Azıcık felsefe iyidir. Azı karar çoğu zarar deriz ya o hesap.
Felsefe Türkçeye; Arapça “Rumi bilgelik geleneği” anlamına gelen falsafa (فلسفة) kelimesinden geçmiştir. Arapçaya ise Eski Yunancadaki “bilgelik sevgisi” mánâsındaki «philosophía»dan geçmiş.
«Philosophía»yi “hikmet arayışı” olarak da çevirmişlerdir.
Esasen insanoğlu var oluşundan beri hikmeti arar. Hikmet sahibi zata hâkim denilir ki yaradan Allah’ın bir ismi de El-Hâkim’dir. Binaen’aleyh en hikmetli söz Allah’ın sözleri, yàni Kur’ân’dır.
Gazali gibi büyük imam ve ulemadan bazıları Felsefe’yi kerih görmüşlerdir. Lâkin bizzat Gazali bu seviyeye gelmeden önce Felsefe ile hayli meşgul olmuş idi. Ve zaten kerih gördüğü de Şeytanî vesveselerle dolu hayırsız düşüncelerdir.
Gazali’nin fikirlerine bakıldığında felsefe ve tasavvuf etkileri görülmektedir. Ancak onun düşünce hayatında önemli bir yerde olan bilgi meselesinde amaçlanan hakikatin bilgisine ulaşmaktır.
Kesin bilgi olan hakikatin bilgisine tasavvuf yolu ile ulaşılacaktır düşüncesini savunur.
Tasavvuf ise hikmet merkezli hakikati aramaktır. Bu amaçla Allah yolunda mesai sarfetmektir. Tasavvuf ehli büyükler ise, dinin iki kanatlı olduğunu bunlardan birinin şeriat diğerinin tasavvuf (görüllerdeki hakikat aşkı) olduğunu söyler.
Düşünceler bütünüyle Allah’a yöneldiğinde ortaya çıkan pırıltılar hakikat şimşekleridir. Öyle ki şimşeklerde olduğu gibi fikirlerde de yapıcı çatışmalar kötüye değil hayra yorulmak icabeder.
Bu yüzden merhum şair ve romancımız Namık Kemal, “Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar” demiştir.
Müsâdeme-i efkâr (fikirlerin çarpışması) fikir sahiplerinin tevazu ile yapıcı tenkidleri karşılamasını gerektirir. Düşünenler düşüncelerini hür olarak söyleyebildiği ve tüm fikirlerin hür ve seviyeli tartışıldığı ortam seviyeli bir ortamdır. Tartışmalara yasak koymak seviyesizliktir.
Ancak ve yalnızca Allah’ın àyetleri tartışılmaz. Bunun haricinde her fikir üzerinde lehte ve aleyte söz söylenebilir. Bir de her söylenene ille de bir cevap yetiştirmek gerekmez, bunlar zenginliktir.
Cevap yetiştirmek yerine fikir üretmek yàni felsefesini yapmak evlâdır.
Bu yazı dahil her fikir üzerinde yorum yapılabilir, felsefe yapılabilir. Ne mutlu fikirlerin yorumlarla zenginleştiği, binaen’aleyh felsefenin yapıcı surette kullanıldığı toplumlara.
Yorumlara kapalılık despotluktur. Her fikir yorumlanabilir ve aleyhinde fikir üretilebilir. Evet bu ancak zenginliktir, başka değil. 10.01.2024
YORUMLAR