Kim tarafından, nasıl aldatılıyoruz, gizli ve acık reklam ve modayla, bize ihtiyacımız olmayan ürünler nasıl satılıyorsa, siyasilerde bizim ihtiyacımız olmayan yöneticileri seçmemize neden olabilecek yalan, yanlış, eksik, abartılı bilgilerle bizi yanıltıyor olabilirler. Bu zaman kadar hangi siyasi ne dedi ne yaptı, özellikle iktidarı kullanan siyasileri mercek altına almak gerek, neden? Çünkü en çok iktidardakilerin sesi bize ulaşıyor, onlar devletin hazinesini ve makamların imkanlarını kullanıyorlar, seçim yapacak olan bizler, bu duruma çok, hemde çok dikkat etmeliyiz… Şimdi size iktidarın bazı sözlerini hatırlatarak devam etmek istiyorum…
2023 yılında ilk on ekonomi olacağız, demişti hükümet yetkililerimiz şimdi kaçıncı olduk, 2003 yılında dünyanın en büyük 21’inci ekonomisi olan, bir ara 16-17 ekonomiye kadar yükselmiş olan ekonomimiz, 2022 yılına gelindiğin de ise 23’üncü sıraya kadar gerilemiştir, 2023 yılında beklide daha da gerileyecektir. . Efendim şudur budur, ama gerçek budur… Sonra ihracat patlaması yapıyoruz sözünü iktidardakilerden kaç kere duyduk, 100-150 belkide daha fazla, oysa gerçek nedir hiç merak ettiniz mi? Geçek şudur ki 20-21 yılda ülkemiz bir trilyon dolardan fazla dış ticaret zararı, acığı vermiştir. Bunlar hükümet mensubu siyasilerin söylemlerine dikkat etmemiz gerektiğiyle ilgili bilgilerdir.. Gelelim muhalefete..
Ben genel olarak muhalefete pozitif ayrımcılık yaparım neden, devletin makamlarını mevkilerini imkanlarını taraftarı zenginlerin aldıkları medyaları kullanamadıkları için onların sesleri bize daha az ulaşırda ondan.. Hatta hükümet sesi olan medya mensupları onlara bazı etiketler yapıştırır, bunlar şucu bucu diye, tüm bunları dikkate alarak muhalefete çok yüklenmemek gerektiği bilinciyle.. Muhalefetin eylem ve söylemlerini iki şekilde degerlendirebiliriz… Birincisi muhalefetin yönettiği belediler aracılığıyla buralarda ne yaptılar, ne yapamadılar.. İkincisi ise muhalefetin verdiği sözlerin ekonomik gerçekliklerle bağdaşıp bagdaşmadığı bunun için ekonomi bilgisi gerekir, her söz bir kaynak ve maliyet gerektirir, acaba sadece bir iddia mı, yoksa gerçektende yapılabilir mi diye degerlendirerek muhalefetin söylemine de yaklaşmayı öneriyorum..
Sonra, uzun iktidarların demokratik işleyişe zarar verebileceği uyarısıyla da devam etmek istiyorum..
İktidarları bazı kurumlar denetler bunların başında TBMM gelir, Ardından Anayasa mahkemesi, Danıştay,Sayıştay gibi üst mahkemeler gelir bu denetim merkezlerini uzun iktidarlar döneminde iktidar sahipleri, atadıkları üyelerle etkiler ve denetimi etkisiz hale getirebilirler… İşte bu nedenle bizim Anayasamızda dahil bir çok demokratik ülkede iktidarda kalma süreleri 2 dönem yani 10 yıldır, bizim mevcut iktidarımız 21 yıldır yönetimdedir… Bu kadar uzun iktidarda kalınması devlet parti benzeşmesine neden olabilir… Bu durum ise demokrasilerde seçimler kadar önemli olan güçler ayrılığının ortadan kalmasıyla daha da derinleşecegini söyleyebiliriz. Lütfen güçler ayrılığıyla ilgili bilgisi olamayanlar bu konuda bilgilensinler. Son olarak…
Siyasiler bizi ikna, etmek için bazı mecazlara, manipülasyonlara (hilelere) başvurular, bizler bunları gerçek sandığımızda seçecegimizi seçmez, seçmeyecegimizi seçer hale gelebiliriz… İşte bu yazının amacı size ekonomik olarak, mesleki olarak, hukuki olarak, sosyal olarak kim biz vatandaşlara daha yakınsa onu seçin, seçmeliyiz derim.. Saglıklı bir seçim yapamazsak yanlış hükümet seçmiş oluruz yanlış hükümet ne demektir?
Seçtiklerimiz demokratik hukuk düzeni yerine Kleptokrasi düzenine geçebilirler ki, bu durum kısaca bazı iktidar taraftarları için yağma düzeni, diger taraflar için yoksulluk düzeni olabilir… Bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal veya dini grubun, o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak kendi yandaşlarıyla paylaşarak vatanı ve vatandaşı soymasına Kleptokrasi denmektir… Seçilen iktidarlar denetimsiz ve yanlışlarına vatandaşları tepkisiz kalırlarsa, hükümetler isteyerek veya istemeyerek Kleptokrasi tuzagına düşerler… Bu durum genel olarak demokrasinin hukuk kuralarına dayalı kurumlarıyla yerleşmediği ülkelerde daha sık görülen bu durumdur… Bu gibi ülkelerin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri budur..
Saglıklı seçimler için seçecegimiz konuda doğru bilgiler edinilmesi gerekir, doğru bilgi doğru düşünceye, doğru düşünce doğru seçime, doğru seçim ise daha iyi yaşamaya neden olacaktır, olması dilegiyle.. Selam ve Sevgilerimle
YORUMLAR