Türkiye siyasi, jeolojik, stratejik ve tüm coğrafi özellikleriyle önemli bir ülke olmakla birlikte aynı zamanda dünyanın sayılı, riskli deprem bölgelerinden birisidir. Nasıl ki ülkemizde dışarıdan ve içeriden hür türlü saldırı, hainlik, terör belasına hedef oluyorsa aynı şekilde deprem başta olmak üzere diğer doğal afetlerinde sürekli cereyan ettiği ülkeler arasında yerini almaktadır. Fakat bütün bunlara rağmen devletimiz ve milletimiz başta PKK, FETÖ ve diğer terör örgütlerinin her türlü saldırılarında göstermiş olduğu mücadeledeki titizliği, hassasiyeti ve birlik-beraberliği doğal afetler konusunda da göstermektedir. Bu yönüyle dünyadaki hiçbir milletle kıyaslanamaz.
Türkiye’nin (ki milletimizin ve devletimizin) tarihi, kültürü ve inancı gereği binlerce yıla dayanan bir kökü, mayası ve menşei vardır. İşte bu kök/mayanın vermiş olduğu birlik-beraberlik ruhu binlerce yıl olduğu gibi günümüzde hala devam etmektedir. Bunun en güzel örnekleri Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda ve 15 Temmuz’da yaşanmıştır.
Doğal afetler konusunda da geçmişteki depremlerde gösterilen hassasiyet, çaba ve azim şimdi 10 ili etkileyen Kahramanmaraş/Pazarcık/Elbistan depreminde de gösterilmektedir.
Maalesef Kahramanmaraş/Pazarcık/Elbistan depremi ile yüreklerimiz dağlandı. Canımız acıdı. Devletimiz ve milletimiz bu acıları dindirmesini, bu yaraları sarmasını ve bu derde deva olmasını da çok iyi bilmektedir.
Türkiye, 2020 Elazığ depremini daha dün gibi hatırlıyor. 24 Ocak 2020 tarihinde saat 21.00 gerçekleşen 6,8 şiddetindeki deprem, merkez üssü Sivrice olan Elazığ ve Malatya başta olmak üzere çevre illeri etkilemişti. Ayrıca binlerce artçı depreme de yol açmıştı. Ve şimdi aradan üç yıl geçmeden Türkiye Kahramanmaraş depremi ile sarsıldı.
Türkiye 6 Şubat 2023 tarihinde 9 saat arayla merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık (saat 04.17) ve Elbistan (saat 13.24) ilçelerinde 7,7 ve 7,6 şiddetinde 7 kilometre yerin altında meydana gelen iki ayrı depremle sarsıldı. Türkiye’yi yasa boğan deprem Kahramanmaraş, Adana, Hatay, Kilis, Diyarbakır, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Malatya, Osmaniye’den oluşan 10 ilde çok büyük bir yıkıma yol açtı.
Depremde 10 ilde (şu ana kadar) toplam 4 bin 544 can kaybı yaşanırken 26 bin 721 yaralımız oldu. Yıkılan bina sayısı ise 5 bin 775 civarında. Artçı sarsıntılar hala devam etmektedir. Deprem bölgesindeki 10 il ve ilçede yıkılan binaların altında kalan vatandaşlarımızın kurtarmak için yapılan çalışmalar gece-gündüz yoğun bir şekilde devam ediyor.
Depremin oluş anından itibaren devletin bakan ve valileri Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan tarafından deprem bölgesine gönlendirildi. Devletin ilgili kurumları yoğun bir koordinasyon çalışması içinde bölgeye afetle ilgili sevkiyatı başlattılar. Deprem bölgesi başta olmak üzere tüm Türkiye’de okullar geçici bir süre tatil edildi. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile Türkiye’de bir hafta yas ilan edildi. Ayrıca depremde ağır hasar gören illerin bulunduğu bölgelerde 3 ay süresince OHAL kararı alındı.
Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremin AFAD tarafından yapılan istatistik bilgileri doğrultusunda farklı derinlik ve büyüklükteki 100’e yakın artçı deprem/sarsıntı meydana geldi. Samandağ (Hatay) 1, Nurhak (Kahramanmaraş) 7, Göksun (Kahramanmaraş) 12, Nurdağı (Gaziantep) 4, Pazarcık (Kahramanmaraş) 4, Doğanşehir (Malatya) 16, Hekimhan (Malatya) 1, Elbistan (Kahramanmaraş) 1, Türkoğlu (Kahramanmaraş) 3, Pütürge (Malatya) 6, Onikişubat (Kahramanmaraş) 3, Defne (Hatay) 1, Dulkadiroğlu (Kahramanmaraş) 7, Yeşilyurt (Malatya) 6, Sincik (Adıyaman) 2, Antakya (Hatay)2, Gölbaşı (Adıyaman) 3, Musabeyli (Kilis) 1, Tut (Adıyaman) 1, Hassa (Hatay) 3, Çelikhan (Adıyaman) 2, Ekinözü (Kahramanmaraş) 1, Kırıkhan (Hatay) 1, Merkez (Adıyaman) 1, İslahiye (Gaziantep) 1, Afşin (Kahramanmaraş) 2, Akçadağ (Malatya) 2, Hazar Gölü 1, Antakya (Hatay) 1. Deprem bilimcileri ve mühendislerinin açıklamalarına göre artçılar bir yıl boyunca deva edecek.
Deprem sonrası tüm Türkiye adeta tek nefes olup Kahramanmaraş başta olmak üzere depremin etkilediği 10 ilimize kilitlenmiş ve gereken her şey seferber edilmiştir. AFAD, Kızılay başta olmak üzere diğer tüm resmi ve sivil yardım kuruluşları bölgeye akın etmiştir.
Depremden çok ağır etkilenen 10 ilimizin bulunduğu bölgelerde geceli-gündüzlü devam eden kurtarma çalışmalarında birçok dram yaşanmakla birlikte hüzün, acı ve mucizevi kurtuluşlar gerçekleşiyor. Kurtarma çalışmaları sırasında öyle anlar oluyor ki adeta mucizeler yaşanıyor. Gözyaşları sel olurken umut, acı, hüzün, keder ve sevinç birarada yaşanıyor.
Türkiye kan ağlasa da acılara dayanıklı bir milletimiz var. Elbet ki depremin açmış olduğu yaraları saracak duyarlı bir devletimiz var. Elbet ki devletimiz tüm depremzedelere kol-kanat gerecek… Devletimiz depremzedelerin yaralarını en kısa zamanda saraca… Aynı şekilde Türkiye olarak en acı günümüzde devletinin yanında olan kutlu bir milletimiz var. Yaraları sarmak için yediden yetmişe milletimiz de seferber olmuştur. Bu milletin acısı ne kadar büyükse merhameti ve şefkati de o kadar büyük… Böylesi bir zamanda millet devletini asla ve asla yalnız bırakmazdı.
Türkiye’yi derinden yaralayan Kahramanmaraş depreminin açmış olduğu yaralar elbet ki devlet ve millet elbirliği ile sarılacaktır.
Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan yapmış olduğu açıklamada ”Sadece Cumhuriyet tarihimizin değil, coğrafyamızın ve dünyanın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız. Şu ana kadar 54 bin çadır, 102 bin yatak ve diğer ihtiyaç malzemeleri bölgeye gönderildi. Devletimiz tüm kurumları, personeli, aracı, seferberlik ruhuyla felaket bölgelerinde çalışmaya başlamıştır.” diyerek milletin derdiyle dertlenmiştir.
Geçmişte (yakın tarihimizde) Diyarbakır’da, Gölcük’te, Elazığ’da olduğu gibi şimdide Kahramanmaraş/Pazarcık/Elbistan depreminde devlet ve millet olarak kenetlendik. Devlet ve millet olarak yaralarımızı sarmak için her şey yapılıyor. Böylesi acılı bir günde devlet ve millet olarak siyasetten uzak birlik-beraberlik gerek… Böylesi bir acılı günde devlet ve millet olarak her şeyi seferber etmek gerek… Böylesi acılı bir günde devlet ve millet olarak acıları paylaşmasını da bilmek gerek…
Türkiye’yi derinden yaralayan Kahramanmaraş/Pazarcık/Elbistan merkezli depremin büyüklüğünü ve açmış olduğu derin yaraları daha iyi anlayabilmek için dünyada ve Türkiye’de son 100 yıl içinde gerçekleşmiş depremlerdeki can kayıplarını ve hasarları çok iyi bilmek gerekiyor! İşte bu nedenle daha önceden yapmış olduğum araştırmayı siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
SON 100 YIL İÇİNDE TÜRKİYE’DE ve DÜNYADA GERÇEKLEŞEN DEPREMLER, CAN KAYIPLARI ve HASARLAR…
Türkiye’de olduğu gibi her yıl dünyanın birçok ülkesinde yüzlerce deprem olduğunu yazılı, görsel ve sosyal medyadan öğrenmekteyiz. Resmi deprem verilerini ABD jeolojik Araştırmalar Birimi Deprem Tehlikeleri Programı’nın kendi internet sitesi kayıtlarını incelediğimiz zaman dünyadaki depremlerle ilgili çok daha fazla ayrıntı ve detaylara ulaşabiliyoruz.
Dünyada meydana gelen en büyük depremler arasında ilk başta Şili depremi geliyor. Japonya ve Filipinler’i de etkileyen büyük Şili Depremi sonrası oluşan Tsunami binlerce insan ölmekle birlikte yine binlerce insanda evsiz kalmıştır. Milyonlarca dolarlık hasar meydana gelmiştir. 1964 yılında Alaska’da meydana gelen 3 dakika süren 9.2 büyüklüğündeki deprem sonrası Tsunami sonucunda 128 kişi hayatını kaybetmişti. Böylesi bir depremde az can kaybının olması da nüfusun çok azlığından kaynaklanmaktaydı. 2014 yılında Endonezya’nın Sumatra adasında meydana gelen 10 dakika süren deprem 23 bin kişi hayatını kaybetmişti. Ortalama 1 milyon insan da evsiz kalmıştı. 2011 yılında Japonya’nın Tohoku bölgesinde meydana gelen deprem 20 bini aşkın kişi hayatını kaybetmişti. 1952 yılında Rusya’nın doğusunda 9.0 şiddetindeki deprem sonucu toplam 2336 kişi hayatını kaybetmişti. Yine Şili’nin Cenception kentinde 2010 yılında 1,5 dakika süren 8.8 büyüklüğündeki depremde 700’den fazla can kaybı olmuştu. Şili depreminde 2 milyon insan etkilendi. 500 bin bina hasar görmüştü. 1906 yılında Ekvador ve Kolombiya’yı etkileyen 8,8 büyüklüğündeki depremde binden fazla insan hayatını kaybetmişti. Deprem sonrası meydana gelen Tsunami Japonya’yı vurdu. Tsunami Pasifik Okyanusu’nu 12 saatte geçip Japonya’ya kadar ulaşmıştı. 1965 yılında Alaska’nın Rat Adaları açıklarındaki 8,7 şiddetindeki deprem sonrası Tsunami oluştu ve can kaybı yaşanmamıştı. 1950 Çin’de merkez üssü Tibet olan 8,6 şiddetindeki Assam Depremi sonrası 780 kişi hayatını kaybetmişti. Çin, Tibet ve Hindistan bu depremden etkilenmişti. 2004’teki depremin ardından 2005 yılında Endenozya’nın Sumatra Adası’daki 8,6 şiddetindeki depremde 1300 kişi hayatını kaybetmiş ve 400 den fazla kişi yaralanmıştı. Bu deprem sonrası oluşan deniz dalgaları Sri Lanka’yı da etkilemişti. 1906 da San Firancisco depremi ve aynı yıl Şili de de deprem meydana gelmişti. 1908 Sicilya’nın Messina kentindeki deprem 84 bin kişinin yaşamına mal olmuştu. 1915 Avezzano Depremi, 1920 Çin’deki 8,6 şiddetindeki depremde 100 bin kişi hayatını kaybetmişti. 1923 Tokyo ve Yokohoma’daki depremlerde 150 bin kişi ölmüştü. 1923 Japonya Japonya’da 8.3 şiddetindeki depremde 200 bin kişi hayatını kaybetmişti. 1976 Guatemala’daki 7, 5 şiddetindeki deprem 22 bin 778 can aldı. 1976 Çin’deki depremde 240 bin kişi hayatını kaybetti. 1978’de İran’daki 7.7 şiddetindeki depremde 25 bin kişi hayatını kaybetmişti. 1985 yılında Meksika’da 8.1 şiddetindeki deprem 9 bin kişinin canını aldı. 1986 Vrancea Depremi, 1988’de Ermenistan’daki 6,9 şiddetindeki depremde 25 bin kişi hayatını kaybetti. 1990 İran’daki 7.3 şiddetindeki deprem 50 kişinin canını aldı. 1995 tarihinde Japonya’daki 7.2 şiddetindeki deprem 6 binden fazla insan can vermişti. 1997 tarihinde İran’daki 7.1 şiddetindeki depremde 1500 kişi ölmüştü. 1998 tarihinde Afganistan’daki depremde 131 kişi hayatını kaybetmişti. 1999 Kolombiya’daki 6.0 şiddetindeki depremde 1171 kişi hayatını kaybetmişti. 1999 da Tayvan’daki 7.6 şiddetindeki depremde 2100 kişi can vermişti. 2001 tarihinde El Salvador’da 7.9 şiddetindeki depremde 700 kişi ölmüş 3500 kişi de yaralanmıştı. Ayrıca 2 binden fazla kişi kaybolmuş ve 20 bin kişi de evsiz kalmıştı. 2001 de Hindistan’da Gucerat eyaletindeki depremde 15 bin kişi ölmüş ve 33 bin kişi de yaralanmıştı. Yine 2001 de El Salvador’da 6.1 şiddetindeki deprem 237 kişi ölmüş 1695 kişi de yaralanmıştı. 2001 de Japonya’da 6.3 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. 2005 de Japonya’nın Kyushu Adası’daki 7 büyüklüğünde deprem olmuştu. Aynı yıl Endonezya’nın kuzeyindeki Sumatra Adasın’daki 8.7 şiddetindeki depremde 2000 kişi ölmüştü. Yine aynı yıl Endonezya’da 6.8 büyüklüğünde bir deprem daha olmuştu. 2005 tarihinde Şili’de 7.9 şiddetindeki depremde 11 kişi hayatını kaybetmişti. 2005’de Pakistan’daki 7.6 büyüklüğündeki depremde 73 bin kişi hayatını kaybetmişti. 2005 yılında Şili-Bolivya’da 6,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Afrika’da da 7.5 büyüklüğünde deprem oluştu. Afrika depreminin merkez üstü Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ydi.2006, 6 şiddetinde İran depremi 70 kişi öldü 1000’den fazla kişi de yaralandı. 2006 da Endonezya’da 6,4 şiddetinde deprem meydana geldi. Yine 27 Mayıs 2006 yılında Endonezya’da 6,2 şiddetinde depremde 5782 kişi hayatını kaybederken 7000 kişi de yaralanmıştı. Aynı yıl Endonezya’nın Java Adası’nda 7.7 şiddetinde deprem oldu. Ölü sayısı 500 civarında olduğu açıklanmıştı. Aynı yıl Cakarta’daki 6.1 şiddetinde ve 7.7 şiddetinde iki deprem oldu. Ölü sayısı toplam 600 olarak açıklanmıştı. 2007 de Endonezya’daki 7.3 şiddetindeki depremde 3 kişi yaralandı. Aynı yıl Yunanistan’daki 5.8 şiddetinde deprem meydana geldi. Aynı yıl Endonezya’nın Sumatra Adası’nda 6.3 şiddetindeki depremde 70 kişi hayatındı kaybetti. Yine aynı yıl Japonya’da 7.1 şiddetinde deprem meydana geldi kişi hayatını kaybederken 100 kişi yaralanmıştı. Avustralya’da 6.9 şiddetinde deprem meydana geldi. Büyük Okyanusun Solomon Adaları’nda 8 şiddetinde deprem oldu Tsunami sonucu 20 kişi hayatını kaybetti. Afganistan ve Pakistan sınırında 6.2 şiddetinde deprem oldu. Portekiz’de 6.3 şiddetinde deprem oldu. 2008 de Çeçenistan ve 2009 da L’Akuila da depremler meydana geldi. 2010 Şili Depremi, 2011 Sendai Depremi, 2012 Hit Okyanusu Depremi, 2015 Nepal Depremi, 2016 İtalya Depremi…
SON 100 YIL İÇİNDE TÜRKİYE’DE MEYDANA GELEN DEPREMLER VE VERMİŞ OLDUĞU HASARLAR
1923 yılında Türkiye’de Tosya, Osmancık, Erbaa, Vezirköprü, Ladik ve Havza’da meydana gelen depremler sonucunda toplam 5 bin kişi hayatını kaybederken 40 bine yakın bina yakılmıştı. Ve Türkiye tarihinde 1903 Van Depremi hiç unutulmadı. Toplam 860 kişi hayatını kaybetmişti. Yine aynı yıl (1903 ) İstanbul’da meydana gelen depremde 2000 kişi hayatını kaybetmişti. 1939’da 7,9 şiddetindeki Erzincan Depremi’nde 32 bin 962 vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve 100 binden fazla insan evsiz-barksız kalmıştı. 1941 Van’da 7 şiddetindeki depremde (Erciş) 194 kişi hayatını kaybetmişti. 1942 Erbaa ve Niksar depreminde 500 can kaybı olmuştu. 1943 Adapazarı’nda 5.6 büyüklüğündeki depremde 346 kişi hayatını kaybetti. 1944 yılında Bolu, Gerede ve Çankırı’daki depremler sonucunda 4 bin 600 kişi öldü ve 50 bin ev yıkıldı. 1946 yılında Erzurum ve Bingöl ve Karlıova ilçesinde meydana gelen 6.7 şiddetindeki depremler sonucu 450 kişi hayatını kaybetti ve 1500 ev yıkılmıştı. 1951 Çankırı Depremi, 1952 Erzurum, Pasinler ve Horasan’daki depremde 106 kişi öldü.1953 yılında Gönen, Pazar, Çan ve Yenice ilçelerindeki depremde 265 kişi ölürken 10 bine yakın bina yıkılmıştı. 1957 yılında Bolu ve Abant depreminde 66 kişi hayatını yitirmişti. 1966 da Erzurum ve Muş’taki depremde 15 kişi ölmüş 25 kişi de yaralanmıştı. Ayrıca 238 de ev yıkılmıştı. 1966 Muş’un Varto ilçesindeki 6.5 şiddetindeki depremde 4 bin insan hayatını kaybetmiş yüzlerce ev ve iş yeri de yıkılmış ve hasar görmüştü. 1967 de Adapazarı ve Mudurnu’daki 7.2 şiddetindeki depremde 173 kişi yaşamını yitirmiş 1078 de ev hasarlı hale gelmişti.1979 Gediz depremi, 1087 kişi ölmüş binlerce kişi evsiz kalmıştı. 1971 Burdur depremi 57 kişi ölmüş 1162 ev yıkılmıştı.1975 Diyarbakır Lice depremi 3000 kişi ölmüştü. Ve bu deprem sonrasında 7, 8 Eylül’deki depremlerde 2 bin kişi yaşamını yitirmişti. Yine aynı yıl Lice de meydana gelen 6.7 şiddetindeki depremde 2835 kişi hayatını kaybetmişti. 11 Eylül 1975 yılında yine Diyarbakır depreminde 7 bin evin yıkıldığı 13 bin kişinin evsiz kaldığı ve Hani ilçesinde 6 kişinin daha öldüğü bildirilmişti. 1976 da Denizli depreminde 4 kişi ölmüş 50 kişi de yaralanmıştı.1977 yılındaki Muradiye, Çaldıran ve Erciş’te gerçekleşen depremde ilk defa can kaybı olmamıştı. 1992 Erzincan depremi, 6,8 şiddetindeki depremde 653 kişi hayatını kaybederken 385 kişi de yaralanmıştı. 1995 tarihinde Afyon’un Dinar ilçesindeki 6.1 şiddetindeki depremde 100 kişi yaşamını kaybederken 260 kişi de yaralanmıştı. Toplam 25 bin kişi de evsiz kalmıştı. 25 Ocak 1999 Kocaeli/Gölcük depreminde 7.4 şiddetindeki depremde 20 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti. Ayrıca 245 bin ev ve işyeri hasar görmüştü. 2000’de Çankırı’nın Çerkes ilçesi’ndeki 5.9 büyüklüğündeki deprem 1 kişi ölmüş 81 kişi de yaralanmıştı. Çerkes ilçesi dahil olmak üzere Çubuk ve Orta ilçelerinde büyük hasarlar meydana gelmişti. 2000 yılında Hendek-Akyazı’nda gerçekleşen 5.8 büyüklüğündeki depremde 60 kişi yaralanmıştı. 2000 yılında Afyon’da 5.8 şiddetindeki depremde 6 kişi ölmüş 42 kişi yaralanmıştı. Yine 2002 tarihinde Afyonda 6 büyüklüğündeki depremde 318 kişi ölmüş 318 kişi de yaralanmıştı. 2003 de Tunceli’nin Pülümür ilçesindeki 6.5 şiddetindeki depremde 1 kişi ölmüştü. 2003 de Bingöl’deki 6.4 büyüklüğündeki depremde 167 kişi ölmüş 521 kişi de yaralanmıştı. 2005 yılında Ege Denizli’de arka arkaya 56 sarsıntı kaydedildi. Şiddeti 5,6 olan 3 büyük deprem yaşandı. 2007 Ağrı’nın Tutak ilçesinde 5 şiddetindeki depremde küçük hasarlar oluştu. 21 Şubat 2007 tarihinde Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 5.9 büyüklüğündeki depremde can kaybı olmazken küçük çapta hasarlar oluşmuştu. 2011 Van Erciş Depremi ve 9 Kasım 2011 yine Van Depremi…
Elazığ ve Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası bugüne kadar meydana gelmiş dünyadaki depremleri de hatırlayacak olursak dünyadaki depremlerle ilgili kayıt tutmaya başlayan ülkelerin başında Japonya başta gelmektedir. Japonya depremle ilgili ilk kayıt tutmaya 1881 tarihinde başlamıştır. Böylece dünyadaki birçok ülke sismometre kullanmaya başlayarak sismik istasyonlar kurmuştur. Depremlerin ilk kayıt altına alınması Japonya sayesinde olmuştur. Aynı şekilde ABD Deprem Araştırmalar Enstitüsü de bugüne kadar birçok veriyi rapor etmiştir.
Türkiye deprem bölgesi olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Türkiye’de olduğu gibi dünyada da büyük depremler olmaktadır. ABD Deprem Araştırmaları Enstitüsü’nün raporuna göre 1900 yılından bu yana dünyadaki en şiddetli depremler arasında Şili depremi hala hafızalardadır. Şili’de Tsunami nedeniyle toplam 1716 kişi hayatını kaybetmiştirl.1960 yılında Valdivia’da depremi sonrası oluşan tsunami Japonya’yı bile vurduğu raporlara geçmiştir. Oysaki Valdivia kenti ile Japonya arasında 10 bin km vardır. Buna rağmen deprem sonrası tsunami sonucunda 38500 ev sular altında kalmış 45 ölü ve 170 kayıp raporlara yansımıştır. Merkez üssü Nepal’in başkenti Katmandu’daki 7.9 şiddetindeki deprem son 100 yılın en büyük depremi olarak tarihe geçmiştir. Deprem sonrası meydana gelen tusunami de 230.000 kişi hayatını kaybetmiştir. Yine unutulmayan depremler arasında Yunanistan’ın Kos adası’nda 6.6 şiddetindeki deprem Türkiye’yi etkilemişti.
17 Ağustos 1999 tarihinde merkez üssü Gölcük’te 45 saniye süren 7.5 şiddetindeki depremde 17.480 kişi hayatını kaybederken 23.781 kişi yaralanmış ve 505 kişi de sakat kalmıştır. Ayrıca deprem hasarı olarak 35.180 konut, 5770 işyeri yıkılmış ve 40.000 konut, 6057 işyeri orta, 45086 konut ve 6128 işyeri hafif hasarlı olarak deprem raporlarına geçmiştir.
Ve son söz olarak diyorum ki… Hepimizin hayatında depremle ilgili iz bırakan anılarımız olmuştur. 1995 Afyon/Dinar ve 1999 Gölcük/İzmit/Marmara 17 Ağustos depremini hiç unutamam. Her iki depremden birkaç gün önce o bölgelerdeydim. Gölcük depremin olmadan üç gün önce çok değerli bir emekli emniyet mensubu arkadaşımın evinde misafir kalmıştım. Birkaç gün kalmam için beni zorlamıştı. Fakat işlerimin yoğunluğundan dolayı izin alıp yola çıkmıştım. Evet, üç gün sonra Gölcük depremi oldu. Türkiye olarak hepimiz üzüldük. Aklım evinde kalıp misafir olduğum arkadaşımda kalmıştı. Daha sonra öğrendim ki tüm ailesi birlikte kaldıkları ev yerle-bir olmuştu. Arkadaşım ve tüm ailesini bu depremde kaybetmiştik. 1995 Afyon/Dinar depreminden birkaç gün önce o bölgedeydim. Geçtiğimiz gün gerçekleşen Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremde kısa bir süre önce o bölgedeydim. Bir arkadaşımın hanımının vefatından dolayı Şanlıurfa’ya taziyeye gitmiştik. Şanlıurfa, Adana, Gaziantep bölgesinde bir-iki günümüz geçmişti. Her üç deprem öncesi aynı bölgelerde olmam tesadüf olamazdı. Zaten inancımıza göre tesadüflere yer yoktu. Tevafuktu… Hatırlatma!..
Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli Türkiye’yi sarsan depremde hayatını kaybedenlerin ailelerine, yakınlarına ve tüm halkımıza başsağlığı dileyerek depremde yaralanan vatandaşlarımızın bir an önce sağlıklarına kavuşması için dua ediyoruz. TÜRKİYE olarak acımız çok büyük, yaralarımız çok derin ama umutlarımız da bir o kadar büyük ve derin!.. Bu millet nice depremler görüp-yaşadı ve acılarına katlandı. Geçmişte olduğu gibi bu depreminde tüm acılarına dayanacak, yaralarına katlanacak… Devlet ve millet olarak hepimizin başı sağolsun… BAŞIN SAĞOLSUN TÜRKİYE’M…
YORUMLAR