikle 2015 yılında “İş, aş Haydar Baş” sloganıyla hafızalarda yer ettiğini hatırlattı ve kurucu genel başkan Prof. Dr. Haydar Baş’ın vefatıyla genel başkanlığı oğlu Hüseyin Baş’a devrettiğini anımsattı.

“Kongrede dayanışma ve birlik havası hâkim”
Salondaki genel havayı “dayanışma ve teşkilat buluşması” olarak nitelendiren Kılıç, “Gördüğüm kadarıyla insanlar oylarını kullanıp memleketlerine dönecekler; esas olan partililerin bir araya gelip o havayı soluması. Bunu kendi parti teşkilatlarında konuştuklarını gördüm.” ifadelerini kullandı. Protokolde farklı partilerden ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler bulunduğunu belirtti.

“Konsept değiştirmişler: Onuncu Yıl Marşı, gençlik vurgusu ve Atatürkçü söylem”
Kılıç, kongrede dikkatini çeken temel unsurun konsept değişikliği olduğunu vurgulayarak, “Onuncu Yıl Marşı, gençlik marşları ve ‘Atatürkçüyüz’ vurgusuyla yeni bir kurumsal yapı etrafında özellikle gençlere yönelme çabası hissediliyor.” dedi. Hüseyin Baş’ın tek aday olduğunu, sandıklar kurulmadan bile oy birliğiyle yeniden genel başkan seçilmesinin belli olduğunu ifade etti.

“Maneviyatçı çizgiyle CHP’den bilinen Atatürkçü dili birleştirme çabası var”
Kurucu lider Haydar Baş’ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli, vatandaşlık maaşı ve Avrasya eksenli dış politika başlıklarına değinen Kılıç, “BTP bugün maneviyatçı, mukaddesatçı bir çizgide dururken aynı zamanda CHP çizgisinin sahiplendiği Atatürkçü dili de sahiplendiği anlaşılıyor.” değerlendirmesini yaptı.

Avrupa’dan Türkiye siyaseti: Ekonomi, tutuklamalar ve belirsizlik
Türkiye’de 189 kayıtlı siyasi parti bulunduğunu, bu sayının seçimlere kadar 200–250 bandına yükselebileceğini belirten Kılıç, yakın tarihte seçim beklemediğini dile getirdi. “Anketler iktidar açısından iyi görünmüyor; bu nedenle Cumhurbaşkanı’nın erken seçim atmosferi oluşturacağını sanmıyorum.” diyen Kılıç, hayat pahalılığı ve enflasyonun toplumda ciddi rahatsızlık yarattığını söyledi. Ayrıca belediye başkanlarına yönelik tutuklamaların Avrupa kamuoyunda olumsuz bir imaj oluşturduğunu belirterek, “Soruşturma açılması normaldir ama doğrudan tutuklamalar Türkiye’nin dışarıdaki intibasına zarar veriyor.” ifadelerini kullandı.

“Barış en doğru yoldur ama yöntemleri iktidar ve muhalefet birlikte tartışmalı”
İmralı süreci, etnik kimlik tartışmaları ve partilerinin talepleriyle ilgili soruları da yanıtlayan Kılıç, “Barış en doğru yoldur, silahların susmasını isteriz; ama yol ve yöntemlerin parlamentoda ortak akılla konuşulması gerekiyor.” dedi. Türkiye’nin küresel sahnede görünürlüğünü koruduğunu, ancak ekonomik sorunlar ve tutuklamalar nedeniyle belirsizlik algısının arttığını ifade etti.

“CUMHA, Cumhuriyetin haber ajansı olma yolunda önemli bir adım”
Avrupalı Türk medya mensuplarının meslek örgütü olan Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Oğuzhan Kılıç, CUMHA’ya ilişkin değerlendirmesinde, “Cumhuriyetin haber ajansı olma yönünde, Türk milletinin haber ajansı olma yolunda CUMHA önemli bir adım attı. Cumhur haber ajansı Cumhuriyet haber ajansı, Cumhuriyet haber ajansı Cumhur haber ajansıdır.” dedi. CUMHA’nın bugün “Türkiye’nin beş ulusal haber ajansından biri” olmasını önemli bir başarı olarak nitelendirerek, “Allah yolunuzu açık etsin.” ifadelerini kullandı.

Diaspora, dil ve ‘Türkiye’nin uzun kolu’ tartışması
Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti’nin misyonuna da değinen Kılıç, gazeteciliğin yanı sıra Türkçe’nin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için dil eğitiminden medya eğitimine kadar çalışmalar yürüttüklerini belirtti. “Bir zamanlar Batı Avrupa’da ‘Türkiye’nin uzun kolu’ diye bir tehdit algısı vardı; bu söylem bizi hedef haline getirdi.” diyen Kılıç, bugün bu anlayışın zayıfladığını, nitelikli Türklerin siyasette, yerel yönetimlerde ve iş dünyasında görünür olmasının belirleyici olduğunu ifade etti. Avrupa’daki Türklerin başarılarının Türkiye’nin imajına olumlu katkı sağladığını vurgulayan Kılıç, CUMHA’nın Avrupa yapılanmasının da bu süreçte önemli bir rol üstleneceğini söyledi.

Kaynak: CUMHA - CUMHUR HABER AJANSI