Bir Annenin Kaleminden!…

   İsrailli rehine anneden Hamas’a teşekkür mektubu:Dünyaya esir dersi verildi.Kızım kendini kraliçe gibi hissetti……
İsrailli bir rehine annenin Hamas’a yazdığı teşekkür mektubu sosyal medyada gündem oldu. Annenin duygularını satırlara döktüğü mektupta, “Son haftalarda bana eşlik eden generallere, yarın yollarımızı ayıracağız gibi görünüyor, ancak kızım Emilia’ya gösterdiğiniz olağanüstü insaniyetten dolayı size tüm kalbimle teşekkür ediyorum. Siz onun ebeveynleri gibiydiniz, onu istediği zaman odalarınıza davet ediyordunuz. Çocuklar esaret altında olmamalı ama sizler ve yol boyunca tanıştığımız diğer nazik insanlar sayesinde kızım kendini Gazze’de kraliçe gibi hissetti.” ifadelerini kullandı.

  Soykırımcı İsrail’in haftalardır dünyanın gözü önünde etnik temizlik uyguladığı Gazze’de 4 günlük insani ara sürüyor. İzzeddin Kassam Tugayları, Hamas ve İsrail arasında varılan mutabakat kapsamında Gazze’den serbest bırakılan esirleri Kızılhaç örgütüne teslim etmeye devam ediyor. Esirlerin, Kassam Tugayları askerlerine el sallarken ayrılması diikatlerden kaçmamıştı.
İsrail küçük çocukları hapseden tek ülke . Geçen gün 5 yaşında bir çocuğu tutukladıları bir video düştü internete. Bu evladı esir takası ile salmışlar ama işkence sebebi ile kendinde değilmiş. Acaba ailesinden kimse kaldı mı sarılacağı, o da ayrı soru?

  Dünyada çocukları askeri mahkemelerde yargılayan tek ülke olan İsrail her yıl en az 500 Filistinli çocuğu tutukluyor.
Bu çocuklardan bazılarının tek kişilik hücrelerde tutulduğu belirtiliyor.
Bazı çocuklar ise neden hapse atıldıklarını bile öğrenemden aylarca cezaevlerinde kalıyorlar.

  Kızını esir alınmış bir annenin, umutsuzluğun en derin kuyularında bile umudu bulabilmesi, insan ruhunun sınırsız gücünü kanıtlar nitelikte. Bir annenin yüreğinden dökülen bu sözcükler, savaş ve çatışma ortamında bile insanlık onurunun nasıl korunabileceğini gösteriyor.Bu mektup, insanlık durumunun karmaşıklığını, savaş ve barış arasındaki ince çizgiyi gözler önüne seriyor.

   Dünya liderlerine, politikacılara ve her birimize sunulan bu ders, çatışmanın ötesinde, insan olmanın ne anlama geldiğini hatırlatıyor. Merhamet, anlayış ve sevgi, her türlü zorluğun üstesinden gelebilmenin anahtarlarıdır. Bu mektup, savaşın ve çatışmanın gölgesinde yaşayan herkese, umudun asla kaybolmadığını hatırlatıyor.

   Dünya genelinde insan hakları ve çocukların korunması konuları sıkça gündeme gelse de, bazı trajediler gözlerden uzakta, sessizce devam ediyor. İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli çocukların durumu, uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi bekleyen acı bir gerçek.Bu çocuklar, çatışmanın en karanlık yüzüyle karşı karşıya. Çoğu, küçük yaşta, bazen anlaşılmaz suçlamalarla tutuklanıyor. Bu durum, sadece Filistin ve İsrail arasındaki uzun süregelen çatışmanın bir yansıması değil, aynı zamanda uluslararası hukukun ve insan haklarının ihlali.

   Bu çocuklar, sadece bir ülkenin veya bir topluluğun değil, tüm dünyanın çocukları. Onların yaşadığı zulüm, tüm insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak görülmeli. Bu nedenle, bu konuya uluslararası toplumun daha fazla dikkat etmesi ve somut adımlar atması gerekiyor.

  İşte bu yüzden, bu mektup, sadece bir teşekkür notu değil, aynı zamanda tüm insanlığa yönelik bir çağrı, bir umut mesajı olarak tarihe geçiyor.