Nöbetçi Eczaneler
Medyanın amiral gemilerinden dışlanmış kararsızların karanlık gazetesinde bir köşe kapmışsan…
Bunun bütün suçunu iktidarda arıyor, aynaya bakmayı bilmiyorsan…
Gündemi mündemi boşverip her gün bir şekilde iktidara çamur atarsan, kendini ak yolda yürüyor sanır, Ak mı ak insanlara mok atarsan…
Daha dün gibi Fethullah Gülen’e methiyeler diziyor, sonra 15 Temmuz darbe girişimi başarısız olup bunu yapanlar fena halde tartaklanınca tırsıyorsan…
Dün o pek muhterem (!) hoşgörü abidesi sözde hocan için, “Musevi ve Hristiyanların ortaya çıkmasını sağladı, haham ve papazlarıyla İslâm dini hocalarını buluşturdu, gerilimleri bitirdi” diye övgüler dizip bugün aynı Feto hocana rahatça hakaretler savurabiliyorsan…
Sende bir sorun vardır arkadaş…
Ve bu millet sorunlu adamları anında teşhis eder. Saftır tertemizdir kalpleri ama hin oğlu hinleri de bilirler. Feraset ve basîret sahibi olanları senin tahmin ettiğinden hayli fazladır.
Kuyruk acısı tâbiri vardır halkımızın. Senin kuyruk acın nereden neşet etti tam olarak belki bilemez bu insanlar ama bir kuyruk acın olduğunu da birkaç lafınla anında anlar… Mesalâ?
Meselâ bayımız gûya gençlerin durumunu ele alıyor, iktidara ayar vermeye çalışıyor hálâ… Yani Feto zihniyetini aynen sürdürüyor…
Şu satırların tamamı kuyruk acısı değil de nedir? “Medyada başka seslerin kısıldığı, istenmeyen haber ve yazıların, TV’lerde istenmeyen konuşmaların dışlandığı, kamu kaynakları kullanılarak medya yapısının değiştirildiği, her alanda iktidar propagandasının egemen olduğu bir dönemde yetiştiler.”
Tüh be, keşke CHP gibi lâikçi, ateist ve ataist bir parti iktidarda olsaydı, ya da iktidar Feto hocasının çizgisinde yürüseydi… Bozuk düzenin borozanı medyanın lâ’net düzeni değişmese, bunlar da nemalanmaya devam etseydi…
Gençler o vakit bütün seslerin avaz avaz çıktığı, ülkenin tüm haber kanalları ve bu turunçgillerin yazılarındaki zehirli propaganda ile yetiştirilseydi ne iyi olurdu…
Kusura bakma be cancağazım. O dediğin olmayacak. Bak ataklıcan kardeşin ne kadar doğru tesbit etmiş. Her ne kadar senin gibi beceremeyip açık vermiş ve “keşke tufanlar çıksa, ülke bir savaşa girip yenilse, büyük felâketler olsa da Erdoğan (ve Ak Parti) gitse” demişse de…
Artık iki kadeh atınca mı bu cesareti buldu bilemem. Fakat adam doğru söylemiş: “Başka türlü, (imkân ve ihtimali yok) bu iktidarı indiremeyiz, Erdoğanı gönderemeyiz”
Cancağazım yalnızca Erdoğan’a höykürdü, Ak Parti’den rahatsız sanmayınız.
O çok acaib huyları olan biridir. Karıncaya bile zarar vermemiş, ahlâk, bilgelik ve faziletini düşmanlarının bile takdir ettiği merhum üstad Mehmet Şevket Eygi’ye dahi yeri gelmiş saldırmakta beis görmemiştir[1].
(26 Ocak 2003) tarihinde o günlerde yayın hayatında olan FETÖ gazetesi bununla bir röportaj yapmış; bayımız röportajın bir yerinde şöyle söylemişti:
“…..Gençlerin okuduğu kitaplarda artık eski klasik kaynakları bulmak çok zor. Fethullah Gülen ve Prof. Dr. Mehmet Aydın Türkiye’deki dinî değişimin somut örnekleridir. Hayrettin Karaman bile fıkıh ağırlıklı olmasına rağmen eskisine göre farklıdır.
En geleneksel İslâm’ı temsil eden Şevket Eygi’dir. Ama Eygi’nin Türk toplumu tarafından talep edilebilirliği ile bir Fethullah Gülen’in Türk toplumu tarafından talep edilebilirliği aynı şey değildir…”
Öyle yüksek perdeden sallamıştı ki, sanırsın kendisi bütün Türkiye tarafından talep edilebilir bir metadır.
Oysa iri gazetelerde yazmışlığına karşılık okur sayısı fazla değildir. Ayrıca tırsığın, liboşun önde gidenidir. Kendisini pazarlamayı iyi bilir, okuyor görünür amma ve lâkin kitapların yalnızca ilk sayfasını okur, birkaç sayfasına daha bakar, bazı cümleleri kopyalar ve yazılarında entelektüel görünmek için kullanır.
Cancağazım be, sen kim “inançlı gençler” kim. Yürü anca gidersin. 14.01.2021
————————
[1] Tesadüfe bakın ona köşesinde hırlayan iki mahalle kaçkınının ikisi de dötü yere yakın tipler.
YORUMLAR