“Tarihimizin En Düşük Doğurganlık Oranı”
Toplantıda, Türkiye’deki doğurganlık oranlarındaki düşüşe dikkat çeken Yılmaz, 2001 yılında 2,38 olan doğurganlık hızının 2023 yılında 1,51’e gerilediğini belirtti. Bu rakamın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1’in oldukça altında olduğunu ifade eden Yılmaz, sadece 10 ilin doğurganlık oranının bu eşiğin üzerinde olduğunu, Şanlıurfa’nın ise 3’ün üzerinde doğurganlık hızına sahip tek il olduğunu açıkladı.
“Aile Yapısı Tehdit Altında”
Yılmaz, küresel tehditlerin ve toplumsal değişimlerin aile yapısını zayıflattığını, evlilik oranlarının düşerken boşanma oranlarının arttığını söyledi. Türkiye’de ortalama ilk evlenme yaşının erkeklerde 28, kadınlarda 26’ya yükseldiğini belirten Yılmaz, bu durumun aile kurumunu zayıflattığını ve nüfusun yaşlanmasına neden olduğunu ifade etti.
Eylem Planı İçin Yol Haritası
Yılmaz, doğurganlık oranlarını artırmak için alınacak tedbirleri şu şekilde sıraladı:
Normal doğumun teşviki: Sezaryen oranlarının azaltılması ve ebelerin istihdamının artırılması.
Genç evliliklerin desteklenmesi: Maddi yardımlar, sosyal konut projeleri ve evlilik danışmanlığı hizmetleri.
Kadınların çalışma hayatına uyum sağlaması: Esnek çalışma modelleri, doğum izinleri, kreş ve bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması.
Aile değerlerinin güçlendirilmesi: Eğitim, kültür ve iletişim politikalarıyla aile yapısına yönelik küresel tehditlere karşı mücadele.
“Milli Bekamız İçin Hayati Önemde”
Yılmaz, demografik yapının sadece nüfus artışıyla sınırlı olmadığını, istihdam, ekonomi, sosyal güvenlik ve savunma gibi birçok alana etkisi olduğunu belirtti. Türkiye’nin nüfus yapısını güçlendirmek için toplumun her kesimine görev düştüğünü ifade eden Yılmaz, “Çocuklarla yeşeren bir aile bizim için mukaddes bir ocaktır. Sağlıklı nesillerin devamı için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Uzun Vadeli Hedefler
Nüfus projeksiyonlarının, mevcut gidişatın devam etmesi halinde 2100 yılında Türkiye nüfusunun 76 milyon kişiye düşeceğini gösterdiğini söyleyen Yılmaz, eylem planlarının hem kısa hem uzun vadeli stratejilerle sürdürüleceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bu politikaların aile yapısını koruma, doğurganlığı artırma ve Türkiye’nin kalkınmasına katkı sağlama hedefiyle uygulanacağını ifade ederek, “Bu adımlar ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olsun” temennisinde bulundu.