Yazar Fevzi Kılınçdoğan’ın kaleme aldığı bu makale, Osmanlı İmparatorluğu’nun bilimsel ve askeri gücünün nasıl zayıfladığını anlatıyor. Kanuni Sultan Süleyman döneminden itibaren başlayan “beşik ulemalığı” uygulamasıyla, devlet yönetiminde yetkin olmayan kişilerin etkili olduğu bir dönemin başladığını ve bu süreçte bilime ve teknolojik gelişmelere karşı çıkan bir zümrenin güç kazandığını ifade ediyor. Özellikle astronomi ve savaş teknolojilerindeki ilerlemeleri göz ardı eden bu zihniyet, Osmanlı’nın Avrupa karşısında askeri ve bilimsel üstünlüğünü kaybetmesine neden oldu.
- yüzyılın sonlarında Avrupa, Osmanlı ordusunun zayıflıklarını fark ederek askeri reformlar yaparken, Osmanlı bu gelişmelere ayak uyduramadı. Yazar, Halil İnalcık’ın tespitlerine yer vererek, Osmanlı’nın Avrupa’daki gelişmeleri geç fark ettiğini ve askeri devrimlerin Osmanlı’yı mağlubiyetlere sürüklediğini vurguluyor. Ayrıca, Osmanlı’nın bilimsel ilerlemeleri reddetmesiyle birlikte toplumsal ve askeri alanda geri kaldığını, Lale Devri’nde bile Avrupa’dan gelen yeniliklerin tam anlamıyla benimsenmediğini belirtiyor.
Makale, Osmanlı’daki tutucu düşüncenin bilimsel ilerlemeleri nasıl engellediğini ve bu durumun imparatorluğun sonunu nasıl hazırladığını derinlemesine ele alıyor.
CUMHA – CUMHUR HABER AJANSI